8 ülkeden 8 Mart mesajı: Jin, Jiyan, Azadî

GündemKadın
🔴8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla dünyanın dört bir yanından kadınlar, alanlarda bir araya geliyor, erkek egemen sistemi ve yarattığı sonuçları protesto ediyor…
 
Mezopotamya Ajansı (MA) 8 ülkeden kadınlardan 8 Mart’a dair açıklama aldı…
İNGİLTERE
İngiltere’de insan hakları savunucusu avukat Margaret Owen, uzun yıllardır kadın hakları alanında çalışmalar yürütüyor. Margaret Owen, dünyanın her yerinde baskıcı rejimlerin ve çatışmaların arttığını belirterek, “Çözülemeyen çatışmalar kadınlara ve çocuklara orantısız zarar vermektedir. Gazze bunun trajik bir örneğidir. Oradaki sivil ölümlerin yüzde 70’i kadın ve çocuklardan oluşuyor” dedi.
Kadınların sadece silahlı çatışmalarda değil aynı zamanda iklim krizinden de orantısız şekilde etkilendiğini söyleyen Margaret Owen, şöyle devam etti: “Dünya Kadınlar Günü’nde biz kadınlar kötümser değil iyimser olmalıyız. Dinimiz, etnik kökenimiz, yaşımız, cinsel yönelimimiz, medeni durumumuz ya da yaşadığımız yer ne olursa olsun hep birlikteyiz. Her ülkede, kadınların ezilmesinin erkekleri ve tüm toplumu da ezdiğini anlayan ciddi erkekler var. Bu bağlamda, her yerdeki kadınlar ve bizi destekleyen erkekler, hukuksuz bir şekilde hapsedilen Kürt Lider Abdullah Öcalan’ın yıllar içinde geliştirdiği, toplumsal cinsiyet eşitliğinin ve kadınların güçlendirilmesinin merkezde olduğu demokratik konfederalizm gibi eşsiz bir toplum modeli için kampanya yürütmeli ve bu modele dikkat çekmelidir. Hepinize mesajım; umudumuzu asla kaybetmeyelim. Nerede olurlarsak olalım barış, adalet ve özgürlük getirme mücadelemiz her zamankinden daha cesur olmalı. Kadın, yaşam, özgürlük. Jin, jiyan, azadî!”
ROJAVA
Kuzey ve Doğu Suriye’deki kadınların çatı örgütlenmesi olan Kongra Star’ın Demokratik Dayanışma ve İletişim Komitesi üyesi Rûken Ehmed, “Jin, jiyan, azadî felsefesiyle demokratik bir Suriye’ye doğru” şiarıyla çalışmalarını sürdürdüklerini belirtti. Kuzey ve Doğu Suriye’de 14 yıldır direndiklerini anımsatan Rûken Ehmed, buradaki kazanımların bütün dünya kadınlarına ilham kaynağı olduğunu vurgulayarak, “Şimdi Qereqozak köprüsü ve Tişrîn Barajı’ndaki direniş ruhuyla hepinizi selamlıyoruz. Mücadelemizi devam ettiriyor ve bu ruhla 8 Mart’a doğru yürüyoruz. Gerçekten benzersiz bir direniş gösteriliyor. Her gün şehitler veriyoruz. Her ne kadar Suriye’de kaos ve savaşın durdurulduğu söylense de Kuzey ve Doğu Suriye’de her türlü saldırıya maruz kalıyoruz. Yeni bir dönem, yeni bir devrim ve demokratik Suriye için mücadelemizi devam ettiriyoruz” ifadelerini kullandı.
Rûken Ehmed, “Kadın devrimi olarak tanımlanan Kuzey ve Doğu Suriye’deki kazanımları sadece Suriye’nin çözümü olarak görmüyoruz. Bütün bir Ortadoğu’nun çözümü olarak görüyoruz. Jin, jiyan, azadî” dedi.
