İsrail işgali altındaki Golan Tepeleri’nde bulunan bir Dürzi köyündeki futbol sahasına Cumartesi günü isabet eden roket, 12 çocuk ve gencin ölümüne, 20 kişinin de yaralanmasına neden oldu. Yerel yetkililer, hayatını kaybeden çocuk ve gençlerin yaşlarının 10 ile 16 arasında değiştiğini söyledi.
İsrail hükümeti, Lübnan’dan fırlatıldığını belirttiği bir roketle gerçekleştirilen saldırıdan sorumlu tuttuğu Hizbullah’a “sert bir tepki” gösterileceğini duyurdu. Lübnan Hizbullahı ise söz konusu saldırıyla bir ilgisinin olmadığını açıkladı. Birleşmiş Milletler (BM) ve Avrupa Birliği’nden (AB) taraflara itidal çağrısı yapıldı.
Olayın ardından açıklama yapan İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog, “Hizbullah teröristleri, tek suçu futbol oynamak için dışarı çıkmak olan çocuklara bugün vahşice bir saldırı düzenledi. Onlar evlerine dönemedi” ifadelerini kullandı. İsrail Silahlı Kuvvetleri Sözcüsü Daniel Hagari de yaşananların, “7 Ekim’den bu yana İsrailli sivillere yönelik en ölümcül saldırı” olduğunu dile getirdi. Hagari ayrıca, Mecdel Şems köyünü vuran füzenin, 50 kg patlayıcı taşıyan İran yapımı bir Felek-1 olduğunu ve bu füzelerin bölgede sadece Hizbullah tarafından kullanıldığını aktardı.
Saldırıya uğrayanların “Dürzi toplumu ve İsrail vatandaşları” olduğunu vurgulayan Hagari, “İsrail vatandaşlarını ve Dürzileri koruyacağız” dedi.
İsrail Dışişleri Bakanlığı da Hizbullah’ın “tüm kırmızı çizgileri aştığını” ifade eden bir açıklama yayımladı.
Netanyahu: Cevapsız bırakmayacağız
Yaşanan saldırının ardından resmi ziyarette bulunduğu ABD’den acilen dönen İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu’nun Mecdel Şems köyü muhtarıyla görüştüğü ve söz konusu görüşmede, “bu ölümcül saldırının cevapsız kalmayacağını, Hizbullah’ın daha önce olmadığı kadar yüksek bir bedel ödeyeceğini” dile getirdiği belirtildi. Netanyahu’nun konuyla ilgili olarak güvenlik kabinesiyle de bir toplantı yapacağı duyuruldu.
Lübnanlı güvenlik çevrelerinin bildirdiğine göre, Mecdel Şems köyüne yönelik saldırının ardından İsrail ordusuna ait bir SİHA (silahlı insansız hava aracı), Lübnan’ın doğusundaki Tereye köyüne iki füze fırlattı. Saldırıda bir depo ile bir evin hasar gördüğü ancak can kaybı olmadığı bildirildi.
ABD hükümeti de Golan Tepeleri’ndeki köye yönelik saldırının ardından İsrail’e destek açıklamasında bulundu. Ulusal Güvenlik Konseyi, “İsrail’in güvenliğine verdikleri desteğin demir gibi ve sarsılmaz” olduğunu, “Lübnan Hizbullahı dahil tüm terör gruplarına karşı” sağlanan bu desteği “birinci öncelikleri” olarak gördüklerini ifade etti.
Hizbullah: Mecdel Şems saldırısıyla ilgimiz yok
Mecdel Şems köyüne yönelik roket ateşi, Lübnan’ın güneyinde İsrail tarafından düzenlenen bir saldırıda dört Hizbullah militanının hayatını kaybetmesinin ardından gerçekleşti. Hizbullah, bu saldırıdan kısa süre sonra Golan Tepeleri ile İsrail’in kuzeyini hedef alarak misillemede bulunacağını duyurmuştu. Hizbullah ardından da bir düzine İsrail hedefini vurduğunu açıklamıştı.
İsrail ile Gazze Şeridi’ndeki Hamas arasında yaklaşık 10 aydır devam eden savaş boyunca, Hamas’ın müttefiki Hizbullah da hemen hemen her gün Lübnan topraklarından İsrail’e roket saldırılarında bulunuyor. Bölgede yaşayan ve tahliye edilen on binlerce sivil, güvenlik sorunu sebebiyle aylardır evine dönemiyor.
Uluslararası tepkiler
Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock, X hesabından yayımladığı mesajında “Mecdel Şems köyüne saldırıyı kınıyorum. Tek isteği futbol oynamak olan çocuk ve gençlerin öldürülmüş olması dehşet verici. İsrail vatandaşları aylardır Hizbullah ve diğer aşırılık yanlısı grupların saldırısı altında. Bu alçakça saldırılar derhal durdurulmalı. Artık soğukkanlılıkla hareket etmeye başlamalıyız. Bu çatışmada çok fazla insan öldü” ifadelerini kullandı:
AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell de X hesabından paylaştığı mesajda, “kabul edilemeyecek bu saldırının bağımsız uluslararası bir ekip tarafından incelenmesi gerektiğini” belirtti. Borrell mesajında ayrıca, “gerilimin daha fazla artmaması için” tüm taraflara “azami itidal” çağrısında bulundu:
BM Lübnan Özel Temsilcisi Jeanine Hennis-Plasschaert ile BM’nin Lübnan’daki barış gücünün komutanı Aroldo Lazaro da yaptıkları ortak açıklamada, karşılıklı saldırıların, “tüm bölgeyi tahayyül edilemeyecek bir felakete sürüklemesi muhtemel büyük bir yangına neden olabileceğini” vurgulayarak tüm tarafların “en üst seviyede itidalli” olmasını talep etti.
Lübnan hükümeti de “sivillere karşı her türlü şiddet ve saldırganlığı” kınadığını duyuran bir açıklama yaptı. Açıklamada “Sivillere saldırmak, uluslararası hukuka yapılmış pervasızca bir saldırıdır ve insanlığın temel prensiplerine de aykırıdır” denildi.
İran ise İsrail’i “Lübnan’da askeri bir maceraya atılmaması” konusunda uyardı. İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Nasır Kanani, İsrail’in Lübnan’daki hedeflere saldırması hâlinde, “bu aptalca tavrın öngörülemeyen sonuçlarının ve tepkilerin” sorumluluğunu taşımak zorunda kalacağını dile getirdi.
Dürziler kimdir?
Dürziler ağırlıklı olarak İsrail’in kuzeyindeki Celile bölgesinde ve Kermil Dağı civarında yaşayan bir topluluk. Yaklaşık 23 bin kişilik bir Dürzi toplumu ise 1967’den bu yana İsrail işgali altında olan Golan Tepeleri’nde yaşıyor. Şii İslam inancından ayrılarak farklı bir inanç sistemi geliştiren, ana dili Arapça olan Dürziler günümüzde İsrail dışında, Suriye, Lübnan ve Ürdün’de de varlıklarını sürdürüyor.
/Deutsche Welle/