Avrupa Siyasi Topluluğu 4. Zirvesi’nin olası sonuçları ne olabilir?

DünyaGündem
🔴Avrupa Birliği (AB) ve yakın komşularından oluşan yaklaşık 45 Avrupa ülkesinin liderleri, Perşembe günü İngiltere’nin ev sahipliğinde bir araya gelerek, ana gündem maddeleri göç, güvenlik ve enerji işbirliğini konuşacak. Ancak görüşmelere asıl damga vuracak konuların AB-İngiltere ilişkileri, Ukrayna’daki savaş ve Amerika Birleşik Devletleri (ABD) başkanlık seçimleri olacağı düşünülüyor.

Liderler, Avrupa Siyasi Topluluğu’nun (AST) dördüncü zirvesi için İngiltere’nin güneyindeki Oxford yakınlarında bulunan Blenheim Sarayı’nda bir araya gelecek.

2022’de başlayan ve şimdiye kadar dördüncü kez yapılan zirvelerden somut bir sonuç çıkmadı. Bu zirvenin de bu eğilimi değiştirmesi pek olası görünmüyor.

Zirveden en çok fayda sağlayacak kişinin ise İngiltere’nin yeni başbakanı Keir Starmer olacağı tahmin ediliyor.

Eski Başbakan Rishi Sunak tarafından organize edilen toplantı, Starmer için geçtiğimiz hafta Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü’nün (NATO) 75. Yıl Zirvesi için Washington’a yaptığı ziyaretin ardından dünya lideriyle bir araya gelmek için ikinci fırsat olacak.

İngiltere Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamaya göre, bu toplantı resmi olarak liderlere “Avrupa’nın karşı karşıya olduğu en acil kuşak sorunlarından bazılarını tartışma” fırsatı sunmayı amaçlıyor.

“Günümüzün tehditleri herkes için zorlayıcı. Başbakan, İngiltere’nin başka ülkelerle yakın işbirliği içinde çalıştığında her zaman daha güçlü olduğu konusunda nettir. İngiltere hükümeti zirvede, yasadışı göçle mücadelede daha yakın işbirliğini ve ülkeyi güvende tutmak için Avrupalı mevkidaşlarıyla daha fazla güvenlik işbirliğini görüşüşecek,” denildi.

Starmer’ın AB ile yakınlaşma politikası

İngiltere’de İşçi Partisi’ni 4 Temmuz’da zafere taşıyan Starmer, zirvede AB ile ilişkileri yeniden başlatmakve iki taraf arasında bir savunma anlaşmasına yönelik görüşmeleri ilerletmek istiyor.

London School of Economics’te araştırma görevlisi olan Iain Begg Euronews’e yaptığı açıklamada, “Bu, İngiltere-AB ilişkilerini değiştirmeye başlamak için iyi bir fırsat. (Boris) Johnson/(Liz) Truss döneminin (Sunak döneminde biraz daha iyi) daha düşmanca zihniyetinden sonra daha yapıcı bir yakınlaşmaya doğru bir ton değişikliği olacak,” dedi.

AB Konsey Başkanı Charles Michel’in yanı sıra 27 AB liderinin de toplantıya katılması bekleniyor. Ancak Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, Avrupa Parlamentosu’nda (AP) yapılacak oylamaya katılmak üzere Strasbourg’da bulunacağı için zirveye katılmayacak.

Begg’e göre, “Starmer’ın istediği acil değişiklikler sınırlı.” Bunlar arasında “veterinerlik anlaşması ve sanatçılara yönelik özgürlükler yer alıyor. Ancak bunlar daha ziyade ikincil derecede. Asıl önemli olan, (İngiltere tarafında) Brexit sonrası AB ile imzalanan Ticaret ve İşbirliği Anlaşması’ndaki (TCA) bazı eksiklikleri görüşme isteği. İngiltere bu hırsını, AB’nin büyük meseleleri yeniden açma konusundaki muhtemel isteksizliği nedeniyle törpülemesi gerekebilir,” dedi.

AB tarafında ise yeni İngiliz hükümetinin daha yakın ilişkiler istediğine dair çabaları “olumlu bir işaret” olarak görülüyor.

Üst düzey bir AB yetkilisi, “Neyin başarılabileceğini görmek istiyoruz. Gençlerin hareketliliği ve vatandaşlar söz konusu olduğunda net taleplerimiz var,” dedi.

“Önemli olduğunu düşündüğümüz husus, mevcut anlaşmaların uygulanması, Windsor Çerçevesi ve aynı zamanda Hayırlı Cuma Anlaşması’nın uygulanması. Çizgilerimiz bunlar. Şu ana kadar üzerinde mutabık kalınan hususları sorgulamadığımız sürece, dış ilişkiler ve savunma konularında daha yakın bir işbirliğinden faydalanabileceğimizi düşünüyorum, ancak bunun nasıl ele alınacağını görmemiz gerekiyor” diyerek ekledi.

Başbakan Starmer, çarşamba akşamı İrlanda Başbakanı Simon Harris ve perşembe günü akşam yemeğinde Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ile görüşeceğini belirtti.

Yuvarlak masa toplantılarında göç, enerji işbirliği ve demokrasinin savunulması ve güvence altına alınması konularına odaklanılacak.

