ABD’li Senatörler Elizabeth Warren ve Joe Wilson, ABD yönetimine Beşar Esad’ın devrilmesinin ardından Suriye’ye uygulanan yaptırımların yeniden değerlendirmesi için ABD yönetimine bir mektup gönderdi.
Senatörler, devam eden yaptırımların Amerikan ulusal güvenlik hedeflerini baltalayabileceği ve Suriye’nin yeniden inşasını engelleyebileceği konusunda uyardı.
20 Mart tarihli mektupta, Başkan Donald Trump liderliğindeki ABD yönetimine, başlangıçta Esad rejimine yönelik olan “geniş kapsamlı veya güncelliğini yitirmiş yaptırım yasaklarının değiştirilmesi” çağrısında bulunuluyor.
“Suriye’nin istikrara giden yolunu baltalayabilir”
Senatörler, “yaptırımların sürdürülmesinin Suriye’nin istikrara giden yolunu baltalayacağı” ve potansiyel olarak “yeni göçleri teşvik edebileceği veya yasa dışı uyuşturucu ticareti ve ihracatına bağımlılığı pekiştirebileceği” ve aynı zamanda yeniden yapılanmayı engelleyebileceği konusunda uyardı.
Senatörler ayrıca bu konudaki “herhangi bir ABD başarısızlığının” İran ve Rusya tarafından istismar edilebileceğini öne sürdü.
2024 Aralık ayı başında, Heyet Tahrir el-Şam (HTŞ) liderliğindeki muhalif silahlı gruplar, Esad rejimini devirdi. HTŞ lideri Ahmed el-Şara, Ocak ayı sonunda Suriye’nin geçici devlet başkanı ilan edildi ve ardından “kapsayıcı bir geçiş hükümeti” kurmaya söz verdi. Şara ülkeyi yabancı yatırımlara açmaya ve yaptırımları kaldırmaya çalıştı.
Esad’ın devrilmesi ile Warren ve Wilson, Trump yönetimine “geniş kapsamlı hizmet ve yatırım yasakları ve ülke çapında etkisi olan diğer kısıtlamalar gibi güncelliğini yitirmiş önlemleri kaldırmayı veya değiştirmeyi” önerdi
Senatörler ayrıca, diğer yaptırımlar veya ihracat kontrollerinde herhangi bir değişiklik yapılmadan önce Suriye’nin yeni liderliğinden istenen belirli eylemleri özetleyen bir “yol haritası” geliştirilmesini de talep etti.
ABD yaptırımları sürdürdü
Esad rejimi devrilmesine rağmen, ABD şimdiye kadar, Esad hükümetini, yetkililerini ve onunla ilişkili kurumları hedef alan Caesar Suriye Sivil Koruma Yasası kapsamında uygulananlar da dahil olmak üzere bir dizi yaptırımı sürdürdü. Bu yaptırımlar, Suriye’nin siyasi ve insan hakları reformlarına bağlı oldukları için yürürlükte kalmaya devam ediyor.
2019’da yürürlüğe giren Caesar Yasası, özellikle Suriye hükümetine insan hakları ihlallerini durdurması ve siyasi çözüme katılması için baskı yapmayı amaçlıyordu. Ocak 2025’te insani yardım için belirli işlemlere izin veren Genel Lisans 24 gibi bazı geçici düzenlemeler yapılmış olsa da, ABD yaptırımları büyük ölçüde yürürlükte kalmaya devam ediyor.
ABD HTŞ’yi Mayıs 2018’de resmen terör örgütü olarak belirledi
Warren ve Wilson, 20 Mart tarihli mektuplarında ayrıca, Trump yönetimi “Dışişleri Bakanlığı’nın Heyet Tahrir el-Şam’ı, Yabancı Terör Örgütü [FTO] olarak belirlemesinden kaynaklanan yardım ve yeniden yapılanma üzerindeki istenmeyen etkileri ele almak için maddi destek yetkisini” değerlendirirken, “ortaya çıkan terör tehditlerinin hedefli yaptırımlarla belirlenmesi gerektiğini” önerdi.
Esas olarak Suriye’nin doğu İdlib bölgesinde faaliyet gösteren HTŞ, 2017’de El Kaide bağlantılı Cephet el-Nusra’dan ortaya çıktı. ABD, global terör finansmanını ve faaliyetlerini engellemek için daha geniş kapsamlı bir çabanın parçası olarak HTŞ’yi Mayıs 2018’de resmen terör örgütü olarak belirledi.
“Suriye’deki sert grupları güçlendirebilir”
Senatörler, Suriye’ye yönelik ABD yaptırımlarının gözden geçirilmesinin “ek özel ve kamu sektörü kuruluşlarının yeniden yapılanma ve insani yardıma katılmasına izin verebileceğini” ancak yaptırımların devam etmesinin “Suriye’de sert çizgideki grupları güçlendirebileceğini” savundu.
Bu değişikliklerin yakın zamanda uygulanmasının “ABD çıkarlarına zarar vermekten kaçınmak ve Suriye halkının yıllarca süren baskıcı yönetimin ardından daha iyi bir gelecek inşa etmesine yardımcı olmak için kritik olabileceği” vurgulandı.
Warren ve Wilson ayrıca, Suriy’de azınlık grupların korunması ve Suriye’nin yeniden inşa edilmesinin ABD ulusal çıkarına olduğunu vurguladı.
/RD/