Dubai’de düzenlenen Dünya Hükümet Zirvesi’nde konuşan Başbakan Mesrur Barzani, Kürt halkının kendi kaderini tayin hakkının belirlenmesi konusunda meşru bir talebi olduğunu vurguladı. Dost ve müttefiklerin de bunu kabul ettiklerini belirten Barzani, “Ancak siyasi zorunlulukların tarihi adalete engel olduğunu da söylüyor” dedi.,
Kürdistan Bölgesi Başbakanı Mesrur Barzani, Dubai’de düzenlenen, Orta Doğu ve dünya liderlerinin katıldığı 2024 Dünya Hükümet Zirvesi’nde konuştu.
Konuşmasının başında Somali’nin başkenti Mogadişu’daki General Gorod Askeri Kampı’nda düzenlenen saldırıda hayatını kaybeden iki Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) subayı için BAE hükümeti ve halkına başsağlığı dileyen Başbakan Barzani, zirvede hazır bulunmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi.
Zirvenin fikir alışverişinde bulunmak ve yeni ufuklar aramak için bir fırsat olduğunu belirten Mesrur Barzani, “Bugün sizinle, son yirmi yılda eski Irak’ın kalıntılarıyla yüzleşmeyi başaran Irak Kürdistan Bölgesi Başbakanı olarak konuşuyorum” dedi.
Bölgenin son birkaç on yılda savaş, sıkıntılar ve ekonomik istikrarsızlıkla mücadele etmek zorunda kaldığını ifade eden Barzani, bu zorlukların sonucunda sosyal ve ekonomik kalkınma açısından karşı karşıya kalınan ağır faturanın inkar edilemeyeceğini söyledi.
Mesrur Barzani, Orta Doğu ve dünyanın diğer ülkelerinden yetkililerle gerçekleştirdiği görüşmelerde geçmişin izlerinden kurtulma ve ilerleme yönünde bir arzuyu gördüğünü, böylesi bir değişimin sadece gerekli değil aynı zamanda zorunluluk olduğunu vurguladı.
“Milletler kendi kaderlerini tayin etme hakkını gözler”
Başbakan Barzani, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Milletler, hem bireysel hem de kolektif olarak, kendi kaderlerini tayin etme hakkını gözler. Kendi kaderini tayin hakkı insan doğasının temel motivasyonudur. Vatandaşın huzur içinde yaşayabileceği bir ortam sağlanması gerekiyor.
Burada hepimizin yapmaya çalıştığı ilerlemeyi başarmak için dört adım olduğunu düşünüyorum: Siyasi istikrar, güvenlik, ekonomik kalkınma ve iklim değişikliğinin çevre üzerindeki etkileri ile mücadele. Bunlar karmaşık konular ancak her birini özel bir yaklaşımla ele almak gerekiyor.
Bölgemizdeki bir takım jeopolitik konuların uzun zamandır sorun sepetine itildiğine hiç şüphe yok ama neden bunları görmezden geliyoruz? Bir sorun olduğunda karar verme cesaretine sahip olmak, sorunun çözümüne yönelik ilk adımdır.”
“Filistin sorunu 80 yıl boyunca göz ardı edildi”
İsrail ile Filistin arasında 80 yıldır devam eden soruna değinen Başbakan Barzani, “Filistin’de gördüğümüz kriz çoğumuz için endişe verici. Sivillere büyük zarar veriliyor. Bu durumun Gazze dışında da kaosa yol açabilir ve ayrıca zulmün temel nedenleri de çözülmüş değil. Eğer Filistinlilerin temel hakları 80 yıl önce ele alınsaydı şu anda gördüğümüz trajedinin yaşanma ihtimali daha az olurdu. Ancak bunun yerine sorun göz ardı edildi ve karmaşık hale getirildi. Bu durumda çıkarı olanlar ise boşluğu kendi gündemleri için bir fırsat olarak kullandı” ifadelerini kullandı.
“Ulusların haklarına saygı duymaktan kimse korkmasın”
“Aynı tanımı Kürt halkı için de yapmak mümkündür” diyen Barzani, şunları kaydetti:
“Kendi kaderimize karar verme konusunda meşru bir talebimiz var. Dostlarımız ve müttefiklerimiz bu hakkı tanıyor ama aynı zamanda siyasi gerekliliklerin tarihi adaletin tesis edilmesinin önünde bir engel olduğunu da söylüyorlar.