FİLİSTİN 
Tek Demokratik Filistin Devleti Koordinatörü ve Arab Gazette Genel Yayın Yönetmeni Amal Wahdan, Filistin halkının yaşanan çatışmalar nedeniyle etnik bir temizliğe maruz bırakıldığını söyledi. Amal Wahdan, “Gazze halkına karşı 15 aydır sürdürülen amansız soykırım savaşı kasıtlı olarak en savunmasız durumda olan kadın ve çocukları hedef almıştır. Ölü sayısı 103 bine ulaşmış, 15 bin kişi de yıkılan binaların enkazı altında kalmıştır” dedi. Filistin kadın hareketinin 1993 yılında Oslo Anlaşmalarının imzalanmasından bu yana gerilemeler yaşadığını söyleyen Amal Wahdan, “ABD destekli bu girişimi, Filistin Kurtuluş Örgütü’nün (FKÖ) askeri kanadının silahsızlandırılmasından başlayarak, ulusal bir kurtuluş hareketi olarak tasfiye edilmesine yönelik stratejik bir hamle olarak görüyoruz. Bu, Filistin davasını tamamen tasfiye etmeye yönelik hesaplanmış bir adımdı. Tarihsel olarak Filistinli kadınlar, yoksulluk, aile üyelerinin zorla askere alınması ve yaygın hastalıklar gibi Osmanlı yönetiminin doğrudan etkilerinden, hem kendileri hem de aileleri için süregelen hayatta kalma mücadelesine kadar birçok baskı katmanına katlanmışlardır” ifadelerini kullandı.
Özellikle Ortadoğu’da yaşanan gelişmelerin 3’üncü Dünya Savaşı’nın eşiğinde olduğunu gösterdiğini dile getiren Amal Wahdan, kadın örgütlerinin görevinin savaşlara ve emperyal güçlere karşı hem kendi hayatlarını hem de gelecek nesillerin hayatlarını korumak olduğunun altını çizdi. Amal Wahdan, son olarak dünya kadınlarına şu çağrıyı yaptı: “Bu, Filistinli kadınlardan uluslararası kadın hareketlerine ve sendikalara, kadınların ve çocukların acımasızca kitlesel olarak öldürülmesine, egemen ulusların sistematik olarak yok edilmesine ve rejim değişikliği dayatmalarına karşı birleşmeleri için samimi ve acil bir çağrıdır. Hep birlikte savaştan arınmış bir dünya için çaba göstermeliyiz; barış, güvenlik, adalet, eşitlik ve herkes için refah üzerine kurulu bir dünya için. Dünya kadınları ayağa kalkıyor. Dünya kadınları birleşin.”
İSVİÇRE 
İsviçre BASTA (Basels Starke Alternative) Genel Sekreteri  Franziska Stier, bu yıl iki önemli konuyu tartıştıklarını belirterek, “Bir yandan, aşırı sağcı ve faşist partiler çevremizde giderek güçleniyor. Irkçı, otoriter ve kadın düşmanı dünya görüşleri hepimizi uluslararası alanda tehdit ediyor, otokratlar ve faşistler dünyayı kendi aralarında bölüşmeye başlıyorlar. Bu, bedenlerimiz için ana tehdittir. Kadınları tanıyoruz ve feminist mücadelemiz faşizme karşı en önemli tutkumuzdur. Diğer yandan bu yılın ilk dokuz haftasında dokuz kadın arkadaşımızı kaybettik. İsviçre’de yaklaşık her iki haftada bir kadın, partneri ya da eski partneri tarafından öldürülüyor. Şu anda her hafta bir kadın cinayeti öğreniyoruz. Cinayetleri durdurmak için neye ihtiyaç olduğunu biliyoruz. İstanbul Sözleşmesi’nin uygulanmasının hayatlarımızı kurtarabileceğini biliyoruz. Bu düşüncelerle hepinize güçlü bir 8 Mart diliyorum. Jin, jiyan, azadî” ifadelerini kullandı.
