Fujimori Güney Amerika’da, demokratik yollardan seçilip, daha sonra insan hakları ihlalleri nedeniyle suçlu bulunan ilk liderdi.
Fujimori, 14 yıl hapis yattıktan sonra 9 ay önce cezaevinden salıverilmişti.
Japonya göçmeni bir anne babanın çocuğu olarak Peru’dan doğan Fujimori, liderliği sırasında sol örgütlere karşı uyguladığı sertlik nedeniyle halkın bir kısmının büyük tepkisini topladı.
Adının karıştığı bir skandal sonrası yönetiminin devrilmesi ardından 2000 yılında kökenlerinin olduğu Japonya’ya kaçmıştı.
Ancak daha sonra Şili’de tutuklanarak Peru’ya iade edildi.
2017’de sağlığı gerekçe gösterileren affedildi ancak bu karar binlerce kişinin katıldığı gösterilerle protesto edildi.
10 yıllık cumhurbaşkanlığı döneminde “aile planlaması” adı verilen bir programla çoğu yoksul 300 bin kadını zorla kısırlaştırmakla da suçlandı. 2014’teki soruşturmada, bu suçlamalardan aklanmıştı.
Fujimori’nin ölüm haberini kızı Keiko sosyal medya üzerinden duyurdu.
Babasının uzun süredir kanserle savaştığını ifade etti.
Fujimori kendisine verilen 25 yıllık cezanın toplamda 15 yılını çekti.
Destekçilerine göre, Fujimori, ülkeyi Maoist isyancılardan ve yüksek enflasyondan kurtaran bir kahramandı.
Ancak bu isyan sırasında hayatını kaybeden binlerce kişi ve yakınları için Fujimori acımasız bir liderdi.
Fujimori ilk kez 1990’da, isyancı ayaklanma zirvedeyken cumhurbaşkanı seçildi.
İki yıl sonra Fujimori, ülkenin ihtiyaç duyduğu önlemleri almasını engellemekle suçladığı Kongre’yi kapattı.
Ordu, Sendero Luminoso isimli örgütü yendi ancak süreçte tahminen 69 bin kişi hayatını kaybetti.
Fujimori, sonunda çoğunlukla yoksul yerli toplulukları hedef alan insan hakları ihlallerinden hüküm giydi.
Bugün kızı Keiko, Peru’nun en büyük siyasi partisinin lideri.
Son başkanlık seçimlerini az bir farkla kaybetti ve 2026’da tekrar aday olacağını duyurdu.
/BBC/
