14 Mart Tıp Bayramı: Sağlık emekçileri iş bıraktı

Genel

🔴 Sağlık emekçileri, sağlıkta şiddete, 5 dakikada 1 muayene dayatmasına, özlük haklarının gerilemesine, sağlıka türeyen çetelere ve çöken sağlık sistemine karşı 14 Mart Tıp Bayramı’nda iş bıraktı.

14 Mart Tıp Bayramı nedeniyle sağlık emekçileri iş bıraktı.

Diyarbakır: Anadilde sağlık hizmeti çağrısı 

14 Mart Tıp Bayramı kutlamaları kapsamında Diyarbakır’daki sağlık çalışanları bir araya gelerek, sorunlarını dile getirdi. Aralarında Diyarbakır Tabip Odası, Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES), Hekim-Sen gibi sağlık meslek örgütleri, Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesi önünde basın açıklaması düzenledi. Sağlık meslek örgütleri adına hazırlanan ortak açıklamayı okuyan Diyarbakır Tabip Odası Başkanı Dr. Veysi Ülgen, 14 Mart’ın mücadele günü olduğunu belirterek, sağlık çalışanların sorunlarına dikkat çekti. Sağlık çalışanları için güvenceli istihdamın sağlanması gerektiğini söyleyen Ülgen, çalışma ortamlarında mobbing, baskı ve güvencesizlik son bulması için çağrıda bulundu.  “Herkesin sağlık hakkına erişimi eşit olmalı, dil bariyeri sağlık hizmetine ulaşmanın önünde bir engel olmamalıdır” diyen Ülgen, şöyle devam etti:

“Hastaların kendilerini en iyi ifade edebildikleri dilde sağlık hizmeti alabilmesi, sağlık hakkının ayrılmaz bir parçasıdır. Anadilinde sağlık hizmeti sunumu yasal güvence altına alınmalıdır. Sağlık sisteminde çok dilli hizmet modeli benimsenmeli, anadilinde hizmet verebilen sağlık personeli istihdam edilmelidir. Halkın sağlık hakkına erişimini güçlendiren, hasta-hekim iletişimini güvence altına alan düzenlemeler yapılmalıdır. Sağlık politikaları tedavi odaklı değil, hastalıkları önleyici ve toplum sağlığını güçlendirici bir anlayışla şekillendirilmelidir. Aile sağlığı merkezlerinde uygulanan baskıcı yönetmelikler geri çekilmeli, koruyucu sağlık hizmetleri güçlendirilmelidir. Sağlık hizmetleri planlamasında sağlık emekçileri ve halk söz sahibi olmalıdır. İyi hekimlik değerlerinden, halk sağlığından, emeğimizden ve meslek onurumuzdan vazgeçmeyeceğiz. Haklarımız için, nitelikli ve ücretsiz sağlık hizmeti için, güvenceli çalışma koşulları için mücadelemizi sürdüreceğiz.” 

İzmir’de 14 Mart Tıp Bayramı’nda sağlık çalışanları iş bıraktı

İzmir’de sağlık çalışanları, 14 Mart Tıp Bayramı’nda iş bırakarak Konak ilçesinde İzmir SGK İl Müdürlüğü binası önünde toplandı. İzmir Sağlık Platformu bileşeni sağlık emekçileri burada “14 Martlar bayram olsun diye meslek onurumuza ve halk sağlığına sahip çıkıyoruz” yazılı pankart açıp “Çetelere değil, sağlığa bütçe”, “Bakanlık elini reçetemden çek” sloganları eşliğinde Cumhuriyet Meydanı’na yürüdü. Meydanda yapılan basın açıklamasında, sağlık sistemindeki çöküşe dikkat çekilirken, sağlık çalışanlarının artan iş yükü, düşük ücretler, şiddet ve güvencesiz çalışma koşulları gibi sorunlarının çözülmesi gerektiği vurgulandı. Açıklamanın ardından sağlık emekçileri Atatürk Anıtı’na ve Tıbbiyeli Hikmet Boran Anıtı’na çelenk bıraktı.

