Türkiye Milli Güvenlik Kurulu (MGK) bildirisinde, Irak ile işbirliğinin her alanda daha da geliştirilmesinin hem ülkelerin hem de bölgenin önemli kazanımlar elde etmesine katkıda bulunacağı vurgulanarak, “Türkiye’nin terörle mücadele ile güvenlik ve istikrarın sağlanmasına yönelik çalışmalarının samimiyetle desteklenmesinin, işbirliği zeminini güçlendireceğine işaret edilmiştir” denildi.
Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında, gerçekleştirilen MGK toplantısının ardından bildiri yayımlandı.
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığının sosyal medya hesabından paylaşılan bildiriye göre, toplantıda, PKK, YPG, “FETÖ” diye adlandırılan Gülen Cemaati ve IŞİD’e yönelik operasyonlar hakkında Kurula bilgi sunuldu.
Bildiride, Lozan Barış Antlaşması’nın 100’üncü yıl dönümünde “Türkiye’nin antlaşma ile kurulan düzenin tahkim edilmesi konusunda kararlı” olduğu vurgulandı.
Irak ile ilişkilere değinilen bildiride, “Komşumuz Irak ile iş birliğimizin her alanda daha da geliştirilmesinin hem ülkelerimizin hem de bölgemizin önemli kazanımlar elde etmesine katkıda bulunacağı belirtilmiş; Türkiye’nin terörle mücadele ile güvenlik ve istikrarın sağlanmasına yönelik çalışmalarının samimiyetle desteklenmesinin, iş birliği zeminini güçlendireceğine işaret edilmiştir” ifadelerine yer verildi.
Bildiride, toplantıda, Rusya ile Ukrayna arasındaki savaşın gidişatı ve müteakip aşamalarda bölgeye yönelik muhtemel etkilerinin etraflıca ele alındığı, Karadeniz’de gerginliğin tırmanmasının kimsenin menfaatine olmayacağı vurgulandı.
Tüm taraflara, gecikmeksizin müzakere masasına oturma ve savaşa son verme çağrısında bulunulan bildiride, tahıl anlaşmasına geri dönülmesinin muhtaç ülkelerdeki muhtemel olumsuzlukları önleyeceği ve gıda istikrarına katkı sağlayacağının altı çizildi.
Afrika’da meydana gelen ve kıta geneline sirayet edebilecek mahiyetteki son gelişmelerin değerlendirildiği aktarılan bildiride, Afrika kıtasının meselelerine en uygun çözümlerin ancak kıtanın sahiplerince bulunabileceği ifade edildi.
Avrupa ülkelerinde Kur’an-ı Kerim’e yönelik saldırılara dikkat çekilen bildiride, “İslam dinini hedef alarak iki milyara yakın Müslümanı rencide eden ve birleşmiş milletler tarafından da nefret suçu olarak nitelendirilen menfur eylemlerin engellenmesi ve suçluların cezalandırılması hususundaki sorumluluklarını yerine getirmeyen devletler; ifade hürriyeti kisvesiyle ektikleri nefret tohumlarının ortaya çıkarabileceği yıkıcı etkileri idrak ederek bir an evvel bu tutumlarını değiştirmeye ve kutsal değerlere yönelik saldırılara karşı birlikte mücadele etmeye davet edilmiştir” denildi.
Küresel bir kriz halini almaya başlayan iklim değişikliğinin, göçlerden sosyal buhranlara, iç karışıklıklardan devletler arası çatışmalara kadar pek çok sorunu tetikleyebilecek etkileri üzerinde durulduğu belirtilen bildiride, bu ortak insanlık meselelerine uluslararası toplumun adil ve samimi gayreti ve işbirliği ile çözüm getirebileceği belirtildi.
/Ajans/