Ali Engin Yurtsever: Hakikatın yürüyüşçüleri, toprağa gömülmezler !..

Gündem

           Sinan Dersim Anısına 

         Yaşamak !.. Hangi anlamı yüklemeliyiz, geniş kalabalıklara karışarak günlük hayatımızı mı yaşamalıyız, yoksa geniş kalabalıkların insana yakışır bir şekilde yaşaması için hayatımızı feda ederek mi yaşamalıyız ?

    İnsanlık tarihi hep ileriye doğru mücadele edenlerle bu mücadeleye karşı duranlar arasında geçmiştir. Bir insanın, bir ağacın, bir kuşun, bir toprağın kendisi olarak yaşaması için, halkın cebinden, yüreğinden birşey çalınmaması için, adalet, özgürlük ve eşitlik için sayısız insan kendini feda etti, daha da edecek.

       İnsan bir kez hakikatın ışığına baktı mı, artık geriye dönmez, dönemez. O ışık yaşadığı sürece insanın hedefini belirler. Artık eski yaşam, eski alışkanlıklar ve eski bakışlar geride kalmıştır şimdi yepyeni bir dünyanın kapısı açılmıştır ve ileride hakikatın ışığı bir çekim merkezi gibi o kapıdan girenleri kendine çekmiştir.

     Sinan Dersim… O ışığa baktı ve o kapıdan geçti. Şimdi hakikat yolculuğunun başka bir aşamasında yürüyor. Artık hakikatın kendisi oldu, kendisinden önce gidenlerin kervanına katıldı.

   Hakikatı kavrayan insan bir daha yalana ihtiyaç duymaz, günlük telaşların peşinde koşturmaya vakit harcamaz, çünkü o artık güneşi avuçlamıştır ve yüreğine koymuştur. Şimdi o yüreği milyonlarla paylaşmanın zamanıdır artık.

Kurdistan özgürlük mücadelesi yalancı bir tarihe karşı haklı bir itiraz, kendisi olmaktan vazgecirilmiş, vazgeçmiş halka kendisi olması için bir emek, kapkaranlık bir yaşamın içinde hakikat yolculuğu, o hakikatın kendisidir. Bu nedenle karanlıklar bütün güçleriyle Kurdistan Özgürlük hareketi’nin hakikatine ve hakikat yolculuğuna karşı saldırıyorlar. Ancak bilinen bir gerçektir: bir kibrit çöpünün yanması bile koskocaman bir karanlığı dağıtır, tıpkı hakikata ulaşan diğer yolcu Mazlum Doğan’ın kibrit çöpü nasıl ki, Amed zindan karanlığını dağıttıysa, Sinan Dersim’in ışığı da günümüzde yorulmuş, sinmiş, korkan kalabalıkları kendine getirecek hakikatle buluşturacaktır.

   Kolay değil, hayatın rahatlığından vazgeçebilmek. Ancak hakikatin yoldaşlığına erişenler yaşadıkları her zorluğu gülerek, sabırla ve inançla geçip gittiler. Uçsuz bucaksız uçurumlar, başı göklerde olan dağlar, zifiri karanlığa bürünmüş zindanlar engel olmadı.

     “Ayaklanma ile oynanılmaz, ya zafere kadar gidilir ya da kanlı bir şekilde ezilir”, demiş bizden öncekiler. Biz Kurdistan halkı olarak ezildiğimiz dönemleri geçtik gittik. Şimdi zafere doğru gidiyoruz. Şehitlerimiz, gazilerimiz, esirlerimiz görevlerini yerine getirdiler, getiriyorlar. Bizim görevimiz, onların anılarına ve mücadelelerine bağlı kalmaktır. Boşa çekilmedi bunca çile ve boşuna ödenmedi bunca bedel.

    Sinan Dersim ve diğer hakikat yolcularını toprağa gömmedik. Onlar yanımızda bizimle beraberler ve hakikat ışığının dünyaya gelmesi için savaşıyorlar. Uzatalım ellerimizi ışığa doğru, hakikatin tek gerçeğimiz olduğunu bilelim…

İlginizi Çekebilir

Ali Engin Yurtsever: Hic Rhodus, Hic Salta (İşte Rodos Burada Atla) 
KCK: Kürt-Türk ilişkileri yeniden tartışılsın ve Kürt- Türk ittifakı temelinde yeni bir başlangıç yapılsın

Öne Çıkanlar