Cumhuriyet Meydanı’nda İzmir Sağlık Platformu bileşenleri tarafından basın açıklaması yapıldı. İzmir Tabip Odası Genel Sekreteri Nuri Seha Yüksel tarafından okunan ortak basın açıklaması metninde sağlık çalışanlarının yaşadığı zorlukları ve çözüm önerilerini dile getirdi.

Türk Tabipleri Birliği, Anıtkabir’i ziyaret etti

Türk Tabipleri Birliği (TTB), 14 Mart Tıp Bayramı dolayısıyla Anıtkabir’i ziyaret etti. TTB Merkez Konseyi Başkanı Dr. Alpay Azap, Anıtkabir Özel Defteri’ne, “Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılında, bütün zorluklara ve karanlığa inat aklın, bilimin, emeğin, birlikte üretmenin ışığını yükseltmeye, güzel ülkemizin güzel insanlarının sağlığı, iyiliği için çalışmaya devam edeceğiz” diye yazdı.

İş bırakan hekimler Hacettepe Heykel Önünden seslendi

14 Mart ta iş bırakan sağlık emekçileri  Hacettepe Heykel Önünde bir araya geldi. Sağlık emek alanında iş bırakan 15 kurum adına açıklamayı Ankara Tabip Odası Başkanı Dr. Mine Coşkun okudu. Dr. Coşkun, başka bir sağlık sisteminin mümkün olduğunu ifade ederek, sağlık emekçilerinin taleplerini açıkladı.  “Başka bir sağlık sistemi mümkün” diyen hekimlerin talepleri şöyle:

  • “Şiddetten arındırılmış güvenli çalışma ortamları için hareket geçilmelidir. TTB’nin hazırladığı Sağlıkta Şiddet Yasası derhal çıkarılmalıdır.
  • Sağlık kurumlarını işletme gibi görülmesinden vazgeçilmeli; toplam kalite yöntemi, maliyet hesapları ve performans sistemi terk edilmelidir.
  • Hekimlere emekliliğe yansıyan tek kalemde maaş verilmelidir. Emekli hekimlerin ve tüm sağlık çalışanlarının maaşları yoksulluk sınırının üzerinde olmalıdır.
  • Aile Sağlığı Merkezlerinde çalışan hekimlerin vergi kesintisi yüzde 15’i geçmemelidir.
  • Etkin sevk zinciri modeli yaşama geçirilmelidir. Birinci basamak üzerinden sevk zinciri koşullarına uydukları ölçüde bütün yurttaşların tanı ve tedavileri sosyal güvenlik kapsamında olmalıdır. Bu modelin uygulanabilmesi için aile hekimi başına düşen nüfus 2.500’ü geçmemelidir.
  • Hastalıkları tedavi edici değil, sağlığı koruyucu anlayış önceliklendirilmelidir. Birinci basamak koruyucu sağlık hizmetlerine bütçeden ayrılan payartırılmalıdır.
  • Başta HPV ve grip aşıları olmak üzere tüm aşılar ücretsiz olmalı ve ulusal aşılama programına alınmalıdır.
  • Tıpta uzmanlık eğitimi ve uzmanlık öğrenci sayısı ülke gerçekleri ve eğitimin niteliği gözetilerek yapılmalıdır. Tıp fakültesi enflasyonuna son verilmelidir.
  • Sağlık finansmanı genel vergilerle oluşan genel bütçe sistemiyle sağlanmalıdır. Hizmet sunumu ve finansman tek elde toplanmalıdır.
  • Şehir hastaneleri için yapılan sözleşmeler feshedilmeli, kira ve hizmet bedeli ödemeleri sonlandırılmalıdır. Şirketlere herhangi bir ödeme yapılmadan şehir hastaneleri kamulaştırılmalıdır.
  • Yılda 150 milyon başvurunun yapıldığı acil servisler, acil tedavi hizmetini kesintiye uğratan yeşil alandaki poliklinik hizmetlerinden arındırılmalıdır.
  • Muayene süreleri -Dünya Sağlık Örgütünün debelirttiği gibi- en az 15-20 dakika olmalıdır.
  • Sağlık hizmetinin sunumunda, merkezi ve bölgesel kaynakların paylaşımında eşit, adil ve hakkaniyetli olunmalıdır.
  • Sağlık çalışanlarının başta yemek, dinlenme, kreş gereksinimleri olmak üzere çalışma koşulları yeniden düzenlenmeli ve iyileştirilmelidir.
  • Sağlık çalışanları, sağlığa ayrılan kaynağın denetlenmesinde etkin olarak yer almalıdır. Hizmeti yöneten, hizmeti veren ve hizmeti alanların birbirlerini denetleyebileceği bir model oluşturulmalıdır.
  • Özel sağlık sektörüne ve sağlık alanında etkinlikgösteren şirketlere kamu bütçesinden sağlanan kaynak transferi durdurulmalıdır. Kamu kaynakları,kamu kurumlarının güçlendirilmesi için kullanılmalıdır. Kontrolsüz büyüyen özel sağlık sektörü üzerindeki denetim artırılmalıdır.

