Analiz: Çin silahları Hindistan-Pakistan çatışmasında muharebe testinden başarıyla geçti

Güney Asya’nın baş düşmanlarının Keşmir üzerindeki son askeri angajmanı, Hindistan’ın Fransız ve ABD silahlarını Pakistan’ın yeni sofistike Çin silahlarına karşı konuşlandırmasına neden oldu. Batı silahlarına karşı ilk savaş alanı testinde, Çin silahları çoğunlukla hedefi tutturdu ve bazı askeri çevrelerde ilgi uyandırırken bazı başkentlerde alarma neden oldu. France24’ten Leela Jacınto analizinde Çin silahlarının Hindistan-Pakistan çatışmasında muharebe testinden başarıyla geçtiğini yazdı: 

Pakistan’ın en üst düzey diplomatına göre, 7 Mayıs Çarşamba günü sabah saat 4’te Çin büyükelçiliği yetkililerinden oluşan bir heyet, uykularından uyandırılarak, bir askeri güncelleme için İslamabad’daki Pakistan Dışişleri Bakanlığı merkezine geldi.

Bu Hindistan’ın, 22 Nisan’da Keşmir’de gerçekleşen ölümcül terör saldırısına yanıt olarak Pakistan’a yönelik bir dizi saldırıyla Sindoor Operasyonunu başlatmasından sadece birkaç saat sonraydı . Hindistan saldırıdan Pakistan’ı sorumlu tuttu, İslamabad iddiayı reddetti, ancak yine de Hindistan’ın askeri cevabına hazırlıklıydı.

Pakistan’ın son yıllarda edindiği Çin silah sistemleri de öyle.

Pakistan Dışişleri Bakanı İshak Dar, aynı gün parlamentoda yaptığı konuşmada , Pekin’in İslamabad büyükelçisi başkanlığındaki Çin heyetinin Pakistan Dışişleri Bakanlığı’na vardığında kendilerine hemen iyi haber verildiğini söyledi .

Dar, Ulusal Meclis’e “Jet avcı uçaklarımız… üç Hint Rafale’sini, üç Fransız Rafale’sini düşürdü,” dedi. “Bizimkiler J-10C’lerdi,” diye belirtti. En son Hindistan-Pakistan silahlı çatışmasına kadar aktif bir muharebe bölgesinde test edilmemiş olan Çin’in çok amaçlı bir savaş uçağı olan Chengdu J-10 Vigorous Dragon’a atıfta bulunarak bu iddiayı dile getirdi. 

Çin heyeti, J-10’un savaş alanındaki performansından çok memnundu, diye devam etti Dar: 

“Dost bir ulus oldukları için büyük mutluluklarını dile getirdiler.” 

Hint yetkililer, dört günlük çatışmada uçağının kaybı hakkında yorum yapmayı reddetti. Bu arada Çin yetkilileri, Dar’ın İslamabad’daki en üst düzey diplomatının Pakistan dışişleri bakanlığına şafak öncesi brifing ziyaretini ifşa konusunda ortaya atılan iddialar konusun da  soruları cevapsız bıraktı. Sorulduğunda, Çin dışişleri bakanlığı sözcüsü bir Bloomberg muhabirine “bahsettiğiniz konuyla ilgili bilgisi olmadığını” söyledi.

Son yetmiş yıldır üç nükleer silahlı komşunun sık sık çatışmalara ve mücadelelere girdiği bir bölgede güvenlik konularında şeffaflık norm değil. Bölgesel uzmanlar ve askeri analistler, çatışmalardan alınan dersleri bir araya getirmek için üst düzey istihbarat kaynakları ve uydu dedektifliğinin bir karışımına güvenmekteler. 

Pakistan, Keşmir’deki çatışmalarda üç Hint Rafale uçağını mı düşürdü?

Cumartesi günkü ateşkesin ardından, dikkatler İslamabad’ın 7-10 Mayıs Hindistan-Pakistan silahlı çatışmasında yeni Çin silah ve savunma sistemleri yelpazesine odaklandı. Hindistan’ın çoğunlukla Batı silahlarından oluşan yeni edindiği cephaneliğin Çin’in giderek daha sofistike hale gelen askeri donanımıyla karşılaşmasıyla geldi.

‘Algı açısından Çin için büyük bir zafer’

22 Nisan terör saldırısına misilleme öncesinde Yeni Delhi’nin lehine olan ihtimaller vardı. Hindistan, ilk saldırılarıyla geleneksel stratejik kısıtlama doktrininden bir kopuş sinyali verdi ve sadece Pakistan yönetimindeki Keşmir ve uzak sınır bölgelerinde değil, ülkenin siyasi kalbi olan Pencap eyaletinde de hedefleri vurdu.

Hindistan’ınçatışmaların ikinci gününde, İslamabad yakınlarındaki bir garnizon şehri olan Rawalpindi’deki Nur Khan hava üssünü vurduğunda uluslararası alarm zillerini çaldı. Ülkenin nükleer cephaneliğini denetleyen ve koruyan Pakistan Stratejik Planlar Bölümü’nün karargahına kısa bir mesafede bulunan Nur Khan üssü, ülkenin ordusu için önemli bir merkezdir. 

