Cezaevi idaresi, Kürtçe mektuplar için çeviri parası istedi

🔴 Bolu F Tipi Cezaevi İdaresi, tutsak İhsan Balkaş’tan Kürtçe yazdığı mektubun tercümesi için para istedi…

Tutsaklara yönelik hak ihlalleriyle gündemden düşmeyen Bolu F Tipi Cezaevi’nde siyasi tutsak İhsan Balkaş’ın haberleşme hakkının keyfi bir şekilde engellendiği ortaya çıktı. Balkaş’ın ana dili olan Kürtçe yazdığı mektuplar, idare tarafından “anlaşılmadığı” gerekçesiyle gönderilmedi.

ANF’nin haberine göre idare, mektupların tercümesi edilmesi için kendisinden çeviri parası istedi.

 ÇEVİRİ PARASI TUTSAKTAN İSTENDİ

İhsan Balkaş ile görüşen ÖHD avukatlarından Berivan Barın, yapılan durumun haberleşme hakkı ve eşitlik ilkesinin ihlali olduğunu belirterek, bu durumun bir sansür mekanizmasına dönüştüğüne dikkat çekti.

Berivan Barın, bu uygulamanın hak ihlali olduğunu vurgulayarak, “Bu durum, mahpusların Kürtçe haberleşme hakkını fiilen imkânsız hale getirmekte; ekonomik durumları el vermeyen mahpusların haberleşme hakkı tamamen ellerinden alınmaktadır” dedi.

Berivan Barın, devletin haberleşmeyi denetleme yetkisinin sansür mekanizmasına dönüştüğünü de sözlerine ekledi.

MAHKEME, İTİRAZLARI ‘İDARENİN TAKDİRİ’ DİYE REDDETTİ

Kendi ana dilinde yazı yazması engellenen mahpusun kimliğine ve onuruna yönelik aşağılayıcı bir muameleye maruz kaldığını belirten Berivan Barın, yalnızca haberleşme hakkının değil, insanlık onurunun da korunması gerektiğini vurguladı.

Berivan Barın, sözlerine şöyle devam etti: “Haberleşme hakkı bir ayrıcalık değil, temel bir haktır. İdarenin Kürtçe faks ya da mektup için ‘tercüman dayatması’ yapması, Anayasa’nın 20. maddesinde güvence altına alınan özel hayat ve haberleşme gizliliği hakkının ihlalidir. Bu uygulama, siyasi saiklerle özellikle Kürt mahpuslara yönelik sistematik ayrımcılığın bir parçası haline gelmiştir.”

Mektupları gönderilmeyen Balkaş ise, yaşanan hak ihlallerine ilişkin Bolu 2. İnfaz Hakimliği’ne itirazda bulundu. Ancak itirazları değerlendiren Bolu 1. Ağır Ceza Mahkemesi, yaşanan hak ihlallerine ilişkin başvuruların tümünü reddetti. Mahkeme, yaşanan keyfi uygulamaları “idarenin takdir yetkisi” olarak değerlendirdi.

Bu kararın ardından avukatlar, Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuru yapıldığını belirtti.

/ANF/

İlginizi Çekebilir

Sinan Cudi: Rojava, Kürtler ve stratejik yol ayrımı
Trump: Fed Başkanı Powell’ı görevden alma niyetinde değilim

Öne Çıkanlar