İHD Onursal Başkanı Akın Birdal, “yeni çözüm süreci” hakkında yaptığı değerlendirmede AKP ve MHP yetkililerinin, müzakere olmadan teslim olma, silahları gömme çağrısında bulunduğunu hatırlatarak bu şekilde bir çözüme varılamayacağını söyledi.
Akın Birdal dünyada müzakeresiz silahları gömme örneğinin bulunmadığını kaydetti.
Birdal, “İrlanda, İspanya, Kolombiya, Güney Afrika. Silahlar ne zaman gömülür? Kimin gözetiminde gömülür? Nereye gömülür? Nasıl olur? Ve o aşamaya kadar neler yapılması gerekir? Bunlar biliniyor. Ama biz, arabayı atın önüne koymak derler ya, öyle yapıyoruz” ifadelerini kullandı.
İHD Onursal Başkanı Akın Birdal, Rûdaw’ın yayına katılarak çözüm sürecine dair değerlendirmelerde bulundu.
Sürecin adının bile daha belli olmadığını, belirsizliklerin umutsuzluğa neden olduğunu belirten Birdal özetle şunları söyledi:
“Şimdi kuşkusuz umut olmalı ama belirsizlikler umutsuzluğa da yol açıyor. Örneğin daha adı belli değil. Yani bizim işte çözüm süreci ya da barış süreci olarak niyetimizden ötürü öyle adlandırmak istiyoruz. Daha adı belli değil. Barış dili kullanılmıyor. Gelin teslim olun, silahları gömün. Dünyada örnekleri var. Bakın İrlanda, İspanya, Kolombiya, Güney Afrika. Silahlar ne zaman gömülür? Kimin gözetiminde gömülür? Nereye gömülür? Nasıl olur? Ve o aşamaya kadar neler yapılması gerekir? Bunlar biliniyor. Ama biz, arabayı atın önüne koymak derler ya, öyle yapıyoruz. Silahları gelin gömün. Nereye gömülecek? Kim gömecek? Kimin gözetiminde gömülecek? Ve ne olacak? O nedenle işte burada bir yol haritası çok önemli. Önce bu işe bir niyet göstermek gerekiyor.
Nasıl bir paradoks bu?
Bakın ikisi büyük 11 şehre kayyum atandı. Dün gece de sabaha karşı Van Büyükşehir’e kayyum atandı. Şimdi bu olacak iş midir? Nasıl bir paradoks bu? Yani seçimlerden çıkılmış, halk iradesini belirlemiş, hem de böyle bir süreç yaşanırken tam tersi, yani 1 Ekim’de sonra işte 11 Ekim’de, kente kayyum atandı. Özellikle dün Van’da kayyum atanma sırasında gazeteci arkadaşların gözaltına alınması, Amed Büyükşehir Belediyesi eş başkanının ters kelepçeyle gözaltına alınıp sonradan bırakılmış olması bile gerçekten çok üzücü, çok yaralayıcı ve rencide edici bir durum. Ayrıca bugün örneğin 15 Şubat ve PKK lideri Abdullah Öcalan’ın uluslararası bir komplo ile Türkiye’ye teslim edilişinin bir günü. Yani böyle bir günde yine halkın iradesinin gasp edilmiş olması çok manidar. Oysa bugün biliyorsunuz olmadı ama önümüzdeki günlerde bir çağrı yapılacak. Değişime, dönüşüme ve yeniden yapılanmaya yol açacak bir çare olacak. Şimdi bu çağrıyı da bence sekteye uğratmak isteyen, geciktirmek isteyen bir uygulama, bir anlayış olarak da yorumlanabilir bu. O nedenle kabul edilemez. Yani bir hukuksuzluktur bu. Bir demokrasi karşıtı durumdur. Ve de barıştan ve insan haklarından, hukuktan uzaklaşma yoludur.”
