Kurtulmuş: İlk adım İmralı’dan beklenen açıklamanın gelmesidir

GündemPolitika

🔴 Japonya ziyareti dönüşünde uçakta konuşan Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş, ‘yeni süreç’ ile ilgili “İlk adım, İmralı’dan beklenen o açıklamanın gelmesidir” dedi.

Kurtulmuş, Japonya ziyaretinin dönüşünde uçakta gazetecilerin sorularını yanıtladı.

“Japonya Temsilciler Meclisi Başkanı Fukshiro Nukaga’nın davetlisi olarak milletvekillerimizle beraber Japonya’ya resmi bir ziyaret gerçekleştirdik.” diyen Kurtulmuş’un açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

“Temsilciler Meclisi Başkanı Nukaga ve Danışma Meclisi Başkanı Sekiguchi Masakazu ile ayrı ayrı heyetler arası oldukça verimli görüşmeler yaptık. Ayrıca milletvekili arkadaşlarımızla birlikte Temsilciler Meclisi Genel Kurulu’nu selamlayarak bir süre çalışmalarını izledik. Şahsıma ve heyetime gösterdikleri ev sahipliği için bir kez daha mevkidaşlarıma şükranlarımı sunuyorum.

Japonya Veliaht Prensi ve Prensesi ile görüştük, ardından İmparator Naruhito ve İmparatoriçe Masako bizi kabul etti. Veliaht Prens ile görüşmemiz ve İmparator’un kabulü Türkiye’ye duyulan ilginin ve sevginin de açık bir göstergesiydi.

Türkiye’nin gündeminde son günlerde TÜSİAD var. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da TÜSİAD’ın ağırlıklı olarak yargı süreçlerine yönelik eleştirilerine çok sert bir yanıt verdi. Bu konuyla alakalı sizin değerlendirmelerinizi de merak ediyoruz.

TBMM’de şu anda 6 siyasi parti grubu var. 14 siyasi parti TBMM’de temsil ediliyor. Türkiye’nin siyaset alanı herkese açıktır. Ama hiç kimsenin, elindeki bir imkanı kullanarak siyasetin üstünde vesayet manasına gelecek, bunu çağrıştıracak, bu anlamda siyasete, yargıya ve diğer devlet kurumlarına yön vermeye kalkacak sözleri sarf etmemesi gerekir. Herkes kendi işini yapsın. Herkes kendi sorumluluklarının farkında olsun. Eğer hepimizin vazifesi Türkiye’nin gelişmesini, büyümesini, kalkınmasını sağlamaksa, demokratik standartlarımızın yükselmesi için mücadele etmekse bunun yolu yöntemi Türkiye demokrasisinin standartlarının nasıl yükseleceğine dair görüşleri ortaya koyabilmektir.

Türkçede güzel bir laf var, “Sütten ağzı yanan yoğurdu üfleyerek yer’ diye. Bu tür vesayet çağrıştıran çıkışlar her seferinde halkımıza geçmişte yaşanan o tehlikeli ve karanlık günleri hatırlatıyor. Kimsenin bu tür yollara tevessül etmemesi lazım.

Eski Türkiye geride kaldı diyebilir miyiz?

Hiç şüphesiz… 28 Şubat döneminde, bir taraftan sivil bir güç olan, Türkiye’nin en önemli gücü olduğunu varsaydığımız medya, “artık bu iş ya silahla olacak ya da silahsız” diye manşetler atıyordu. “Topyekun savaş” manşetleri atıyordu. İki de bir, “Yüksek rütbeli bir subaydan alınan bilgiye göre” diye manşetler çekiyordu. Bir dönemler milli iradenin üzerinde güçleri olduğunu vehmeden sivil toplum kuruluşları sürekli bildiriler yayınlıyorlar ve dönemin hükümetine ayar vermeye kalkıyorlardı. Çok şükür bunların hepsi geride kaldı. Artık Türkiye’de güçlü bir siyasal yapı ortadadır. Artık zayıf, ayakta duramayan ve ayakta durmak için başka çevrelerden destek beklentisi içinde olan hükümet devri geride kalmıştır. Türkiye’de seçim akşamı ülkeyi kimin yöneteceği belirleniyor ve doğrudan doğruya milletin kararıyla sandıktan ne çıkarsa o hükümet iş başına geliyor.

DEM Parti İmralı ziyaretinin ardından ilk görüşmeyi sizinle yapmıştı. Ardından da siyasi partilerle bir araya geldi. Artık bu noktada terörist başından da bir çağrı, bir mesaj yayınlanmasını, açıklanmasını bekliyoruz. Bu tarihle ilgili sizin bir öngörünüz var mı? Nasıl bir açıklama bekliyorsunuz? Bundan sonra meclis özelinde nasıl bir çalışma yürütülür?

Sayın Devlet Bahçeli’nin açıklamalarıyla, Sayın Cumhurbaşkanımızın da iradesiyle sürecin başladığını ve çok şeffaf bir şekilde yürütüldüğünü ifade etmek isterim. DEM Parti’nin Meclisteki partileri, görüşmelerle ilgili bilgilendirmesi önemlidir. Kaldı ki ilgili devlet kurumları, sürecin en ince detayına kadar takibini yapmaktır.

Ümit ediyorum, İmralı’dan en kısa süre içerisinde terörün bitirildiği ve artık bir terörsüz Türkiye döneminin başladığını ilan edecek açıklama gelir. Ben tarihler üzerinde durmaktan ziyade bu işin sağlam bir şekilde ama çok da vakit kaybetmeden bitirilmesi gerektiğini düşünüyorum. Çünkü bölgemiz çok hassas bir dönemden geçiyor. Bölgemizdeki esas mesele, özellikle Amerika’nın Irak’ı işgaliyle birlikte hızlanan bölünme ve parçalanma meselesidir. Özellikle etnik, mezhebi ve dini farklılıklar biraz da neo-emperyal projenin bir parçası olarak, sürekli kaşınarak ayrılıklar körükleniyor. Türkiye olarak bizim bu bölgedeki milli menfaatimiz sadece Türkiye’nin içerisinde terörün bitirilmesi değil bu bölgenin tamamında istikrarın ve sükunetin sağlanmasıdır. Daha fazla dağılmanın değil, daha fazla bütünleşmenin temin edilmesidir. Dolayısıyla biz kendi bölgemizde işbirliğine dayalı bütünleşme ve ortaklaşmayı artırmak durumundayız.

Tabii ki sürecin sağlıklı bir şekilde yürümesinin ilk adımı da İmralı’dan beklenen o açıklamanın gelmesidir ve Türkiye’nin gündeminden terörün ilanihaye kaldırılmasıdır. Biz Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları olarak hep beraber kendi geleceğimize sahip çıkıyoruz. Bunun için bu açıklamanın hayati bir önemde olduğunu düşünüyorum. Arkası zaten çok süratle gelir.in artık terör diye bir meselesi olmamalıdır.”

/Kaynak: Gazete Duvar/

İlginizi Çekebilir

UNICEF: Ukrayna’da geçen yıl çocuk ölümleri yüzde 50 arttı
Çîrokbêj Erkmen: Li ser girîngiya ziman….

Öne Çıkanlar