Oylama öncesi yapılan son anketler yarışı ana muhalefetteki Hristiyan Birlik (CDU/CSU) partilerinin önde bitireceğine işaret ediyor. Seçimlerden sonra koalisyon hükümetini kurma görevini CDU/CSU adayı Friedrich Merz’in üslenmesine de kesin gözüyle bakılıyor.
Bu seçimde aşırı sağcı Almanya için Alternatif (AfD) partisinin de oylarını önemli ölçüde artırması bekleniyor. Anketler AfD’nin yüzde 20 seviyesinin üzerinde destek alacağına işaret ediyor.
Başbakan Olaf Scholz’ün Sosyal Demokrat Partisi’nin (SPD) yüzde 16 ile üçüncü, hükümet ortağı Yeşiller’in ise sandıktan dördüncü sırada çıkması bekleniyor.
Geçen Kasım ayında erken seçim sürecinin tetiklendiği bütçe anlaşmazlığı ile koalisyon dışında kalan Hür Demokrat Partinin ise yüzde 5 seçim barajını geçemeyeceği tahmin ediliyor.
Kampanya döneminde ne konuşuldu?
Almanya; ABD’de Donald Trump yönetiminin Avrupa Birliğini (AB) gümrük vergileri ile tehdit ettiği, NATO ve Ukrayna’ya desteği sorguladığı bir dönemde sandık başına gidiyor. Washington, Berlin’in en büyük ticaret partneri konumunda. Ekonomisi ihracata dayalı Almanya, AB içinde ek gümrük vergilerinden en çok zarar görecek ülke olarak gösteriliyor.
Anketler seçmenin en büyük probleminin hayat pahalılığı olduğuna işaret ediyor. Ekonomisi büyüyemeyen Almanya’da yüksek enerji fiyatları ve konut arzının yetersizliği önemli problemler arasında başı çekiyor.
Partilerin seçim kampanyası ise genel olarak göç konusu etrafında şekillendi. Bu süreçte ABD’deki yeni hükümet de göç karşıtı AfD lehine açık tutum aldı. Trump yönetiminde yer alan ve dünyanın en zengin kişisi olan Elon Musk AfD için oy istedi. ABD Başkan Yardımcısı JD Vance de Almanya’daki diğer partileri AfD ile iş birliği yapmaya çağırdı.
Seçimlerin ardından Başbakan Scholz yeni hükümet kurulana kadar görevini sürdürecek. CDU adayı Merz sandıktan birinci çıkarsa “iki ay içinde” bir koalisyon kurmayı başarmak istediğini söyledi.
/Deutsche Welle/