🔴 Almanya’da polis ve güvenlik teşkilatında sistematik ayrımcılığı mercek altına alan araştırmanın sonuçları yayımlandı. Uzmanlar, ayrımcılıkla mücadelede reform ihtiyacına vurgu yaptı.
Almanya’nın Federal Ayrımcılıkla Mücadele Dairesi, “Polis ve Ayrımcılık: Riskler, Araştırma Boşlukları ve Eylem Önerileri” başlıklı raporunu yayımladı.
Berlin Ekonomi ve Hukuk Yüksekokulu (HWR) araştırmacıları tarafından yapılan çalışmada, kimlik kontrolleri, suç duyurularının alınması, acil çağrı ve şikayetlerin değerlendirilmesi gibi Alman kolluk kuvvetlerinin yürüttükleri faaliyetler mercek altına alındı. Ayrıca polisin kendi içindeki ayrımcılık da incelendi.
Araştırma şu sonucu ortaya koydu: Neredeyse polisin tüm faaliyet alanlarında ayrımcılık riski mevcut.
“Polis toplumun aynadaki sureti”
Araştırma sonuçlarını açıklayan Alman hükümetinin Ayrımcılıkla Mücadele Sorumlusu Ferda Ataman, “Polis, toplumun aynadaki sureti” diyerek kolluk kuvvetleri bünyesinde ayrımcılığın olmadığını söylemenin mümkün olmadığına vurgu yaptı.
Polisin, toplumun güvenine sahip olması gerektiğini, bunun büyük önem taşıdığını söyleyen Ataman, bu nedenle kolluk kuvvetlerinin kendi bünyelerindeki ayrımcı davranışlara karşı mücadele etmesi gerektiğini kaydetti.
“Polis, demokratik hukuk devletimizde merkezi bir rol oynuyor” diyen Ataman, “bireyleri devletin ayrımcılığından korumak için yasal değişiklikler yapılması gerektiğini” de sözlerine ekledi.
Tespit edilen bulgular ve araştırılması gerekenler
Araştırmaya göre köken, yaş veya cinsiyet nedeniyle belirli grup insanlara karşı daha sık kimlik kontrolleri yapılması söz konusu.
Buna ırksal profilleme, yani bir kişinin ten rengi nedeniyle yapılan kimlik kontrolleri de dahil.
Araştırmacılar acil çağrıları ve şikayetlerde de ayrımcılık riski bulunduğuna işaret ediyor. Örneğin bir evsizin veya ruhsal hastalığı olan birinin aramasının ciddiye alınmaması gibi.
Ayrıca polis teşkilatının kendi içinde de ayrımcılık vakaları olabiliyor. Homoseksüel veya transseksüel polis memurlarına karşı ayrımcılık gibi.
Çalışmayı kaleme alan uzmanlardan Daniela Hunold, yürüttükleri araştırmanın sonuçlarını değerlendirirken, tüm alanlarda ayrımcılık riskleri tespit ettiklerini söyledi.
Hunold ayrıca bazı konulara odaklanarak araştırmalar yürütülmesi gerektiğini de sözlerine ekledi.
Uzman, polisin olağandışı psikolojik durumlarda bulunan kişilere karşı nasıl bir tutum takındığı konusunda “neredeyse hiçbir şey bilinmiyor” diyerek bu gibi alanlarda araştırmalar yapılmasının önemine vurgu yaptı.
Çalışmanın yazarları ayrıca polisin ayrımcılık konusunda bilinçlendirilmesi ve buna yönelik farkındalık eğitimlerinin verilmesinin önemli olduğuna dikkat çekti.
“Eğitim önemli ama personel sıkıntısı var”
Federal Hükümetin Polis Sorumlusu Uli Grötsch, çalışmanın sunumunda Almanya’nın dış sınırlarındaki kontrollerde ırksal profilleme vakalarına işaret etti, bununla mücadele için polislere eğitim verilmesinin büyük önem taşıdığını kaydetti.
Ancak Grötsch, Almanya sınırlarında başlatılan sınır kontrollerinin yoğunlaştırıldığına işaret ederek, polisteki personel sıkıntısı nedeniyle eğitimlere arzu edilen oranda ağırlık verilmediğini vurguladı.
/Deutsche Welle/