İTALYA
İtalya’da CGIL Lombardia’da sendikacı olan ve Türkiye’ye gelerek PKK Lideri Abdullah Öcalan ile görüşmek için Adalet Bakanlığı’na başvuran Francesca Baruffaldi, barış, çevre, toplumsal cinsiyet eşitliği ve tüm medeni hakların tanınmasını istedi. “Kendi kaderimizi tayin etmek bizim görevimizdir” diyen Franceesca Baruffaldi, “Bugün Rojava’daki kadınların deneyimlerinden yola çıkarak toplumdaki rolümüze sahip çıkmaya devam ediyoruz. Vazgeçmiyoruz” dedi.
Kendileri gibi sendikalarda ve siyasi örgütlerde rol alan kadınların kız çocukları için rol model olması gerektiğini söyleyen Francesca Baruffaldi, şöyle devam etti: “Faşizm güçlenerek yayıldığı için dünya çıldırmış olsa da biz korkmuyoruz ve savaşan tüm kız kardeşlerimizin yanındayız. Sözlerimi Birleşmiş Milletler (BM) Filistin Özel Raportörü Francesca Albanese’nin sözleriyle bitiriyorum; ‘Empati, insanlık olarak bir arada durmamızı sağlayan yapıştırıcıdır.’ Öcalan’a özgürlük.”
FRANSA 
L’Après Partisi Paris 20’nci Bölge Milletvekili Danielle Simonnet, dünyada yükselen sağ hareketlerin iktidara geldiklerinde ilk yaptıkları şeyin kadın haklarına saldırmak olduğunu belirterek, ABD Başkanı Donald Trump yönetiminin uygulamalarını hatırlattı. Danielle Simonnet, devamında şunları belirtti: “Umarım 8 Mart dünya çapında kitlesel bir grev olur, umarım kadınlar cinsel ve aile içi şiddete karşı harekete geçer, umarım kadınlar üreme hakları ve kadın sağlığı hizmetlerine ve erken çocukluk dönemi kamu hizmetlerine erişim için harekete geçer. Faşizme karşı mücadele etmek için kadınları siyasi projemizin tam merkezine koymamız gerektiğine inanıyorum. Kadınlar, aşırı sağ harekete karşı birliğimizi korumanın en iyi yoludur. 8 Mart’ın tek bir sloganı olsun: Kadın yaşam özgürlük, jin jiyan azadî.”
TÜRKİYE
Tevgera Jinên Azad (Özgür Kadın Hareketi-TJA) adına konuşan Sultan Yaray, PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın 27 Şubat’ta yaptığı “Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı”nın Kürt kadınları için çok önemli olduğunu ve bu 8 Mart’ta Öcalan’ın çağrısı ile alanlarda olduklarını belirtti. Sultan Yaray, “Sayın Öcalan’ın kadınların özgürlüğüne, mücadelesine, direnişine ne kadar önem verdiğini biliyoruz. Bu nedenle bizim de 8 Mart’ta bu sürece tek yürekle sesimizi yükseltmemiz ve destek olmamız gerekiyor” diye belirtti.
“Jin, jiyan, azadî” felsefesinin ve Kürt kadınlarının direnişinin dünya kadınlarına örnek olduğunu ifade eden Sultan Yaray, Hindistan, Afganistan ve Amerika gibi ülkelerdeki kadınların maruz kaldıkları baskılara karşı “jin, jiyan, azadî” sloganıyla direndiklerini vurguladı. Bütün kadınların 8 Mart’ta alanlarda olması çağrısı yapan Sultan Yaray kendilerinin de barış için alanlarda olacağını ve hükümete barışın sağlanması çağrısını yapacaklarını belirtti. Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğünün sağlanması gerektiğini söyleyen Sultan Yaray şöyle devam etti: “Biz kadınlar olarak da Abdullah Öcalan ile görüşmek ve fikirlerini dinlemek istiyoruz. Biz kadınlar biliyoruz ki bugün alanlardaysak, kurumlarda eşbaşkanlık sistemiyle yer alıyorsak bunun önümüze koyduğu felsefeyle, özgürlük yoluyla olduğunu biliyoruz. Bu felsefe bizi betonların altından çıkardı. Kapitalizm kadını köleleştirip emeğine el koyarken önümüze konulan 3’üncü yolla kadın özgür olursa toplumun özgür olacağını gösteriyoruz. 3’üncü yolda ekolojik, demokratik, kadın özgürlükçü paradigmadan söz ediliyor bu nedenle biz kadınlar borçluyuz. Bu nedenle Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğünü seferberlik ruhuyla mücadele etmeliyiz.  8 Mart da sesimizi yükseltmek için büyük bir fırsat.”
