Hakan Tahmaz: PKK, dönüşecek buharlaşmayacak

Yazarlar

🔴 PKK silah bırakarak ve kendini feshederek buharlaşmış olmayacak. Siyasal ve toplumsal bir hareket olarak farklı araçlarla demokratik siyaset zeminlerde, Kürtlerin eşit yurttaşlık haklarının savunusu farklı biçimlerde ve yollarla devam edecektir…

Bu ülkeye barışın geleceğini duyanların önemli bir kesiminin bundan farklı derecede huylanmalarını, kaygılanmalarını ve korkmalarını bir yerden sonra anlamak mümkün değil.

Türk ve Kürt milliyetçileri, ulusalcı statükocu cumhuriyetçiler, klasik, katranlanmış yüz yıllık ideolojik, politik takıntılarıyla, silahlı mücadelenin devam etmesini açık veya örtük savunmaktalar. 

Mevcut otoriter yönetimden haklı olarak şikâyet eden sol, ilerici, sosyalist kesimler, panikle, akıllarının önüne duygularını/korkularını geçirmiş bir halde itiraz ediyorlar.  

Bunların itirazları esas olarak Kürtlerin Cumhur İttifakı ile süreci yürütmeleri. Sürecin İktidarın işine yarayacağı ve Erdoğan’ın yeniden seçilmesi kaygısıyla, silahsızlanma ve PKK’nin kendisini feshetme kararı ile barışık değiller. 

Güvensizlik bu türden davranışları belirleyen esas durum. Bu durumda barış, ölme ve öldürme ikileminin ortadan kaldırılması daha bir önemsizleştirilmiş oluyor. 

Hâlbuki, insanlığın iki büyük yıkımının (dünya savaşları) barışın kıymetini tanımlaması sonrası, bölgemiz ve bütün dünya, son yakın tarihin en yaygın ve kıyıcı savaş ve çatışmalarına tanıklık ediyoruz. Dünyaya insanlığın evrensel ortak değerleri değil, çeşitli hırslar ve kötücül duyguları hakim kılınmaya çalışılıyor.

Böylesi bir dönemde PKK’nin kendini fesih kararı alması, son Kürt isyanını “silahlı çatışma zeminden politika ve hukuk zeminine”  taşıma iradesi, bütün ülke ve hatta bazı açılardan bölge için dahi tarihi  bir fırsat hamlesidir. Anlaşılamayan bu olsa gerek. 

PKK lideri Abdullah Öcalan’ın 27 Şubat 2025 tarihli, PKK’nin yeni dönem manifestosunun çerçevesi olarak muamele edilmesi gereken bir açıklaması yayınlandı.

“Toplumsal Barışa ve Demokrasiye Çağrı” başlıklı metnin,ortak yaşamdan, Kürt -Türk ittifakından söz etmesinin yanı sıra belki de en fazla dikkate alınması gereken bölümü şu: 

“Varlığı zorla sona erdirilememiş her çağdaş cemiyet ve partinin gönüllü olarak yapacağı gibi devlet ve toplumla bütünleşmek için kongrenizi toplayın ve karar alın; tüm gruplar silah bırakmalı ve PKK kendini feshetmelidir.”

Burada anlatılan “silahlı mücadeleyle biz devleti dize getiremedik, devlet de bizim varlığımızı zorla sona erdiremedi,” yani ortada pat durumu olduğu anlatılmakta. 

Genellikle dünyanın bütün çatışmalarında ve savaşlarında, iki taraf da askeri olarak kesin kazanamayacaklarını anladıklarında ve iki tarafa da fazla zarar veren bir çıkmaza girildiğinde barış anlaşmasına gidilir. 

Askeri olarak PKK’ye karşı son yıllarda kısmen başarılı görünse de mali ve insan kaynakları açısından savaşın sürdürülebilirliği Türkiye’nin kapasitesini fazlasıyla zorlamaktaydı. PKK’nin ise hareket ve eylem kapasitesi hayli zayıflamıştı. 

Taraflar için bölgesel gelişmeler, çatışmayı sürdürmek için bazı belirli belirsiz imkân yaratma potansiyeli olsa da, çok büyük riskler ve ağır maliyetlerle karşı karşıya kalma olasılığı daha yüksekti. 