Eşitsizliğin, yoksulluğun, yolsuzluğun, siyasi istikrarsızlığın gıdası haline gelen bu adaletsizliği kabul etmemiz isteniyor, vatandaşların, toplumların ve toplumun diğer kesimlerinin de kendilerine bu şekilde bağlılık göstermesi için. Adaletin bir kısmı doğal olarak elde edildiğini hissetmeliler. Kendi özel koşullarına göre geleceklerinin yol haritasını çizmelerine izin verilmelidir. Ulusların, halkların haklarına saygı duymaktan kimse korkmasın, bu haklara saygı istikrarı güçlendirir, ilerlemeyi sağlar.”
Bölgede güvenlik için daha fazla çabaya ihtiyaç olduğuna işaret eden Barzani, “IŞİD’i yenmek için bölgesel iş birliği ve koordinasyonumuz, hedeflerimize nasıl ulaşabileceğimizin ve akıllı insanların nasıl birlikte çalışabileceğinin bir örneğidir” dedi.
Mesrur Barzani, “Gazze, Irak, Suriye ve Kızıldeniz’de gerilimin tırmanmasıyla birlikte ulusal, bölgesel ve küresel çıkarların korunmasına yönelik yeni bir plan geliştirilmesine yönelik çabaların yoğunlaştırılması zorunlu hale geldi. Kendi çıkarları için savaş arayanlar ve komşularını tehdit edenler sorgulanmalıdır. Uluslararası toplum, özel çıkarlarına karşı olsa bile tehditlerin kaynağına yönelik esnek davranmamalı” diye ekledi.
“Kürdistan hiçbir zaman kimseye tehdit olmamıştır”
“Bölgesel düzeyde de tavırlarımızın bedelini ağır ödüyoruz” diyen Barzani, Orta Doğu’nun farklı bir krizle karşı karşıya olduğunu, bölgesel güvenliği ve istikrarı korumak için hep birlikte çalışılması gerektiğini vurguladı.
Mesrur Barzani, “Haksız yere hedef gösterildik. Bu saldırganlığın durdurulması gerekiyor. Daha önce burada ve diğer başkentlerde söylediğim gibi Kürdistan hiçbir zaman kimseye tehdit olmamıştır. Biz barış ve istikrar unsuruyuz, bölgesel ilişkilerin saygıya ve ortak çıkarlara dayalı olmasını istiyoruz. Destek istiyoruz ve kaydettiğimiz tüm ilerlemeyi yok edebilecek tehlikeli güvenlik tehditlerini ortadan kaldırmak için birlikte çalışmamız gerekiyor” şeklinde konuştu.
Başbakan Barzani, “Bu an, liderlerin artık yeter dediği tarihi bir an olsun. Sorunlarımıza kalıcı çözüm bulmamız gerekiyor” dedi.
“Kürtlerin direnişi bölgenin ayrılmaz bir parçası olmamızın yolunu açtı”
Kürdistan Bölgesi’nin IŞİD’le mücadelede müttefiklerin yanında yer aldığını ve elinden geleni yaptığını kaydeden Barzani, IŞİD’e karşı zaferin bölgeyi gerilim ve terörden kurtardığını söyledi.
Barzani, “Teröristler bölgede ve Orta Doğu’da nüfuzlarını genişletmek, güçlendirmek istediler ama biz bunu engellemeyi başardık. Geçtiğimiz 20 yılın mücadelesi ve Kürtlerin onlarca yıldır sürdürdüğü direniş, Orta Doğu’nun ayrılmaz bir parçası olmamızın yolunu açmıştır. Kürdistan’da elde ettiğimiz başarılarla güçlü bir ekonomi kurmayı başardık” sözlerini sarf etti.
BAE’nin geçen yıl COP28 zirvesine ev sahipliği yaptığını ve zirvede iklim değişikliği ile mücadele sözü verildiğini belirten Mesrur Barzani, “Bugün karşı karşıya olduğumuz tehdit, enerji kaynaklarını çeşitlendirmek ve yenilenebilir enerjiye yatırım yapmak için cesur kararlar almayı gerektiriyor. BAE artık teknoloji kullanımında çok ileridedir. Dubai ve Erbil, ısınmanın arttığı bir gezegenin göbeğinde. Bu göz ardı edilmiş ve trajik tehlikenin farkındayız. İklim değişikliğiyle mücadeleyi ciddiye almazsak, dünya çok daha fazla ısınabilir. Bu da uluslararası göçe ve demografik değişime yol açacak. Artık sorunlarla yüzleşme irademizi toparlamalıyız” diye konuştu.
/rûdaw/