Karasu: Adım atılmaması kuşkuları artırmıştır

GenelGündem

🔴Karasu, ”Biz başından beri Türk devletinin yaklaşımına dair kuşkularımız olduğunu söylemiştik. Adım atılmaması bu kuşkuları daha da artırmıştır.” ifadelerini kullandı.

KCK Yürütme Konseyi Üyesi Mustafa Karasu, Medya Haber TV’ye yaptığı açıklamada PKK lideri Abdullah Öcalan’ın çağrısı sonrası yaşananlara  ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

 MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin Meclis’te “umut hakkı”na dair yaptığı açıklamaları hatırlatan Karasu, “Önder Apo çağrısını yaptı. Hem örgütün kendisini feshetmesi doğrultusunda hem de silahlı mücadelenin durdurulması noktasında çağrı yaptı. Ama bunun için kongrenin toplanması ve kendisinin de bu kongreyi yönlendirmesini istedi. Bu konular İmralı’da tartışılan konulardır. 1 hafta, 10 gün içinde Önder Apo’nun koşulları değişecekti. Ama hiçbir adım atılmadı. ‘Çağrı yapılsın, umut hakkı değerlendirilecek’ dedi. Yine çağrı (Öcalan’ın çağrısı) yapılır yapılmaz İmralı’daki koşullar değişecekti. Önder Apo özgür, serbest çalışır hale gelecekti. Ama bu konuda adımlar atılmadı” diye konuştu. 

Öcalan’a “umut hakkı” tanınmasına değinen Karasu, “Umut hakkı, İmralı’daki koşulların değiştirilmesi, Önder Apo’nun özgür ve rahat çalışma koşullarına kavuşması gibi verilen sözler yerine getirilmezse, biz de böyle bekleyemeyiz. Hareketimiz de bekleyemez. O zaman farklı değerlendireceğiz. Bu yaklaşımın ne anlama geldiğini daha açık ve net ortaya koyacağız” dedi.

Öcalan’ın şartlarının değişmediğini dile getiren Karasu, “Önder Apo çağrıda bulundu. Bu çağrı neydi? Aslında Devlet Bahçeli, ‘Çağrı yapsın, örgütün feshedileceğine, savaşın durdurulacağına dair çağrı yapsın’ demişti. ‘Çağrı yapsın, o zaman umut hakkı da devreye girer’ diye ilave etmişti. Önder Apo çağrı yaptı. Hem örgütün kendi kendini feshetmesi doğrultusunda hem de silahlı mücadelenin durdurulması doğrultusunda çağrıda bulundu. Fakat bunun için kongrenin toplanması ve kendisinin bu kongreyi yönlendirmesi gerektiğini söyledi. Evet, bu konular İmralı’da tartışılmış, değerlendirilmiş konulardır. Besê (Besê Hozat) ve Abbas (Duran Kalkan) arkadaşlar da buna dikkat çektiler. Bir hafta, on gün içinde Önder Apo’nun koşulları değişecekti çağrıyla beraber. Ama hiçbir adım atılmadı” dedi.

Karasu şunları söyledi:

“O zaman, neye inanacağız? Çağrı yapılsın, umut hakkı devreye girecek, denildi. Çağrı yapıldı, umut hakkı devreye girmedi. İmralı’daki koşullar değişecek denildi, değişmedi. Önder Apo özgür ve rahat çalışma koşullarına kavuşacak denildi, bu da olmadı.

Bu durum tabii ki AKP-MHP iktidarının ne amaçladığı, ne hesapladığı konusunda kuşkular yaratıyor. Büyük bir sorun Kürt sorunu, silahların susması, örgütün kendini feshetmesi gibi meseleler… Bunlar basit değildir. Kendileri 50 yıldır Türk devletine sorun oluyor diyorlar. Demirel de ‘Bin yıllık en büyük isyan’ diyordu. E böyle mi yaklaşacaklar? Yani öyle dar, basit, sıradan parti çıkarlarıyla yaklaşılacak bir durum değil.

Bu nedenle biz de bekliyorduk, Önderlik de bekliyordu. Adımlar atılmasını bekliyorduk, görüşmelerin sürmesini bekliyorduk. Ne oldu? Heyetler gitmiyor. Bu da aslında bir oyalama, bekletme gibi görünüyor. Duruma göre hareket etme gibi…

“Adım atılmaması bu kuşkuları daha da artırmıştır

Aslında ortada verilen sözler var. Hem Bahçeli’nin sözü hem İmralı’daki çeşitli sözler var. Bunlar yerine getirilmiyor. Bu durumda ne olacak? Biz yine soğukkanlı davranıyoruz. Önderlik de soğukkanlı, sabırlı yaklaşıyor. Ama bir sınır var. Bir halkın partisine, önderine, örgütüne böyle yaklaşmak olmaz.

Bu gayri ciddi bir tutumdur. Hiçbir sözün değeri kalmıyor. Kendileri ‘Hızlansın!’ diyor, ‘Hızlı sonuç alalım’ diyorlardı. Hani nerede? Bu bakımdan cidden kuşku verici bir durumdur. Biz de başından beri Türk devletinin yaklaşımına dair kuşkularımız olduğunu söylemiştik. Adım atılmaması bu kuşkuları daha da artırmıştır.

Evet, belki biraz daha beklenir, sürece bakılır. Ama eğer yine adım atılmaz, verilen sözler yerine getirilmezse, biz de böyle bekleyemeyiz. Hareketimiz de bekleyemez. O zaman farklı değerlendireceğiz. Bu yaklaşımın ne anlama geldiğini daha açık ve net ortaya koyacağız.”

“Umut hakkı konusunda Avrupa Mahkemesi ‘uygula’ dedi”

Umut hakkı için mevzuatın değiştirilmesi gerektiği yönünde tartışmaları hatırlatan Karasu, “Bu kadar ‘mevzuat’ demek, dalga geçmek gibi bir şey. ‘Bizim mevzuatımızda yok’ diyorlar. Neymiş, ‘umut hakkı mevzuatta yok!’ Türkiye, Avrupa Konseyi içinde bir ülke, Avrupa Birliği’nin yasalarının kendi yasaları üzerinde üstünlüğünü kabul etmiş, uluslararası yasaların anayasa üstü olduğunu kabul etmiş. Zaten umut hakkı konusunda Avrupa Mahkemesi, ‘uygula’ dedi. Çok önceden de söylemişti. Bu açıdan ‘mevzuat’ diye bir şey yok. İsteseler hemen yaparlar. Hangi mevzuat engel olacak?” dedi.

/Mezopotamya Ajansı/

İlginizi Çekebilir

Özgür Özel, 1276 oyun 1171’ini alarak tekrar CHP Genel Başkanı seçildi
Papa, hastalığının ardından ilk kez Aziz Petrus Meydanı’nda halkı selamladı

Öne Çıkanlar