Mevcut siyasal ve bölgesel koşullar dikkate alınmadan bir müzakere ve barış arayışı sürdürülemez. 

Bu bakımdan yazımın girişinde birbirinden çok farklı sürece açık veya örtük karşı olanların, 12 Mayıs 2025 tarihinde PKK 12. kongresi sonuçlardan Lozan anlaşmasına ilişkin değerlendirmelerine karşı tek vücut olmaları tesadüf değil. 

Yeni süreci veya barış arayışını anlamadıklarını veya anlamak istemediklerini, hafta başından bu yana Lozan tartışmasıyla toplumun başına boca ediyorlar. 

DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan’ın, Partisinin Meclis’teki grup toplantısından sonra basının bu konudaki sorusuna “Süreç ilerlerse muhataplarına sorabilirsiniz, iyi de etmiş olursunuz, biz de duymuş oluruz” yanıtı vermek durumda kalmış olması çok şey anlatıyor.

Görünürde barıştan yana olan bir kesim sadece şiddetin ve silahın toplumsal yaşamdan çıkmasıyla yetinmek istiyorlar. PKK ve PKK’ye gönül verenlerin en iyi ihtimalle buharlaşmasını istiyorlar, komşu veya mesai arkadaşı olmak istemediklerini ilan ediyorlar.

Bazı Türk milliyetçileri, cumhuriyetçi ulusalcı statükocular, meselelerin silah, çatışma değil Kürtlerin Kürt olarak var olmak istemeleri olduğunu bu yolla anlatmaya çalışıyorlar. 

Bazı muhalifler,  AK Parti’nin karlı çıkmasını, Kürt gençlerin ölmesinin veya öldürmesinin AK Parti’nin seçim kazanmasından çok daha tehlikeli bulduklarını, Lozan hatırlatması ile dillerine doladılar. 

Hem Kürtlerin hem Türklerin yaralarını kanatmaya çalışıyorlar.  

Cumhuriyetin kuruluşunun siyasal tercihlerine ve anlaşmalarına eleştirilere tahammül etmeyen bu zevatlar daha düne kadar silahlı eylemleri bahane yaptıkları gibi, bugün de Lozan eleştirisini ağızlarına pelesenk yaparak barış arayışına saldırıyorlar. 

Açıklamanın içerisindeki Lozan hatırlatması metinin bağlamından koparılarak “silahlı PKK’nın yapamadığını veya yapmadığını şimdi silahsız yapacağı” gibi deli saçması şeyler sayıklanıyor. PKK silah bırakırken silahsız savaş açmasından söz ediliyor. Anlamak isteyenler için karar burada.

PKK silah bırakarak ve kendini feshederek buharlaşmış olmayacak. Siyasal ve toplumsal bir hareket olarak farklı araçlarla demokratik siyaset zeminlerde, Kürtlerin eşit yurttaşlık haklarının savunusu farklı biçimlerde ve yollarla devam edecektir. Başka türlüsünü beklemek eşyanın tabiatına aykırıdır. Kürt karşıtlarının ve küçük hesaplar yapanların buna kendilerini hazırlamaları, kendi sağlıkları açısından iyi olur.

Barış geliyor diye kimse sokaklarda Nutuk ile veya Kuran ile dolaşacak değil. Artık Türkiye’nin ABD ile yeni bir Kürt devleti kurma planı işliyor sayıklamaları bırakılmalı. 

Bir dönün ve açıklamadaki Lozan anlaşması hangi bağlamda geçiyor bir bakın. Gerçekçi olup PKK’nin buharlaşmasını beklemek yerine demokratik dönüşümünü kolaylaştırmak gerek. İsteseniz de Kürtlerle bu derece bütünleşmiş, kitleselleşmiş toplumsal  bir hareket buharlaşamaz, ancak dönüşebilir. 

Bu, silahlı mücadeleden siyasi mücadeleye geçiştir. Silahlı çatışma çözümü arayışlarının yerine, silahsız siyasi çatışma çözüm çalışmaları barışın odak noktası olacak.

/yeniarayis.com/

İlginizi Çekebilir

Yunus Behram: Süreç Tarihi Fırsat mı, Stratejik Tehdit mi?
Amerika- Türkiye-Ukrayna ile Amerika-Türkiye-Rusya Üçlü Toplantıları bugün yapılacak

Öne Çıkanlar