YouTube yayıncılarına sansür mü geliyor?

GündemMedya

🔴 YouTube’daki yayıncılara lisans alma zorunluluğu getirilebilir mi? RTÜK Başkanı Ebubekir Şahin’in YouTube’la ilgili düzenleme yapılacağını açıklaması sansür endişesine yol açıyor…

Deutsche Welle Türkçe’den Alican Uludağ’ın haberi:

Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) Başkanı Ebubekir Şahin’in Youtube’taki sokak röportajlarına ilişkin düzenleme yapacaklarını ve bu platform üzerinden program yapanların lisans almak zorunda kalacağını açıklaması YouTube’a da sansür uygulanacağı yorumlarına neden oluyor.

Şahin açıklamasında lisans almak için YouTube veya diğer dijital medyalarda yapılan yayıncılıklardan gelen toplam yayıncılık gelirinin yüzde 1,5’nin alınacağını da ifade etmişti.

Peki YouTube’daki sokak röportajlarına aslında neden denetim getirilmek isteniyor ve RTÜK YouTube üzerinde nasıl bir denetim oluşturabilir?

“Yeni yasa yapılması gerekiyor”

Mevcut 6112 Sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkında Kanun’a göre radyo, televizyon ve isteğe bağlı internet üzerinden yayın hizmeti sunmak isteyen medya hizmet sağlayıcı kuruluşlar lisans almak zorunda. Ancak yasa “bireysel iletişim hizmetlerini” bundan hariç tutuluyor. Medya hizmet sağlayıcısı olmak için de anonim şirketi kurmak gerekiyor. Lisanslar, 10 yıllık veriliyor. Lisans almak için de RTÜK’e ödeme yapmak şart. İnternet TV yayın ücreti ise 100 bin TL olarak belirlenmiş durumda.

Radyo, Televizyon ve İsteğe Bağlı Yayınların İnternet Ortamından Sunumu Hakkında Yönetmeliğe göre de yayın lisansı bulunmadan internet ortamından yayın hizmeti sunanlara 72 saat süre veriliyor. Bu süre içerisinde lisanslama yapmayanlara, işlemlerini tamamlamaları için üçer ay olmak üzere iki kez süre veriliyor. Bu sürelerde de lisans alınmazsa, sulh ceza hakimliği kararıyla o internet sitesine erişim engeli getiriliyor.

RTÜK’ün CHP’li üyesi İlhan Taşcı, RTÜK’ün yürürlükteki bu yasa kapsamında şu anda YouTube’taki sokak röportajlarını engelleme yetkisinin olmadığını işaret ediyor. Bunun ancak yasa değişikliği ile mümkün olabileceğini söyleyen Taşcı, “RTÜK, internet üzerinden yapılan yayınları denetleme ve lisanslama yetkisi var. Ancak yasa, kişisel yayınları istisna olarak ayırmış. Dolayısıyla böyle bir düzenleme olacaksa, TBMM’den bir yasanın çıkmasıyla mümkün olur” diyor.

Taşcı, RTÜK Başkanı’nın işaret ettiği çalışmanın ise henüz kurulda tartışılmadığını söylüyor. Ortada bir tasarı varsa bunun kurula getirilmesi ve burada tartışılması gerektiğini belirten Taşcı, ancak bunun yapılmadığını sözlerine ekliyor.

“Halkın susmasını amaçlıyorlar”

Geleneksel televizyon yayıncılığının yaklaşık yüzde 95’i AKP iktidarının kontrolü altında. İnsanların televizyonlarda farklı sesleri duyurabilme olanağının olmadığını ve bu nedenle alternatif yayınlara yöneltiğini söyleyen Taşcı, şimdi de bu durumun iktidarda rahatsızlık yarattığını ifade ediyor.

“Bu kanallar, halkın gerçek sorunlarını, doğru bir şekilde haber yansıtmadığı için insanlar internet yayıncılığına yöneldi. Sokak röportajları dediğimiz yurttaş gazeteciliği öne çıktı. Çünkü insanlar seslerini duyurabileceği mecra bulamıyorlar.”

Türkiye’deki ekonomik sorunlara ve yurttaşların yaşadığı yoksulluğa işaret eden Taşcı, “Sokak röportajlarına lisans alma zorunluluğu getirmek, aslında iktidarın halkın sorunlarının duyulmasını engelleme amacı taşımaktadır. Yoksa mesele ifade özgürlüğü değil gerçeğin dile getirilmesinden duyulan rahatsızlık. Halkın sesini kesmek, feryadının duyulmasını önlemek için bu düzenlemeyi yapmak istiyorlar” diyor.

