Söz konusu depremin ardından iki senaryonun varlığına dikkat çeken Bohnhoff, bunlardan ilkinin 6,2 büyüklüğündeki depremin “ana deprem” olması ve sismik aktivitenin halihazırda görülen ve normal kabul edilen artçı depremlerle yavaş yavaş azalması ihtimali olduğunu dile getirdi. Bohnhoff, sözlerini şöyle sürdürdü:
“İkinci olasılık ise gerçekten daha büyük bir depremin meydana gelmesi. Bu depremin büyüklüğü en fazla 7,4’e kadar ulaşabilir. Bu da bölgede beklenen büyük ve şiddetli depremin gerçekleşmesi olur. Ancak bu iki senaryodan hangisinin gerçekleşeceğini şu anda yüzde yüz kimse söyleyemez.”
“Gerilim İstanbul yönüne doğru arttı”
“6,2 büyüklüğündeki depremle birlikte gerilimin doğuya, yani İstanbul yönüne doğru arttığını” belirten uzman, “Bu nedenle İstanbul’a daha yakın bir bölgede deprem olma olasılığı şu anda daha yüksek” diye konuştu. Bohnhoff, buna karşın büyük bir depremin yakın zamanda olup olmayacağının ise bilinemeyeceğinin altını çizdi.
Yaşanan artçı depremlerin de beklenen bir durum olduğunu belirten Bohnhoff, önümüzdeki birkaç gün, hatta belki birkaç hafta daha küçük ve orta şiddette depremler beklenebileceğini ifade etti. Bohnhoff, “Ancak bunlar hemen hemen her zaman ana depremden küçük olur. Yani muhtemelen büyüklükleri 5’i geçmeyecektir” diye konuştu.
Bohnhoff, 6 Şubat depremlerinden sonra yaptığı açıklamada platolardaki stresin yeniden dağılımına işaret ederek “Türkiye ve genel olarak bu bölge için tehlike ne yazık ki geçmedi” uyarısında bulunmuştu. Alman uzman merkez üssün kuzeydoğusunda yeni depremler meydana gelebileceğini belirtmişti.
/Deutsche Welle/