İzmir’de Suriyeli 3 gencin yakılarak öldürülmesine ilişkin davanın ikinci duruşması İzmir Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Duruşma öncesinde, İzmir Mülteci Dayanışma Platformu çağrısıyla adliye önünde açıklama yapıldı
16 Kasım 2021 tarihinde İzmir Güzelbahçe’de bulunan bir şantiye de uykularında yakılarak öldürülen Suriyeli Ahmet El Ali, Memnun Nebhan ve Muhammed Hüseyin El Abdo’nun 2. duruşması İzmir Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülecek. Duruşma öncesinde, İzmir Mülteci Dayanışma Platformu çağrısıyla adliye önünde açıklama yapıldı.
Açıklamada, 3 Suriyeli gencin yakılarak öldürülmesinin planlı olduğu vurgulanırken, “Faili cinayete azmettiren nefret ortamının oluşmasına zemin hazırlayan nefret söylemi son bulmalı ve bu söylemi dile getirenlerin de yargılanmasını sağlayacak bir “Nefret Söylemi Yasası” acilen çıkarılmalıdır” ifadeleri kullanıldı.
Açıklamanın tamamı şu şekilde:
“Ahmed El Ali, Memnun Nebhan ve Muhammed Hüseyin El Abdo…
Üç genç insan, yerinden yurdundan edilmiş kendi yurdu olan Suriye’den ayrılmak zorunda kalmış üç genç insan, yaşamak için çalışmaktan başka çaresi olmayan üç genç insan, Türkiye’de mülteci olan üç genç insan…
16 Kasım 2021 tarihinde İzmir Güzelbahçe’de bir şantiyede uykularında öldürüldüler. Planlanarak katledildiler. Suriye uyruklu bu üç genç işçi, gece uykuları sırasında kaldıkları şantiye koğuşuna dökülen benzinle yakılarak öldürüldü. Şahitlerin ifadesine göre fail, olaydan bir gün önce “bu Suriyelileri öldüreceğim” diyordu.
1 Mart 2023 tarihinde görülen ilk davada, savcılık soruşturmasını tamamlayıp, iddianame hazırladı. İddianameye göre, sanık Korukmaz olay tarihinde, 3 kişinin konakladıkları şantiyedeki yapıyı, uyudukları sırada ateşe vererek bu kişileri öldürme kastıyla yangın çıkardı ve bunu bir yıllık bir plan sonucunda gerçekleştirdi. Savcı, Korukmaz’ın 3 kişiyi canavarca hisle öldürdüğüne de kanaat getirdi. Korukmaz’ın cezai ehliyetinin tam olduğu da belirtildi.
Failin sözleriyle de açıktır ki, bu cinayetler ırkçı saikle işlemiştir. Bugün bu cinayetlerin örtbas edilmemesi ve adaletin yerini bulması için; ırkçılığın en büyük hedefi olan mültecilere yönelik saldırıların ve ayrımcılığın görünür hale gelmesi için İzmir Mülteci Dayanışma Platformu adı altında burada bulunmaktayız.
Bizim için adaletin yerini bulması sadece failin hak ettiği cezayı alması ile mümkün değildir. Bu bağlamda faili cinayete azmettiren nefret ortamının oluşmasına zemin hazırlayan NEFRET SÖYLEMİ son bulmalı ve bu söylemi dile getirenlerin de yargılanmasını sağlayacak bir NEFRET SÖYLEMİ YASASI acilen çıkarılmalıdır.
İzmir Mülteci Dayanışma Platformu, mültecilere yönelik her türden saldırıya karşı mücadele etmenin ve bu alanda tüm dayanışma hareketlerinin içinde olmaya çalışmanın yanı sıra, mültecilere yönelik “ırkçı- milliyetçi” söylem ve saldırılara karşı mücadele etmeyi ve mücadeleyi büyütmeyi hedeflemektedir. Bugün de nefret saikiyle işlenen bu cinayetlerin takipçisi olarak İzmir Mülteci Dayanışma Platformu buradadır ve adalet yerini bulana kadar da burada olmaya devam edecektir.”
İzmir 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada, fail daha önceki duruşmalardaki beyanlarında “Bana JİTEM’den mesajlar geldi onlar yap dedi yaptım” şeklinde suçunu kabul ederken bu kez yazılı beyanı ile birlikte suçunu reddetti. Öte yandan failin akıl sağlığının yerinde olduğu ATK raporunu kabul etmeyen mahkeme, failin tekrar muayene edilmesini istedi. Dava 4 Ekim 2023 tarihine ertelendi.
Kaynak: Sendika.org