163 uluslararası insan hakları kurumundan Avrupa Birliği’ne İsrail ile ilgili çağrı

🔴 Aralarında Uluslararası Af Örgütü, İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW), Oxfam gibi kurumların da olduğu 163 sivil toplum kuruluşu ve sendika, Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen’e bir mektup yollayarak, AB’nin İşgal Altındaki Filistin Toprağı’ndaki yasadışı İsrail yerleşimleriyle ticaret ve iş yapmasının yasaklanması çağrısında bulundu. Mektupta, AB’nin, kendi yasal yükümlülüklerini ihlal ettiği belirtildi. 

 İnsan Hakları İzleme Örgütü, Uluslararası Af Örgütü ve Oxfam’ın da aralarında olduğu, 163 sivil toplum örgütü ve sendika, Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen’e yazdıkları ortak bir mektupla, Avrupa Birliği’ni Uluslararası Adalet Divanı tarafından ortaya konulan yasal yükümlülüklere uyma konusunda uyardı.

Mektupta Avrupa Komisyonu, AB ile İsrail’in Doğu Kudüs dahil İşgal Altındaki Filistin Toprağı’ndaki yasadışı yerleşimleri arasında her türlü ticareti ve ticari faaliyeti yasaklamak üzere adım atmaya çağrıldı. “Böyle bir adım, AB’nin ve üye devletlerinin uluslararası hukuk kapsamındaki yükümlülüklerine uyması açısından elzemdir” denilen mektupta, özetle şunlara yer verildi:

“19 Temmuz 2024’te Uluslararası Adalet Divanı (UAD), devletlerin İsrail’in Filistin toprağını işgalinden kaynaklanan hukuksuz durumu tanımaması, buna yardım etmemesi ve desteklememesi gerektiğini doğrulayan dönüm noktası niteliğinde bir tavsiye görüşü açıkladı. UAD, devletlerin İsrail ile ‘İsrail’in [İşgal Altındaki Filistin Toprağı] veya parçalarındaki hukuksuz varlığını kalıcı hale getirebilecek ekonomik ve ticari ilişkilere girmekten kaçınma’ ve ‘İsrail’in İşgal Altındaki Filistin Toprağı’nda oluşturduğu yasadışı durumun sürdürülmesini destekleyen ticari ilişkileri veya yatırım ilişkilerini engellemek üzere harekete geçme yükümlülüğü’ olduğunu açıkça ortaya koydu.

AB’nin halihazırdaki, İsrail’de üretilen ürünlerle yerleşimlerde üretilen ürünler arasında ayrım yapma politikası, bu yükümlülükleri karşılamaktan uzaktır. Bu ayrım, yerleşim ürünleri için tercihli ticaret koşullarına izin vermese de bu ürünlerin AB pazarına girişini engellememektedir. Bu durum, İsrail’in yasadışı yerleşimleriyle ticaret ve iş yapılmasının tamamen yasaklanmasını gerektiren uluslararası insancıl hukuk yükümlülüklerine ve UAD tarafından ortaya konulan yükümlülüklere aykırıdır.

AB, kendi yasal yükümlülüklerini ihlal etmektedir

AB, üye devletleri ve AB şirketleri, İsrail’in yasadışı yerleşimleriyle ticaret yaparak yalnızca kendi yasal yükümlülüklerini ihlal etmemekte, yerleşim ticaretinin temelinde yatan ciddi ve sistematik insan hakları ihlallerinde ve diğer uluslararası hukuk ihlallerinde de rol oynamaktadır. Bu hususları ayrıntılarıyla ortaya koyan UAD kararı, İsrail’in mevzuat ve politikalarının, ırk ayrımcılığı ve apartheid’i yasaklayan Her Türlü Irk Ayrımcılığının Ortadan Kaldırılmasına İlişkin Uluslararası Sözleşme’nin 3. Maddesi’ni ihlal ettiği sonucuna varmıştır.

AB üye devletleri defalarca, İsrail’in yerleşimlerini uluslararası hukuk uyarınca yasadışı ve iki devletli bir çözüme ulaşmanın önünde ciddi bir engel olarak nitelendirerek oybirliğiyle kınayan açıklamalar yayımladı. Bunlarda genellikle yerleşim ticaretinin zorla tahliyeler, sivil altyapılara yönelik (genellikle AB tarafından finanse edilen projeleri hedef alan) yıkımlar, arazilere el konulması, zorla nakiller ve devlet destekli yerleşimcilerin ve İsrail güçlerinin uyguladığı yaygın şiddet de dahil olmak üzere ciddi ihlalleri körüklediğine yer verildi. Ancak yerleşimlerin yasadışılığı ve ciddi ihlallerle bağlantısı hakkındaki fikir birliğine rağmen AB, yerleşimlerle ticarete devam ederek ve ticari faaliyetlere izin vererek, yerleşimlerin sürdürülmesi ve genişlemesiyle kaçınılmaz olarak iç içe geçen ciddi insan hakları ve uluslararası hukuk ihlallerinin sürdürülmesine yardım etmektedir.”

 Avrupa Komisyonu’ndan acil iki talep

Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen’den hızla yanıt istendiği belirtilen mektupta, “Avrupa Komisyonu’nun uluslararası hukuka uymak ve ihlallerdeki suç ortaklığına son vermek adına gerekli tedbirleri acilen almasını bekliyoruz” denilerek, komisyonun acilen şu adımları atması istendi:

  1. Yerleşimlerle Ticareti ve Yerleşimlerdeki Yatırımları Yasaklayan Yasal Düzenlemeler Yapılmalıdır: İsrail’in İşgal Altındaki Filistin Toprağı’ndaki yasadışı yerleşimlerinden gelen ve yerleşimlere giden tüm ürün ve hizmet ithalat ve ihracatını, buradaki yatırımlarını yasaklayan yasal düzenlemeler teklif edilmelidir. Bu bağlamda, komisyonun kabul ettiği Ortak Ticaret Politikası uyarınca yerleşimlerle ticaretin yasaklanmasını teklif etme yetkisi olduğunu hatırlatırız.
  2. Güçlendirilmiş Bir Ticari Tavsiye Belgesi Yayımlanmalıdır: Bu tür yasal düzenlemeler yapılana dek, Avrupalı ticari işletmeleri İsrail yerleşimlerine yarar sağlayan faaliyetlerden vazgeçirecek, güçlendirilmiş bir tavsiye belgesi yayımlanmalıdır. Bu belge, ciddi insan hakları ve uluslararası hukuk ihlallerinden sorumlu olma yönündeki önemli risk nedeniyle (Norveç’in yaptığı gibi) yerleşimlerle her türlü ticareti ve yasadışı yerleşimlerde faaliyet gösteren İsrail bankaları ve şirketleriyle ilişkileri caydırmayı ve tüm değer zincirinin mevzuat kapsamında kalmasını sağlamayı amaçlayan halihazırdaki AB tavsiye belgesini önemli oranda aşmalıdır.

İlginizi Çekebilir

Fidan: Şara’nın yaklaşımı Türkiye’nin güvenlik ihtiyaçlarını tatmin edecek düzeyde
Özgür Özel, Adıyaman’da: 10 depremzededen 7’si konteynerde kalıyor

Öne Çıkanlar