İstanbul’da 14 Mart’ta iş bırakan sağlık emekçileri alanlardaydı

İstanbul Tabip Odası ve Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Aksaray Şubesi, 14 Mart Tıp Bayramı’nda İstanbul Tıp Fakültesi önünde basın açıklaması yaptı.

Sağlık çalışanları, “Sağlık sistemi çöktü, başka bir sağlık sistemi mümkün” diyerek insanca çalışma koşulları ve nitelikli sağlık hizmeti taleplerini dile getirdi. “Sağlık sistemi çöktü, başka bir sağlık sistemi mümkün” pankartı açan sağlık emekçileri, sloganlarla çalışma koşullarının iyileştirilmesini ve sağlık hizmetlerinin toplum yararına dönüştürülmesini istedi. 14 Mart Tıp Bayramı’nı mücadele günü ilan eden sağlık emekçileri, sağlık sisteminin çöküşüne dikkat çekerek, eşit, ücretsiz ve erişilebilir sağlık hizmeti talebiyle açıklama yaptı.

İstanbul Tabip Odası Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Ayşen Yavru, “Emeğin ve fedakârlığın değerinin bilinmediği, adaletsizliğin ve eşitsizliğin hâkim olduğu bir ortamda, sağlık hizmeti sunmaya devam ediyoruz. Ancak 14 Mart bizim için yalnızca bir kutlama günü değil, aynı zamanda mücadele günüdür. Hekimlik mesleğinin tarihsel sorumluluğundan aldığımız güçle, mesleğimizin ve halk sağlığının geleceğini savunmaya devam edeceğiz” dedi. Yavru, tıp bayramının kökenine de vurgu yaparak, hekimliğin biat etmeyen, bağımsız ve sorgulayıcı yönüyle sağlık politikalarına karşı durmaya devam edeceklerini belirterek “2025 yılında da ‘Başka Bir Sağlık Sistemi Mümkün’ diyerek, nitelikli sağlık hizmeti için mücadele edeceğiz. Angarya çalıştırmaya, nöbet eziyetine, vergide adaletsizliğe, şiddet ortamına karşı taleplerimizi dile getirmeye devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.

Basın açıklamasında SES adına konuşan SES Aksaray Şube Yönetim Kurulu Üyesi Zeycan Çınar, sağlık hizmetlerinin metalaştırıldığını ve sağlık emekçilerinin giderek daha ağır şartlarda çalıştırıldığını vurgulayarak şunları söyledi;

“Sağlık sisteminde hastalar müşteri olarak görülüyor, sağlık bütçesi özel sermayeye aktarılıyor. Performans baskısı, güvencesizlik ve şiddet kıskacında biz sağlık emekçileri hedef alınıyoruz. 14 Mart’ı gerçekten bayrama çevirmek istiyorsak, mücadelemizi büyütmek zorundayız.”

Çınar, 14 Mart’ta hizmet üretmeyerek seslerini duyurduklarını ve taleplerinin karşılanmasını beklediklerini belirtti.

/İlketv com. -ANKA- Evrensel/

İlginizi Çekebilir

Evdalê Zeynikê’nin yazarı Ahmet Aras vefat etti
Kremlin: Amerika, Rus tarafına Ukrayna ile ilgili ek bilgileri iletti

Öne Çıkanlar