Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Kaja Kallas, Ukrayna’yı yaklaşık üç yıldır devam eden savaşı sona erdirmek üzere Rusya ile acele müzakerelere zorlamanın Kiev için “kötü bir anlaşmaya” yol açma riski taşıdığı konusunda uyardı.
Avrupa ve dünya genelinde hızlı bir çözüme yönelik çağrılar artmaya devam ediyor.
AB dış politika şefi Kallas perşembe sabahı, Rusya’nın Ukrayna’yı işgalinin gündemin üst sıralarında yer aldığı Avrupa Birliği liderler zirvesine gitmeden önce bu açıklamayı yaptı.
Brüksel’de gazetecilere açıklama yapan Kallas, “Müzakereler için çok erken bir zamanda yapılacak herhangi bir zorlama aslında Ukrayna için kötü bir anlaşma olacaktır. Dünyadaki diğer tüm aktörler bu olayda nasıl hareket ettiğimizi dikkatle izliyor ve bu nedenle gerçekten güçlü olmamız gerekiyor,” sözlerini dile getirdi.
Kremlin’in başlıca destekçisi olduğu Beşar Esad rejiminin yakın geçmişte çöküşüne atıfta bulunan Kallas, “Suriye bize Rusya’nın yenilmez olmadığını ve kendi gücümüzü hafife almamamız gerektiğini gösteriyor,” diye konuştu.
‘Birlikte hareket edersek büyük bir güç oluruz’
Kiev’in sadık bir savunucusu olan Litvanya Cumhurbaşkanı Gitanas Nausada da benzer bir görüş ortaya koyarak “Rusya’nın müzakere etmeye istekli olmadığını” ve bu nedenle herhangi bir görüşme girişiminin ters etki yaratacağını savundu.
Nauseda, “Olası barış görüşmeleri hakkında bazı söylentiler duyuyorum ve bence muhtemelen çok erken çünkü şu anda Rusya saldırı modunda,” dedi.
“Eğer bu durumdan bir şeyler çıkarmaya çalışacaksak, bu adil ve sürdürülebilir bir barış olmayacaktır. Adil olmayan ve istikrarsız bir barış olacaktır.”
Nauseda’ya göre AB, sözde kalan “retorik” vaatlerin ötesine geçmeli ve müzakerelere başlamadan önce ülkeyi mümkün olan en güçlü konuma getirmek için Ukrayna’ya yönelik askeri ve mali desteğini arttırmaya odaklanmalı.
“Ne yazık ki bunları yerine getirmiyoruz,” diye yakınan Nauseda, “Çok fazla söz verdik ama tutabileceğimiz çok fazla söz vermedik” diyerek devam etti.
“Durum gerçekten karmaşık ve kendimize karşı dürüst olmalıyız,” diyerek bir iç gözlemi yansıtan Kallas, “Gerçekten küresel bir stratejik oyuncu olmak zorundayız. Ve ancak ve ancak konuşmak yerine karar almaya kararlı olursak stratejik bir oyuncu olabiliriz,” dedi.
Ukrayna ve Rusya arasında müzakere ihtimali son aylarda, özellikle de Donald Trump’ın ABD’deki seçim zaferinden sonra güç kazandı.
Seçim kampanyası sırasında Trump, nasıl olacağını belirtmeden savaşı “24 saat içinde” sona erdirecek bir anlaşma yapma sözü verdi.
Ekibi o zamandan bu yana Ukrayna’nın Rusya ile görüşmelere başlamayı kabul etmemesi halinde ABD’nin askeri desteğini kesmesini öngören fikirler ortaya attı. Buna karşılık, Rusya’nın görüşmeyi reddetmesi halinde Amerika yardımlarını arttıracaktı.
Henüz resmiyet kazanmayan bu sözde girişim, gelecekteki düzenlemeyi sürdürmek için Ukrayna içinde bir barış gücü misyonu kurulması olasılığını gündeme getirdi.
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Avrupa’nın sahaya asker göndermeyi düşünmesi gerektiğini açıkça ifade etti ki bu diğer ülkeler için oldukça tartışmalı bir konu.
“Öncelik Ukraynalıların savaşı kazanması ve Rusları geri püskürtmesidir. O zaman barış hakkında konuşabiliriz” diyen Belçika Başbakanı Alexander De Croo, Trump’ın girişimi ve olası bir barış gücü misyonuna ilişkin şunları söyledi:
“Bir noktada savaş kazanılır ve Ukrayna, Rusya’yı geri püskürtmeyi başarırsa oldukça açık olmalıyız. Barışı korumak ve somut güvenlik garantileri sağlamak için herkesin kendi rolünü oynaması gerekecek.”
İrlandalı mevkidaşı Simon Harris ise bir barışı koruma misyonu kurulmasını ihtimal dışı bırakmadı ancak bu tartışmanın “biraz erken” olduğunu ve daha ziyade “geleceğe yönelik” bir soru olduğuna dikkat çekti.
Brüksel’e varışında konuşan Harris, “Şu anda Rusya’dan barışa doğru herhangi bir şekilde ilerlemek istediğine dair bir işaret görmüyoruz. Siz bana haklı olarak bu soruyu sorarken, Rusya Ukrayna’yı bombalamaya devam ediyor,” diye konuştu.
ABD’li ve Ukraynalı yetkililere göre perşembe günkü zirve, Rus güçlerinin Ukrayna’nın doğusunda ilerleme kaydettiği ve Kuzey Kore askerlerinin Kursk bölgesinde savaştığı ve bazılarının öldürüldüğü Kiev için tehlikeli bir döneme denk geliyor.
Kuzey Kore’nin 11.000 civarında askerinin olduğu tahmin edilen desteği, savaşın boyutlarını genişletti ve Rusya’ya sahadaki ağır kayıplarını telafi etmek için önemli bir can simidi sağladı.
Ukrayna Cumhurbaşkanı Vlodimir Zelenskiy, Kuzey Kore’nin konuşlandırdığı asker sayısının 100.000’e çıkabileceği uyarısında bulundu.
Zelenskiy zirveye gitmeden önce yaptığı açıklamada, “ABD ile AB ve Avrupa ülkeleri arasında birliğe çok ihtiyacımız var. Barışı sağlamak için bu birliğe ihtiyacımız var – sadece birlikte, ABD ve Avrupa, Putin’i gerçekten durdurabilir ve Ukrayna’yı kurtarabilir,” cümlelerini kullandı.
Ancak bu birliktelik giderek daha da geriliyor.
Macaristan Başbakanı Viktor Orban “Noel ateşkesi” önerdiği için Zelenskiy tarafından azarlanırken Slovakya Başbakanı Robert Fico AB’nin “silah tedarikçisi olmaktan çıkıp barış yapıcı rolüne geçmesini” önerdi.
Kaynak: Euronews