İRAN 
İran’dan sürülen ve Amerika’da yaşayan feminist şair Sepideh Jodeyri, şiirlerinin pek çoğunun sömürgecilik karşıtı ve feminizme dair olduğunu söyledi. İran’da idam cezası verilen Pexşan Ezîzî, Werîşe Muradi ve Şerife Muhammed’in özgürlüğüne kavuşturulması gerektiğini belirten Sepideh Jodeyri, “Bu vesileyle mesajım; İran’da haklarında idam kararı verilen üç sivil haklar aktivisti, Pexşan Ezîzî, Werîşe Muradî ve Şerife Muhammedi’ye özgürlük dileğimdir. Bu cezalara bir son verilmeli ve özgür olmalılar. Ayrıca Filistin’in özgürlüğünü, işgalin ve etnik temizliğin durdurulmasını diliyorum” dedi.
Sepideh Jodeyri, Rojhilat (Doğu) Kürdistan’ı başta olmak üzere Kürt kadınlarının mücadelesinin kendisi için önemli olduğunu belirterek, kaleme aldığı şu şiiri paylaştı:
“Kürdistan ve Kürt Kadınlarına
Şiirleri ötekileştirilen ülkeler çıkar karşınıza
Ve kederleri ötekileştirilen
Ve bakışları ötekileştirilen
Ayak seslerinin ayağın dışına taştığı ülkeler çıkar karşınıza,
Sıcaklığı ötekileştirilen
Taş kesilen
Taştan soyulmuş bir sıcaklık
Pişmemiş ekmeğin sıcaklığı
Varlığımızın çıplak omuzlarında taşıdığımız kilometrelerin sıcaklığı
Varlığımızın çıplak omuzlarında taşıdığımız şiirlerin sıcaklığı
Varlığımızın çıplak omuzlarında taşıdığımız ölümlerin sıcaklığı
İnsanı bizar eden bir sıcaklık…
Meteoritik ülkeler çıkar karşınıza
Kurşunlarla geri püskürtülen
Ötekileştirilen
Ve başkası tarafından bir kez daha ötekileştirilen. Ve gözleri ötekileştirilen
Bulunduğunuz bölgeler
Ayak sesleri ayaktan düşerken
Sıcaklıkları ötekileştirilen;
Taşlı sıcaklık, taştan sıyrılmış
Ekmeksiz ekmeğin sıcaklığı
Varlığımızın çıplak omuzlarında taşıdığımız kilometrelerin sıcaklığı
Varlığımızın çıplak omuzlarında taşıdığımız şiirlerin sıcaklığı
Varlığımızın çıplak omuzlarında taşıdığımız ölümlerin sıcaklığı
Çok rahatsız edici bir sıcaklık… Ve sen bölgeleri buluyorsun
Meteoritik bölgeler
Kurşunlarla geri püskürtüldü
Ötekileştirilenler
Ve sonra başka biri.”
/Mezopotamya Ajansı-  Hîvda Çelebi /

İlginizi Çekebilir

Beyaz Saray, Kripto Zirvesi’ne ilk kez ev sahipliği yaptı
Katz: Ahmed el-Şara gerçek yüzünü gösterdi…

Öne Çıkanlar