Bilim insanları yapay zeka destekli ‘elektronik dil’ icat etti

GündemTeknoloji

🔴 ABD’deki Pensilvanya Eyalet Üniversitesi’nden bilim insanları, gıda güvenliği ve tazeliğiyle ilgili sorunları tespit edebilecek, yapay zeka destekli “elektronik dil” icat etti.

Hakemli bilimsel dergi Nature’da yayımlanan bir makalede tanıtılan icat, buzdolabının kapağındaki açılmış meyve suyunun halen içilebilir olup olmadığını söyleyebilir.

İcatta iyon duyarlı transistörler kullanıldı. Bu da cihazın kimyasal iyonları (eksi elektrik yüklü parçacıklar) algılayabildiğini gösteriyor. Yani cihazın sensörleri bir sıvı içerisindeki iyonlara dair bilgi topluyor ve bu bilgiyi bilgisayar tarafından yorumlanabilen bir elektrik sinyaline dönüştürüyor. Bu da niyahetinde içeceğin bozuk olup olmadığının anlaşılmasını sağlıyor.

Araştırma ekibinden mühendis Saptarshi Das, “Yapay bir dil yapmaya çalışıyoruz, ancak farklı yiyecekleri deneyimleme sürecimiz sadece dilden ibaret değildir,” ifadelerini kullandı.

“Dilimiz yiyecek türleriyle etkileşime giren ve bilgilerini tat alma korteksine (biyolojik bir sinir ağına) gönderen tat alıcılarından oluşuyor.”

Yeni sistemdeki sensörler dil görevi görürken, yapay zeka algoritmaları tat alma korteksinin, yani tat algılamaktan sorumlu beyin bölgesinin rolünü üstleniyor.

Ekip, sensörü, insan beyninin bilgiyi işleme biçimini taklit eden yapay bir sinir ağına bağlayarak sensörün topladığı verileri işleyip yorumlamayı başardı. Sinir ağları, öğrenme ve bilgiyi işleme biçimleri bakımından insan beynine benzer yapay zeka sistemlerine deniyor.

Das ve meslektaşları ilk olarak, icattaki sinir ağına belirli bir sıvının ne kadar asidik olduğunu bulmak için kullanabileceği parametreler verdi. Sinir ağı bu parametreleri kullanarak sıvının asitliğini yaklaşık yüzde 91 doğrulukla belirleyebildi.

Sinir ağının asitlik analizi için kendi parametrelerini tanımlamasına izin verdiklerinde ise doğruluğu yüzde 95’in üzerine çıktı.

Daha sonra elektronik dili gerçek dünyadaki içeceklerde test eden araştırmacılar, sistemin benzer meşrubatlar veya kahve karışımları arasında ayrım yapabildiğini, sütün sulandırılıp sulandırılmadığını anlayabildiğini, meyve suyunun ne zaman bozulduğunu belirleyebildiğini ve suda zararlı PFAS kimyasallarının bulunup bulunmadığını saptayabildiğini gördü.

Das, “Sinir ağının verilerdeki incelikli özelliklere baktığını bulduk,” ifadelerini kullandı.

“Bunlar, insanlar olarak düzgün bir şekilde tanımlamakta zorlandığımız şeyler,” dedi.

/euronews/

İlginizi Çekebilir

Amerika: Rusya ve İran, ABD seçimlerinden sonra protestoları körükleyebilir
Blinken’dan İsrail’e: Gazze’ye saldırıları sonlandırın

Öne Çıkanlar