Mecliste cuma günü oylamaya sunulacak yasa tasarısının kabul edilmesi halinde Alman vatandaşlığına geçişler kolaylaşacak ve çifte vatandaşlığın önündeki engel kaldırılacak.
Almanya’da göçmenlerin uzun yıllardır beklediği çifte vatandaşlığı kolaylaştıran yasa tasarısı konusunda sona gelindi.
Mecliste cuma günü oylamaya sunulacak yasa tasarısının kabul edilmesi halinde Alman vatandaşlığına geçişler kolaylaşacak ve çifte vatandaşlığın önündeki engel kaldırılacak.
Sosyal Demokrat Parti (SPD), Yeşiller ve Hür Demokrat Partinin (FDP) oluşturduğu koalisyon hükümeti “Vatandaşlık yasasının modernizasyonu” başlığını taşıyan tasarının yasalaşması halinde Alman vatandaşlığını alan herkes daha önce sahip olduğu vatandaşlığı bırakmak zorunda kalmayacak ve böylelikle çoklu vatandaşlık sahibi olma imkanı sağlanacak.
Buna göre Alman vatandaşlığına geçmek için istenen “yasal ikamet süresi” 8 yıldan 5 yıla indiriliyor.
Alman vatandaşlığına geçmek isteyen kişinin ülkedeki yaşam şartlarına uyum sağlama konusunda okul veya mesleki başarısının bulunması, gönüllü çalışmalar yapması veya dil öğrenmek için özel çaba sarf etmesi gibi durumlarda bu süre 3 yıla düşürülebilecek.
Çifte vatandaşlık imkanı tanındığı için daha önce yürürlükte olan ve gençlerin 23 yaşına kadar ebeveynlerinin vatandaşlığı veya Alman vatandaşlığı arasında seçim yapmaya zorlayan “opsiyon modeli” ise tamamen kaldırılacak.
Almanya’da doğan çocuklar, Alman vatandaşı olmasalar da ebeveynlerinden birinin en az beş yıl yasal olarak ülkede ikamet etmesi halinde Alman vatandaşlığı alabilecek.
Alman vatandaşlığına geçiş koşulları arasında ayrıca kişinin kendisinin ve bakmakla yükümlü olduğu kişilerin geçimini sosyal yardım almadan sağlaması gerekiyor. Misafir işçi jenerasyonu yani 1960’larda Almanya’ya gelen Türk işçiler ve son 2 yılda 20 ay tam gün çalışan yabancılar ve tam gün çalışan kişilerin yabancı eşleri bundan muaf tutulacak.
Misafir işçi jenerasyonu için Alman vatandaşlığına geçişteki yazılı sınav zorunluluğu kaldırılacak.
Vatandaşlık alamayacaklar da belirlendi
Antisemitizm, ırkçılık ve yabancı düşmanlığı kapsamında ceza alanlar, Alman vatandaşlığına alınmayacak. Bu konuda vatandaşlık daireleri savcılıklarla daha yakından çalışacak.
Ayrıca çok eşli olanlar veya anayasada yer alan kadın-erkek eşitliğine aykırı davrananlar da vatandaşlığa alınmayacak.
Alman milletvekili Helge Lindh yasa tasarısını tarihi olarak niteledi
SPD’nin Wuppertal bölgesinden milletvekili Helge Lindh siyasi olarak aktif olduğundan bu yana çifte vatandaşlık için mücadele ettiğini söyledi.
Almanya’nın kalkınmasına katkıda bulunan Türklere hayran olduğunu ifade eden Lindh, şunları kaydetti:
“On yıllardır vatandaşlığa kabul edilmemeye ve NSU gibi suçların çözülmemesine katlanan insanlara, birçok Türk kökenli insana hayranım. Yine de bu ülkede kaldılar ve bu ülkenin bir parçası oldular. Ve şimdi nihayet sizlerin de bize ait olduğunuzu, bu ülkenin inşasına katkıda bulunduğunuzu ve ebeveynleri ya da büyükanne ve büyükbabaları her zaman Alman olan ya da sonsuza kadar burada yaşamış olanlar kadar Alman olduğunuzu gösteriyorsunuz. Asıl önemli olan da budur. Bu kırmızı bir karttır, ırkçılığın reddedilmesidir ve Almanya için büyük başarıların tanınmasıdır. İşte bu nedenle, elbette daha iyi olabilecek ayrıntılar olsa da, bu an tarihi bir andır.”
Lindh, yasa tasarısının bu kadar zaman çıkartılamamış olmasının bile aslında skandal olduğunu belirterek “Misafir işçi olarak adlandırılan kuşaktan pek çok insan için birden fazla vatandaşlığa sahip olma fırsatlarının olmaması bir tokat gibiydi.” dedi.
Vatandaşlık yasasının modernize edilecek olmasının önemini vurgulayan Lindh, “Özellikle de büyük çaba sarf eden ve hiçbir şansı olmayan insanlar için bunun artık değişiyor olması gerçekten tarihi ve gecikmiş bir andır.” diye konuştu.
Yasa tasarısıyla Almanya’ya gelerek çalışan ve kalkınmasına yardımcı olan misafir işçi olarak adlandırılanlara ilişkin Lindh, “Bu nesil sadece çoklu vatandaşlık elde etmekle kalmıyor, aynı zamanda daha kolay bir şekilde vatandaşlığa da kabul edilebiliyor. Geçimlerini sağlamak vesaire gibi konularda bile karmaşık testlerden geçmeleri gerekmiyor. Hayatları boyunca verdikleri emeğin karşılığı olması gereken basitleştirilmiş koşullara, mümkün olan en iyi koşullara sahipler. Özellikle de Türk aile geçmişi olan insanlar için artık bir karar vermek zorunda değiller.” ifadelerini kullandı.
Tasarıdaki koşullardan birisi olan sosyal yardım almadan geçim temini konusundaki eleştirilere de değinen Lindh, bunun aslında zor ve tartışmalı bir nokta olduğunu ve koalisyon ortağı FDP’nin özel bir talebi olduğuna dikkati çekti.
Lindh ancak yasada istisnai durumların da olduğuna işaret ederek çok sayıda çocuk yetiştiren ve yaşamlarını tam olarak finanse etme imkanına sahip olmayanlar, kadınlar ya da engelli ve hasta insanlar, daha sonra takdire bağlı vatandaşlığa kabul yoluyla geçmelerine olanak sağlandığını, bunun uygulanmaması durumunda yasada iyileştirme yapılacağını aktardı.
Tasarıda artık ırkçı, antisemitik veya başka türlü insanlık dışı ifadelerde bulunmaya izin verilmediğini belirten bir formülasyon olduğunu ifade eden Lindh “Ayrıca, insanların Holokost’u kabul etmeleri ve bu nedenle de bundan sonuç çıkarmaları, yani Yahudi yaşamını korumaları gerektiğine atıfta bulunan bir başka bölüm daha var. İsrail’in var olma hakkının tanınması gibi bir madde yer almıyor.” diye konuştu.
Alman vatandaşlığına geçmek isteyenlerin yanlış bilgi verme ihtimaline de değinen Lindh şunları söyledi:
“Bir kişinin yalan söylediğine ya da kandırıldığına dair ellerinde gerçek bir kanıt olması gerekir. Sonra, şüphe durumunda mahkemeye de gidilebilir. Mesele bu ama sonuçta başka bir yolu yok çünkü insanlar göçmenlik bürolarında vicdan testi yapamazlar ve yapmamalılar, insanları herhangi bir şekilde sorgulayamazlar ya da onları dedektifler gibi araştıramazlar.”
/Ajans/