Gazeteci Özlem Gürses’in yargılandığı davada karar açıklandı

GündemMedya

Gazeteci Özlem Gürses hakkında, YouTube kanalındaki programda Suriye’deki gelişmeleri değerlendirirken söylediği sözler gerekçesiyle “Devletin askeri veya Emniyet Teşkilatını Alenen Aşağılama” suçlamasıyla açılan davanın karar duruşması görüldü. Mahkeme, Gazeteci Özlem Gürses’in 1 yıl 3 ay hapisle cezalandırılmasına ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verdi. Gürses’in yurt dışı çıkış yasağı ise kaldırıldı.

Youtube kanalında kullandığı ifadeler nedeniyle hakkında soruşturma başlatılan ve “Devletin askeri veya Emniyet Teşkilatını Alenen Aşağılama” suçu iddiasıyla hakkında ev hapsi ve yurt dışına çıkış yasağı şeklinde adli kontrol kararı verilen ve ev hapsi kararı şubat ayı başında kaldırılan gazeteci Özlem Gürses’in yargılandığı davada, karar açıklandı. Hakkında hazırlanan iddianamede, 6 aydan 2 yıla kadar hapis cezası talep edilen Gürses’in duruşması İstanbul 30. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görüldü.

“Fertleri askeriyede görev yapmış bir ailenin kızıyım”

Duruşmada savunma yapan Özlem Gürses, şunları söyledi:

“Sayın Hakim, 21 Aralık 2024 akşamı Ankara’da bir otel odasında annemin yanından gözaltına alınarak başlayan süreç, aylar sonra bugün karşınızda bulunduğum karar duruşmam ile devam ediyor. 55 yıllık ömrümde aklımın ucundan dahi geçmeyen bu günlerin hala şaşkınlığı içindeyim. Bütün fertleri askeriyede, emniyette, istihbaratta, bürokraside ve akademide kamu görevi yapmış, Türkiye Cumhuriyeti’ne kalpten bağlı bir ailenin kızıyım.

75 dakikalık bir canlı yayının içinden seçilmiş 8 saniyelik bir videonun troller ve isimsiz sosyal medya hesapları üzerinden yaygınlaştırılması ile Türk Silahlı Kuvvetleri’ni aşağıladığım ya da hakaret ettiğim iddia ediliyor. 30 yıldır süren gazetecilik meslek hayatımda yazılı basında yaptığım tüm röportajlar, ekranda yaptığım canlı yayınlar ve son olarak kendi YouTube kanalımda paylaştığım içeriklerden birinde dahi, değil hakaret, bunu ima edecek tek bir kelime dahi bulamazsınız, yoktur. Benzer biçimde ne bir tekzip davasının muhatabı oldum, ne tek bir kişiye ya da kuruma tazminat ödemek durumunda kaldım. Adli sicil kaydım önünüzde, tümünü siz de biliyorsunuz zaten. Mesleğimin her saniyesini hayattaki tek evladım olan oğlum Uzay’ın asla utanmayacağı bir çizgide yapmaya azami özen gösterdim. Her zaman haktan, hukuktan, mazlumdan, mağdurdan, özgürlüklerimizden, anlı şanlı Cumhuriyetimiz ve değerlerimizden yana bir çizgidir bu.

“Kendimi Türk adaletine teslim ediyorum”

Son 4 aydır ekranda bir haritayı anlatırken söylediğim 2 cümlenin birlikte montajlanmasından oluşan bir kabusu yaşıyorum, bu kurguyla 4 aydır yurt dışı çıkış yasağım var, iki uluslararası konferansta konuşmacıydım, katılamadım. Ellerime kelepçeler takıldı, itibar suikastı için cep telefonu ile kaydedilen bu görüntüler servis edildi. Kararlar daha biz görmeden basına sızdırıldı. 52 gün ayağımda bir elektronik kelepçe ile asla kabul etmediğim, söylemediğim, ima dahi etmediğim bir kelime için evimde hapsedildim. Şüphesiz ki, tüm bu süreçler biz istesek de istemesek de güzelim memleketin gazetecilik ve yargı tarihine kaydedildi. Ne ben unutabilirim, ne de tarih.