Bir diğer sürpriz ise Pakistan’ın Hindistan’ın gerginliği tırmandırmasına verdiği sert tepki oldu.

Pakistan’ın J-10 savaş uçaklarının Hindistan’a ait Fransız yapımı Rafale’leri düşürdüğü iddiası, Çin’in sosyal medya platformu Weibo’da sevinç yarattı. Birçok kullanıcı, yakında alıcıların Çinli silah üreticilerine akın edeceği tahmininde bulundu.

Hindistan’ın en üst düzey savaş uçaklarının kaybını ne doğrulama ne de reddetme kararı, düşürme iddialarına inandırıcılık kattı. Rafale üreticisi Dassault Aviation, France 24’ün yorum talebine yanıt vermezken, Reuters Hindistan’ın düşürülen savaş uçaklarından en az birinin Rafale olduğunu bildirdi. Üç mühimmat uzmanı tarafından yürütülen araştırmanın sonuçları Washington Post analizinde yer buldu. Buna göre düşürme sahasından alınan doğrulanmış görüntülerin enkazın “Hindistan hava kuvvetleri tarafından uçurulan en az iki Fransız yapımı savaş uçağıyla tutarlı olduğunu gösterdiğini” sonucuna vardı;  bir Rafale ve bir Mirage 2000″.

Washington DC merkezli Stimson Merkezi’ndeki Çin Programı direktörü Yun Sun için 7-10 Mayıs askeri angajmanının çıkarımları iki yönlü olduğunu belirtti: 

 “Birincisi, Hint silah sisteminin birçok kişinin düşündüğü kadar etkili olmadığıdır. İkincisi ise, Hindistan’ın stratejik hedefinin birçok kişinin beklediğinden daha iddialı olabileceğidir.”

Uluslararası Güvenlik Çalışmaları Verona Ekibi’nde Çin uzmanı olan Carlotta Rinaudo, “sonuca varmak için” henüz çok erken olduğu konusunda uyarıda bulunurken, algının ilk değerlendirmelerde anahtar olduğunu belirtiyor. Çin’in J-10 jetlerinin performansına atıfta bulunarak, “Ve bu, algı açısından Çin için büyük bir zaferdi,” dedi. “Teoride, 1979’daki Vietnam savaşından beri gerçek anlamda savaşa girmemiş ve kendi silahları, diyelim ki Fransız silahları veya Amerikan silahları gibi küresel bir tanınırlığa sahip olmayan bir ülke için, bu algı açısından büyük, çok büyük bir zafer,” diye ekledi.

Sadece ucuz değil, aynı zamanda iyi

Hindistan’ın küresel jeopolitik sahnedeki imajı, son yıllarda ülkenin Hint-Pasifik bölgesinde Çin’e karşı bir denge unsuru olarak ortaya çıkmasıyla güçlendi. Son silah alımları, Başbakan Narendra Modi’nin ülkenin çoğunlukla Rusya tarafından tedarik edilen eski cephaneliğini yükseltme çabasıyla Fransa ve ABD ile milyar dolarlık silah anlaşmaları imzalamasıyla manşetlere çıktı.

Stockholm Uluslararası Barış Araştırma Enstitüsü’ne (SIPRI) göre, 2017-2021 döneminde Hindistan, dünyanın en büyük silah ithalatçısı olurken,  Rusya’nın tam ölçekli işgalinin ardından Ukrayna’nın ardından ikinci sıraya geriledi.  

Bu arada Pakistan, Washington’un Sovyetler Birliği’ne karşı komşu Afganistan’daki vekalet savaşını sona erdirmesi ve ABD’nin Pakistan ordusunun teröre karşı savaşına olan bağlılığı nedeniyle yıllardır yaşadığı hayal kırıklıklarının ardından 2021’de savaştan zarar görmüş ülkeden çekilmesiyle Soğuk Savaş dönemindeki ABD silahlarına olan bağımlılığından uzaklaşıyordu .

Yükselen ABD karşıtı duygular arasında İslamabad, silah tedarikleri için Hindistan ile toprak anlaşmazlıkları olan eski bölgesel müttefiki Çin’e yöneldi. Pekin, silah tedarikleri tanklar, toplar ve küçük silahlarla sınırlıyken, uzun süredir nükleer uzmanlık konusunda İslamabad’ı iş birliğiyle destekliyordu.

Başkan Xi Jinping döneminde Çin, silah üretim kapasitelerini yükseltmeye başladı. Silah ihracatını, özellikle Afrika, Latin Amerika ve Asya’daki Küresel Güney ülkelerine artırdı. Bu dönemde, Çin silah ihracatları, teknolojik avantajlarından ziyade, fiyatlandırma avantajlarından dolayı övüldü.

“Her zaman Çin silahlarının bir bakıma Çin mallarıyla aynı olduğu izlenimine sahiptik. Çin silahlarının daha düşük kalitede olduğunu varsaydık. Artık durum böyle değil,” dedi Rinaudo. 