Avrupa Politika Merkezi’nde Avrupa Politik Ekonomisi Programı politika analisti olan Jannike Wachowiak Euronews’e yaptığı açıklamada, “Genel olarak, resmi gündem için tüm ülkelerin katılacağı konuların seçilmesi yararlı olacaktır,” dedi.

Wachowiak, Avrupa Siyasi Topluluğu’nun daimi personel ya da sekreterya gibi resmi bir yapısı olmadığını, dolayısıyla “AST’yi bir arada tutan tek şeyin Avrupalı liderlerin ilgi göstermeye devam etmesi olduğunu” söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın katılımı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da zirveye katılması bekleniyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2023’te İspanya’da yapılan üçüncü zirveye ise katılmamıştı.

Azerbaycan-Ermenistan liderlerinin bir araya getirilmesi planlanan üçüncü zirvede, Azerbaycan yapılacak toplantıya AB Konseyi Başkanı Michel, Fransa Cumhurbaşkanı Macron ve Almanya Başbakanı Olaf Scholz’un yanı sıra Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da katılmasını şart koşmuştu. Ancak Azerbaycan’ın talebi kabul edilmeyince Erdoğan tepki göstererek zirveye katılmayacağını bildirmişti.

Zirve programı

Zirvede, Fransa ve Moldova, dezenformasyon ve dış müdahaleyle mücadele vurgusuyla demokrasinin savunulması konusundaki tartışmaları yönlendirecek. Son yıllarda Rusya’nın kendilerine yönelik dezenformasyon kampanyalarını eleştiren iki ülke, bilgi manipülasyonu girişimlerini hızlı bir şekilde tespit eden tüm Avrupa Siyasi Topluluğu ülkelerini kapsayan bir ağ kurmayı hedefliyor.

AB Konseyi Başkanı Michel ve Karadağ Cumhurbaşkanı Jakov Milatovic enerji işbirliği konusunda liderlik yapacak.

Göç görüşmelerine İtalya ve Arnavutluk liderleri başkanlık edecek. Avrupa ülkelerinin düzensiz göçle mücadele etmek ve yasal yollar yaratmak için işbirliğine odaklanılacak.

Göç konusu, Geçtiğimiz Ekim ayında Granada’da düzenlenen son AST zirvesinde diplomatik tartışmanın merkezinde yer almıştır. İspanya’nın göç konusunu resmi gündeme almama kararına kızan İtalya ve İngiltere, Fransa, Arnavutluk ve Hollanda ile birlikte ayrı bir toplantı düzenlemeye karar vermişti.

‘Somut sonuç yok’

Bu zirvede, resmi gündem konulara ilişkin herhangi bir sonucun, “istekli koalisyonlar” ya da ülke grupları gibi aynı formatı izlemesi ve muhtemelen operasyonel işbirliğine odaklanılması muhtemel görünüyor.

Starmer’ın ayrıca, AST’ye katılan ülkelerin, Moskova’nın petrol sektörüne yönelik Batı yaptırımlarını delmek için kullandığı gölge gemi filosunu çökertme taahhüdünde bulunmaları yönünde bir öneri sunması bekleniyor.

Zirve sonucunda, G7, G20 ya da Avrupa Konseyi gibi diğer formatların aksine, tüm liderlerin ortak pozisyonlar üzerinde mutabık kaldığı bir bildiri yayınlanmıyor.

Bu resmi yapı eksikliği AST’nin hem zayıf hem de güçlü yönünü oluşturuyor.

Euronews’e konuşan Chatham House İngiltere Programı Direktörü Olivia O’Sullivan, “Somut sonuçlar görmediğimizi söylemekte fayda var. Bence bu, bazı konularda işbirliği yapma prensibini geliştirmek için bir fırsat,” dedi.

NATO, Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT) ve Avrupa Konseyi’nin ilk kez zirveye katılacak olması, Ukrayna’daki savaş ile savunma ve güvenlik konularının da liderlerin dikkatini çekeceğinin göstergesi olarak değerlendiriliyor.

Ukrayna’da devam eden savaş, Avrupa Siyasi Topluluğu’nun ana gündemi olurken, Donald Trump’ın Beyaz Saray’a geri dönme ihtimalinin her geçen gün daha da güçlenmesi ile kasım ayındaki ABD seçimlerinin de zirvede ön plana çıkan konular arasında olması bekleniyor.

O’Sullivan, “Bu konu gündeme gelmezse şaşırırım,” dedi. “Zirve, ikinci bir Trump dönemi olasılığı ve Avrupa komşu bölgesinin üyeleri arasında ortak bir jeopolitik bakış açısının gerekliliği etrafında şekillenecektir.”

Fransa Cumhurbaşkanı Macron’un fikir babası olduğu zirve, Rusya’nın 2022’de Ukrayna’ya yönelik işgalinin ardından AB üyesi olan ve olmayan ülkeleri düzenli olarak ve en üst siyasi düzeyde bir araya getirmenin bir aracı olarak doğdu.

/euronews/

İlginizi Çekebilir

İsrail’den Lübnan’a hava saldırısı: Rojavalı 3 çocuk hayatını kaybetti
Kaçak maden can aldı: İki işçi hayatını kaybetti

Öne Çıkanlar