Son olarak, hem hayatımı hem de mesleğimi inandığım değerlerle ve hepsinden önce oğluma bırakacağım onurlu bir miras hayaliyle yaptım, yapıyorum, yapacağım. Sonuçta benim meslekte yapıp ettiklerim bütün dijital arşivlerde duruyor, tek birini dahi silmedim, engellemedim. Hepsi orada. Eminim ki bir gün Uzay geçmişe dönüp bakacak ve annesinin nelerle mücadele vermek durumunda kaldığını herkes gibi görecektir. Tehditler, hakaretler, tek bir gün yatarı dahi olmayan bir iddiadan bileklere geçirilen soğuk kelepçeler. Hepsi geçer, sonuçta yaşamda bıraktığımız iz kalır. Umuyorum ki ve ülkesini içten seven bir Türk kadını olarak inanıyorum ki mahkemenizin vereceği karar da bu kapsamda hukuk tarihinde bir iz bırakacaktır. Kendimi Türk adaletine teslim ediyorum.”

“Suç işleme kastı yok”

Gürses’in avukatı Hüseyin Ersöz, atılı suçun yasal unsurlarının oluşmadığını ve müvekkili hakkında uygulanan adli kontrol tedbirlerinin hukuka aykırı olduğunu belirterek beraat talep etti. Ersöz, “Bağlamından koparılan sekiz saniyelik bir kesitle müvekkil suçlanıyor. Soruşturma aşamasında yapılan çözüm tutanağı eksik ve hatalı bilgiler içermektedir. Suç işleme kastı bulunmamasına rağmen soruşturma aşamasında karşı karşıya bırakıldığı ölçüsüz adli kontrol tedbirleri müvekkilin temel hak ve özgürlükleri kısıtlamakla birlikte özgür basın üzerinde sansüre zemin hazırlamaktadır” dedi.

Savcı 2 yıla kadar hapis istedi

Savcılık esas hakkındaki mütalaasında, gazeteci Özlem Gürses’in ‘devletin askeri teşkilatını alenen aşağılama’ suçundan 6 aydan 2 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılmasını talep etti. Ayrıca Gürses hakkındaki yurt dışına çıkış yasağının kaldırılmasını talep etti. Gürses’in avukatlarından Enes Hikmet Ermaner ise, “Savcı, iddianameden kopyala yapıştır yaparak duruşma öncesinde hazırladığı esas hakkındaki mütalaayı sunmuştur. Bunun ne hukuken ne de vicdanen kabul edilmesi mümkün değildir” diyerek beraat talep etti.

“TSK’yı her zaman başımın üstünde taşıdım”

Gürses, esas hakkındaki mütalaaya karşı yaptığı savunmada, “Süreçle ilgili şaşkınlığım bu salonda da hala devam ediyor. Yayında, bana isnat edilen suçun tam tersini söylüyorum. TSK’ya hakaret etmek bir yana, onu her zaman başımın üstünde taşımış bir yurttaşım. Benim asla işlemediğim, söylemediğim, fikri dünyamda bile yer almayan bir cümle için yargılanmama üzülüyorum. Aklımın ucundan bile geçirmediğim bir cümle. Beraatimi talep ediyorum” dedi.

1 yıl 3 ay ceza aldı, hükmün açıklanması geri bırakıldı
Mahkeme, ara kararında, Özlem Gürses hakkında yurt dışı çıkış yasağı kaldırılmasına ve 1 yıl 3 ay ceza almasına hükmetti, hükmün açıklanması geri bırakıldı
/T24/

İlginizi Çekebilir

Erzurum’daki cezaevinde kitap yasağına mahpuslar itiraz etti
DEM Parti ile Adalet Bakanı Tunç’un görüşmesi sona erdi

Öne Çıkanlar