İsviçre’de faaliyet gösteren Starke Alternative (BASTA) partisinin Genel Sekreteri Franziska Stier, Kürt siyasetçi Yüksel Koç’un Almanya’da tutuklanmasına tepki gösterdi.
Stier, ”Bu barışa uzanan ellere pranga vurmak anlamına geliyor” dedi.
Basel’de ANF’ye konuşan Stier, Avrupa devletlerini Kürt halkının meşru siyasal temsilcilerini hedef almayı bırakmaya ve barış sürecine katkı sunmaya çağırdı.
Stier, “Yüksel Koç’un tutuklanması, sadece bir kişiyi değil, Avrupa’da barış için mücadele eden binlerce insanın umudunu hedef almaktır. Bu, Avrupa’nın barıştan değil, baskıdan ve kriminalizasyondan yana pozisyon aldığını net biçimde göstermektedir. Almanya’yı ve Avrupa’yı Kürt halkının temsilcilerini hedef almak yerine, demokratik çözüm ve barış yönünde adım atmaya davet ediyoruz” dedi.
”Önemli olan birbirimize yaklaşmak ve gerçek bir barış sürecini başlatmak”
Stier, Koç’u ilk kez 2020 yılında Almanya’da Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü için düzenlenen Uzun Yürüyüş sırasında tanıdığını ifade ederek şunları belirtti:
“Son derece mütevazı, dost canlısı ve herkesle kolayca iletişim kurabilen biri. Barış için çaba gösteren bir siyasetçidir. Onun tutuklandığını duyduğumda, büyük bir şok yaşadım. Bu, sadece bireysel bir mağduriyet değil, aynı zamanda barışa dair umutlara vurulmuş bir darbedir. Türkiye, PKK ile bağlantılı olabileceğini düşündüğü her bireyi tutuklayarak barışçıl girişimleri bastırmaya çalışıyor. Avrupa’nın da buna göz yumması kabul edilemez.”
Stier ayrıca, geçmişin hesaplarını görmek yerine yeni tutuklamalarla insanları cezalandırmanın barış sürecine hizmet etmeyeceğini vurguladı. “Gerçek bir barış süreci için insanların hedef alınması değil, diyalog kurulması gerekiyor” dedi.
“Koç’un serbest bırakılması çağrısı Avrupa çapında yükseltilmeli”
BASTA Genel Sekreteri Stier, son olarak şunları söyledi:
“PKK, bir kez daha barış için elini uzatmışken, Avrupa’nın böyle bir dönemde barışçıl aktörleri kriminalize etmesi kabul edilemez. Yüksel Koç’un serbest bırakılması çağrısı, sadece bir insan hakları meselesi değil, aynı zamanda siyasi çözümün ve barışın önünü açacak bir adımdır. Bu sadece Almanya’nın değil, tüm Avrupa’nın sorumluluğundadır. Yüksel Koç’un serbest bırakılması talebini uluslararası düzeyde daha gür bir sesle dile getirmeliyiz.”
/Kaynak: ANF/
