🔴 Tarihi ilk yürüyüşten bu yana sekiz yıl geçen ‘Kadınlar Yürüyüşü’ (Women’s March), seçilmiş Başkan Donald Trump’ın yemin töreninden hemen önce Cumartesi günü başkent Washington DC’de geri dönüyor…
Cumhuriyetçilerin pazartesi günü yemin ederek göreve başlamasından önce, yeniden düzenlenen mitingin yeni adı, desteği genişletmek amacıyla ‘Halk Yürüyüşü’ olarak belirlendi.
Trump’ın 2016’daki başkanlık zaferine öfkelenen kadınlar 2017’de Washington’a akın etti ve ülkenin dört bir yanındaki şehirlerde büyük mitingler düzenleyerek Kadınlar Yürüyüşü olarak bilinen bir taban hareketinin temelini oluşturdular. Sadece Washington’daki mitinge 500.000’den fazla kişi katılırken, ülke genelindeki yerel yürüyüşlere milyonlarca kişi katılarak ABD tarihindeki en büyük tek günlük gösterilerden birine imza atıldı
Bu yılki yürüyüşün ilkinin yaklaşık onda biri büyüklüğünde olması bekleniyor ve birçok ilerici seçmenin Başkan Yardımcısı Kamala Harris’in yenilgisinin ardından yorgunluk, hayal kırıklığı ve umutsuzluk duyguları arasında gezindiği ölçülü bir düşünme anının ortasında gerçekleşiyor. Bu sessizlik, Trump’ın ilk seçim zaferine tepki olarak devasa kalabalıkların megafonlardan taleplerini haykırdığı öfkeyle keskin bir tezat oluşturuyor.
Hareket, son derece başarılı protesto gününün ardından, yeterince çeşitlilik içermediği suçlamaları nedeniyle parçalandı. Bu yıl ‘Halk Yürüyüşü’ olarak yeniden adlandırılması, grubun cazibesini genişletmeyi amaçlayan bir revizyonun sonucu. Cumartesi günkü gösteri feminizm, ırksal adalet, anti-militarizasyon ve diğer konularla ilgili temaları öne çıkaracak ve çeşitli sosyal adalet örgütleri tarafından düzenlenen tartışmalarla sona erecek.
Rochester, Michigan’daki Oakland Üniversitesi’nde toplumsal hareketleri araştıran sosyoloji profesörü Jo Reger, Halk Yürüyüşü’nün “tek bir şemsiye altında bir araya getirilen çok çeşitli konular” açısından sıra dışı olduğunu söyledi.
Reger, yürüyüş gibi geniş tabanlı bir sosyal adalet hareketi için, çatışan vizyonlardan kaçınmanın imkansız olduğunu ve organizatörlere herkesin ihtiyaçlarını karşılaması için “muazzam bir baskı” olduğunu söyledi. Ancak bazı anlaşmazlıkların ille de kötü bir şey olmadığını da belirtti.
Reger, “Çoğu zaman değişim getirir ve yeni bakış açıları, özellikle de yeterince temsil edilmeyen sesler getirir,” dedi.
Kadın Yürüyüşü’nden Middleton, cumartesi günkü etkinliğin amacının 2017’deki gibi büyük bir gösteri olmadığını söyledi. Bunun yerine, dikkatleri daha dar bir şekilde Trump’ın etrafında toplamak yerine, kadın ve üreme hakları, LGBTQ hakları, göç, iklim ve demokrasi gibi daha geniş bir dizi meseleye odaklamayı amaçlıyor.
Middleton, “Yürüyüşü oyunun sonu olarak düşünmüyoruz,” dedi. “Yürüyüşe katılan insanları örgütlere ve siyasi evlerine nasıl çekebiliriz ki kendi toplumlarında uzun vadede mücadele etmeye devam edebilsinler?” diye ekledi.
/euronews/
