AİHM’den kız çocuklarını koruyamayan Fransa’ya kınama

🔴 Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), 13, 14 ve 16 yaşlarındayken tecavüze uğradıklarını ve Fransız yetkililerin kendilerini korumak için yeterince çaba sarf etmediğini söyleyen üç Fransız kadının hakkında kararını açıkladı.

Perşembe günü açıklanan karar, geçen yıl Gisele Pelicot’nun toplu tecavüz davasıyla yeniden alevlenen, cinsel suçlar yasasına rıza kavramının dahil edilmesi konusunda devam eden ülke genelindeki tartışmaya etki edecek.

Fransa, rıza yaşının 15 olarak belirlenmesi de dahil olmak üzere tecavüz ve cinsel suistimal cezalarını sertleştirmek için adımlar attı, ancak ülkenin ceza yasasındaki tecavüz tanımı rıza eksikliğini içermiyor.

AİHM tarafından incelenen her üç davada da başvuranlar, yaşlarının ve o anki savunmasızlıklarının yetkililer tarafından dikkate alınmış olması gerektiğini savunuyorlar.

Mahkeme, ne iddia edilen suçları soruşturanların ne de Fransız mahkemelerinin tecavüze uğradıklarını söyleyen kadınları korumak için yeterince çaba göstermediğine hükmetti. Mahkeme ayrıca iki davada cezai kovuşturmaların yeterince hızlı ya da dikkatli yürütülmediğini belirtti.

Mahkeme, Fransa’yı Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin işkence ve insanlık dışı ya da aşağılayıcı muameleyi yasaklayan maddelerini ve kadınların özel hayatlarına saygı gösterilmesi hakkını ihlal ettiği için kınadı.

AİHM kararında, “Mahkeme, yerel mahkemelerin olayları çevreleyen tüm koşulların etkisini gerektiği gibi değerlendirmediğini ve başvuranların anlama ve rıza gösterme yeteneğine sahip olup olmadıklarını değerlendirirken, özellikle yaşları göz önünde bulundurulduğunda, kendilerini içinde buldukları özellikle savunmasız durumları yeterince dikkate almadıklarını düşünmektedir,” dedi.

Mahkeme ayrıca, üç davadan ikisinde “ceza yargılamasının yürütülmesinde ivedilik ve özen eksikliğine” dikkat çekti.

Bakım yükümlülüğü ihmali

İlk vaka, 2009 yılında evinin yakınındaki barakalarda görev yapan 21 yaşındaki iki itfaiyeci tarafından tecavüze uğradığını iddia eden bir genç kızla ilgiliydi.

Kendisini psikolojik olarak kırılgan ve okuldaki zorbaların kurbanı olarak tanımlayan kız, ilaç tedavisi gördüğünü ve birkaç kez çocuk psikiyatri koğuşuna yatırıldığını söyledi.

İtfaiyecilerden biriyle birkaç kez cinsel ilişkiye girdiğini ifade etti. Daha sonra iletişim bilgilerinin çeşitli itfaiye istasyonlarındaki diğer itfaiyeciler arasında “dolaştığını” ve bu itfaiyecilerin kendisiyle mesaj ya da Facebook aracılığıyla iletişime geçtiğini ekledi.

İkinci bir davacı, 14 yaşındayken 21 ve 29 yaşlarındaki iki erkek tarafından tecavüze uğradığını bildirmiştir. Üçüncü kadın ise 16 yaşındayken bir parti sonrasında evinde 18 yaşındaki bir adam tarafından tecavüze uğradığını bildirmiştir.

İtfaiyeciler tarafından saldırıya uğradığını söyleyen kızın davasında, mahkeme ayrıca Fransız yetkililerin “toplumsal cinsiyet kalıplarını yayan ve mağdurların adalet sistemine olan güvenini zedeleyebilecek ahlaki ve suçluluk telkin eden ifadelerin kullanılmasına izin vererek başvuranın onurunu korumada başarısız olduğunu” tespit etti.

Mahkeme, kendisinden suçları işlemekle itham edilen kişilerin suçlu olup olmadıklarına karar vermesinin istenmediğini ve bulgularının ilgili davalarda hüküm olarak alınamayacağını söyledi.

Tecavüzün ceza hukukunda tanımlanma ve kovuşturulma şekli Avrupa’da hâlâ büyük farklılıklar göstermektedir. Bazı ülkeler rızaya dayalı tanımlar kullansa da, diğer pek çok ülkede hâlâ faillerin fiziksel güç veya tehdit kullandıklarının kanıtlanması gerekiyor.

Mevcut haliyle Fransız hukukuna göre tecavüz, “bir kişiye şiddet, zorlama, tehdit veya sürprizle cinsel penetrasyon veya oral-genital eylemde bulunulduğunda” gerçekleşmiş sayılabilir.

/euronews/

İlginizi Çekebilir

Rusya: Amerika ile Ukrayna krizine uzun vadeli çözüm bulmayı hedefliyoruz
Selahattin Demirtaş hakkında yeni dava açıldı

Öne Çıkanlar