Taşcı, Dilruba Kayserilioğlu’nun İzmir’de bir sokak röportajı sonrasında tutuklandığına dikkat çekerek “O tutuklandı diye insanlar konuşmaktan vaz mı geçtiler? Bıçak kemiğe dayandı. Korku duvarları yıkıldı. Bütün mesele de buradan çıkıyor. Halk konuşmasın istiyorlar. Halkın ağzını bantlayamayacakları için lisanslama adı altında zapturapt altına altında halkın susmasını amaçlıyorlar” diyor.

“YouTube’la ilgili AYM kararı var”

İletişim hukuku uzmanı Avukat Faruk Çayır da YouTube yayınlarının idari bir kararla engellenmesinin mümkün olmadığını ancak bunun için yasal düzenleme getirilmesi gerektiğini yineliyor. Sokak röportajlarında kişilerin görüşlerinin alındığını belirten Çayır, “Bunu gazetecilik sayabilir miyiz? Bence bu gazetecilik değil. Çünkü bunlar bireysel kanallar. Tüm kişisel hesapların lisans alma zorunluluğu yok” diyor.

Çayır’a göre de sokak röportajları yapanlara lisans alma zorunluluğu getirilmek istenmesi iktidara yönelik eleştirileri önlemek:

“Muhalif kanallar dışında insanların sesini duyurabileceği kanallar yok. Artık YouTube gibi platformlar var. Eleştirileri kimsenin duymasını istemiyorlar. Bugüne kadar bunu engelleyecek her yolu denediler. Lisans alma zorunluluğu getirdiler. Instagram’ı engellediler. Bu bir siyasi tercih. Ancak YouTube ile ilgili daha önce verilmiş bir Anayasa Mahkemesi kararı var.”

Anayasa’da “internetin insanların ifade özgürlüğünü kullanması için vazgeçilmez olduğu” vurgusunun yer aldığına dikkat çeken Çayır, “RTÜK Başkanı’nın demeci, bugüne kadar yaptıklarıyla RTÜK’ü bir sansür kurumu haline getiriyor. Mahkeme kararı olmadan, yasal düzenleme olmadan bir sonraki aşamada internet yayınlarını sansürlemeyi hedefliyor” diye devam ediyor.

Nevşin Mengü: Astarı yüzünden pahalıya gelir

YouTube hesabı üzerinden yayın yapan gazeteci Nevşin Mengü de DW Türkçe’ye yaptığı açıklamada, henüz kendilerine iletilmiş bir bildirimin olmadığını kaydetti. RTÜK Başkanı’nın konuşması dışında resmi bir çalışma göremediklerini belirten Mengü, “Madem lisans için bizden bir yığın para alacaklarsa, o zaman madem yandaş medya sahiplerine yararlandırdıkları tüm olanaklardan da yararlandırsınlar. Astarı onlar için yüzünden pahalıya gelebilir sonunda” dedi.

Mengü, kendi programının haber değil yorum programı olduğunu belirterek “Ben kafama göre her gün yayın açıyorum, fikirlerimi söylüyorum” diye konuştu.

RTÜK Başkanı Ebubekir Şahin ne demişti?

RTÜK Başkanı Ebubekir Şahin geçen hafta Ekol TV’de Armağan Çağlayan’ın sunduğu programda, YouTube’a ilişkin yeni düzenleme yapacakları mesajını vermiş, sokak röportajlarına ilişkin çalışma yaptıklarını ifade ederek “Normal bir röportajdaki kurallar neyse aynısını burada da uygulayacağız. Dikkat etmeleri gerekecek. İftira atmayacaklar, yanlış bilgi, doğruluğu tartışılır bilgi veremeyecekler” demişti.

YouTube ile ilgili çalışma yürüttüklerini ifade eden Şahin, “Ama kapatmak için değil, düzene sokmak için uğraşıyoruz. YouTube’da hiçbir içeriğe bugüne kadar müdahale etmedik. Kişisel yayınlar hariç tüm yayınlar RTÜK denetimindedir. Yeni dijital mecralar da Türk kanunlarına uymak zorunda. Lisans almak zorundalar. YouTube üzerinden haber yapanlar, program yapanlar RTÜK’ten lisans almak zorunda kalacaklar. Cüzi bir rakamla bu verilecek. Lisans süresi 10 yıllık. Her yıl düzenli ödeme yapılıyor. YouTube ile ilgili görüşmelerimiz sürüyor. Teklifimizi değerlendirecekler, haber bekliyoruz. Bu yasa çıkmadan da lisans alınabilir” diye konuşmuştu.

İlginizi Çekebilir

Rojava’da zil çaldı: Çok dilli eğitim yılı başladı
Dünya 2024’te en sıcak yazı yaşadı

Öne Çıkanlar