“Çin’in başlangıçta sadece tanklar ve daha küçük silahlar sattığını gördük, özellikle Pakistan’a. Şimdi çok modern ve sofistike silahların satıldığını ve aslında çok etkili olduklarını görüyoruz. Dolayısıyla, bundan çıkarmamız gereken ders, belki de Çin silahlarının Batı silahlarından daha düşük kalitede olmadığıdır. Uzun zamandır benimsediğimiz bu paradigmayı değiştirmeliyiz.”

Ancak Sun, Çin silahlarının üstünlüğüne ilişkin kolay değerlendirmelere karşı uyarıyor ve savaş alanındaki etkinliğe katkıda bulunan birkaç faktör olduğunu belirtiyor:

 “Genelleme yapmak, bu Çin silah sisteminin üstün olduğunu söylemek çok kolay. Ancak aynı zamanda, pilotların eğitimi, farklı silah sistemleri arasındaki koordinasyon da önemli,” diyor.

Ancak J-10’lar muharebe sahasında beklentileri aşarken, Pakistan’ın Çin yapımı HQ-9 savunma sistemi zayıflıklar gösterdi ve Hindistan’ın uzun menzilli Fransız SCALP füzelerinin, Pakistan’ın hava savunmasını aştıktan sonra hedeflere kilitlenip ateş edebilmesine olanak tanıdı.

Uzmanlara göre, Hindistan’ın en önemli askeri envanter kalemlerinden biri olan Rus yapımı S-400 savunma sistemi muharebe testini geçti.

“Bu çatışmada her iki taraf da hem güçlü hem de zayıf yönlerini keşfetti ve ortaya koydu. Kesinlikle savunma sistemi Pakistan’ın zayıf noktasıydı” diyor Rinaudo.

7-10 Mayıs çatışması ayrıca iki nükleer silahlı Güney Asya komşusu arasındaki ilk drone savaşına da tanık oldu. Hindistan ordusuna göre, Hindistan’ın İsrail yapımı Harop drone’larını konuşlandırması, birkaç Pakistan radar sistemini etkisiz hale getirmeyi başardı.

Rinaudo, drone saldırısının “temelde sistemin gözlerinden birine yumruk atmanız ve gözün artık çalışmaması gibi” olduğunu açıkladı. Bu nedenle o göz füzeyi veya drone’un Pakistan topraklarına girdiğini görmüyor. Bu Pakistan tarafı için büyük bir utanç” dedi.  

Tayvan kanatlarda izliyor

Askeri çatışmalarda kullanılan donanımlardan elde edilen bilgiler uzun zamandır müttefikler, silah üreticileri ve savunma danışmanları tarafından inceleniyor. Çin ve NATO üyesi ülkelerden son teknoloji silahların kullanıldığı son çatışmanın, özellikle Çin J-10 jetlerinin son yıllarda Tayvan Boğazı’nda devriye gezmesi nedeniyle dikkatlice izleniyor. 

Ancak son birkaç gündür Tayvan’ın Hindistan-Pakistan çatışmalarına olan ilgisine dair sorularla karşılaşan Sun, Taipei için yapılan analizin “elma ile portakalı karşılaştırmaya” benzediğini söylüyor. Hindistan ile Pakistan arasında, esas olarak hava kuvvetlerini içeren bir hava savaşıydı. Ancak Tayvan için askeri senaryo, esas olarak donanmaya dayanıyor: ABD Donanması Deniz Piyadeleri ve amfibi çıkarmalar için ordu. Hava kuvvetleri bir rol oynayacak, ancak muhtemelen birincil itici güç olmayacak.”

Sun’a göre Çinli sosyal medya kullanıcıları ülkelerinin son dönemdeki silah üstünlüğünü kutluyor olabilir ancak Hindistan-Pakistan çatışmaları aynı zamanda Pekin’in sınırlı diplomatik gücünü de ortaya koydu.

Örneğin, Yeni Delhi’nin Nur Khan hava üssü gibi yerleri hedef alma konusundaki pervasızlığı, Pekin’in istikrar arayışında önlemek için can attığı bir nükleer tehdit korkusunu artırdı. Beyaz Saray’daki dengesiz bir Trump yönetimi altında bile, sonunda iki Güney Asyalı rakibi uçurumdan geri çekmek için diplomatik ağırlığı kullanmak ABD’ye bırakıldı .

Sun, “Çinlilerin zaten arabuluculuk yapacak konumda olduğunu düşünmüyorum çünkü Hintliler Çin arabuluculuğunu kabul etmeyecekti. Bu, ABD’nin her iki taraf üzerinde de arabuluculuk gücüne sahip olduğunun bir göstergesidir, Çin durumunda ise tarafsız bir taraf olarak algılanmıyor, neredeyse tamamen Pakistan’ın yanında yer almayı seçti” diyor.

/France 24/

İlginizi Çekebilir

Esila Ayık ve iki öğrenci için tahliye kararı verildi
Siyasi parti ve STK’lardan çağrı: Kürtçe resmi ve eğitim dili olsun

Öne Çıkanlar