Analiz: Türkiye Suriye’deki nüfuzunu nasıl genişletiyor?

DünyaGündem

Suriye’de belirsizlik devam ediyor. Göreceli bir sessizlik hakim. Ama bunun fırtına öncesi bir durum olduğuda gözden kaçmıyor. Çünkü sahada birden fazla bölgesel ve küresel aktör var. Hepsinin farklı bir ajandası söz konusu. Bunların başında da Türkiye’nin Kürtleri baskılama, sınırlandırma hatta mümkünse yaşadıkları topraklardan sürme politikası var. 

Franffurter Allgemeine gazetesinden  Friederike Böge,  Türkiye’nin krizle birlikte kendi nüfusunu genişletmek için yoğun bir gayret sarf ettiğine dikkat çekerek şu iki soruya yanıt arıyor: 

Ankara, Kürt milislerle mücadele konusunda ABD ile çatışma rotasında mı?  Trump SDG’yi bırakıp Türkiye’ye mi yakınlaşacak?

Böge analizinde şu görüşlere yer veriyor: 

‘’Türkiye, Suriye’deki nüfuzunu hızla genişletmeyi umuyor. Savunma Bakanı Yaşar Güler, Pazar günü Türkiye’nin gelecekteki Suriye silahlı kuvvetlerine yönelik askeri yardımı gündeme getirdi. Türkiye’nin “yeni hükümetin talep etmesi halinde” askerlerin eğitilmesine ve yeni silahlı kuvvetlerle işbirliğine yardım etmeye hazır olduğunu söyledi.

Ankara, Şam’daki büyükelçiliğini kapatıldıktan on iki yıl sonra Cumartesi günü yeniden açtı. İstihbarat şefi İbrahim Kalın perşembe günü Şam’a gitti. Daha sonra onu isyancı lider Ebu Muhammed el-Colani ile birlikte bir araçta gösteren fotoğraflar ortaya çıktı. Bu, Türkiye’de yeni yöneticilerle yakın işbirliğinin kanıtı olarak görüldü.

ABD’nin IŞİD’e karşı mücadelede Kürtlere ihtiyacı var

Ankara’nın önceliklerinden biri, ülkenin kuzeydoğusundaki özerk Kürt bölgelerini savunan Kürt “Halk Koruma Birlikleri”ni (YPG) silahsızlandırmakt. Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Şam’daki geçici hükümete yönelik taleplerini dile getirdi:  YPG’nin tüm komuta kademesi ve saflarındaki PKK savaşçıları Suriye’yi terk etmeliler. Kalan kadrolar ise silahlarını bırakmak zorundalar. 

Savunma Bakanı Güler, geçici hükümetin YPG’nin “er ya da geç” dağıtılması konusunda Türkiye ile anlaşacağını iddia etti. Yeni yöneticilerin ise de şu ana kadar net açıklamalar yapmaktan kaçındı.

YPG ve onun önderlik ettiği askeri ittifak Suriye Demokratik Güçleri SDG, yıllardır Türk-Amerikan ilişkilerindeki en önemli çekişme noktalarından biri oldu. Her iki taraf da bu konuda bir kez daha yüzleşmeye doğru gidiyor gibi görünüyor. ABD başından beri SDG’yi İslam Devleti terörist milislerinin yeniden dirilişine karşı mücadelede vazgeçilmez bir ortak olarak görüyor. Savunma Bakanı Güler ise böyle bir tehlikenin varlığını yalanladı: ‘’Şu anda IŞİD’den herhangi bir şey görmüyoruz, duymuyoruz” dedi. Türkiye, ABD’ye IŞİD’le mücadele için kendi akeri birliklerinde 3 tugay göndermeyi teklif ettiğini açıkladı. Ancak Washington’un bunu reddettiği açıkladı.

Trump Türkiye’ye yaklaşacak mı?

ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken Cumartesi günü Ürdün’de SDG’nin “kritik bir rol” oynadığını söyledi. Buna Suriye’de yaklaşık 10.000 yabancı IŞİD savaşçısının esir tutulduğu gözaltı kamplarının operasyonu da dahildir. Türk mevkidaşı Hakan Fidan ile SDG’nin bu rolü yerine getirmeye devam etmesinin “şu anda” önemli olduğunu söyledi. 

Blinken, ABD’nin uzun vadede Suriye’de güvenlik güçlerinin tüm topluluklardan Suriyelileri kabul edeceği kapsayıcı bir devletin ortaya çıkmasını umduğunu da belirti:  ‘’Bunun nasıl olacağına elbette Suriyeliler karar verecek. Fakat bu zamanla gelişen bir süreç olacak.”

 Başkan seçilen Donald Trump’ın Ocak ayında göreve başlamasından sonra nasıl bir pozisyon alacağı da belli değil. SDG içinde, onun ilk döneminde yaptığı gibi, Türkiye ile daha yakın iş birliğine yönelerek ittifakı bozabileceği yönündeki korkular şimdiden dile getiriliyor.

Bu arada SDG de içeriden giderek artan bir baskı altına giriyor. Geçmişte Arap milisler Amerika’nın arabuluculuğuyla SDG’ye katılmıştı. Ancak Deyrizor ve Rakka gibi bölgelerde ilk protesto hareketleri yaşanıyor. Bazı Arap toplulukları artık SDG tarafından kontrol edilmemelerini talep ediyor.

Türkiye, Suriyeli Kürt nüfusuna SDG kontrolünden kaçmaları çağrısında bulunurken, SDG komutanı Mazlum Abdi hafta sonu Kürtlere birleşme çağrısında bulundu. Platform X’te “Suriye’deki Kürt ulusal birliği tarihi bir zorunluluk haline geldi” diye yazdı.’’

/FAZ.net /

İlginizi Çekebilir

CHP’li 6 belediyenin hesaplarına bloke konulduğu iddia edildi
Analiz: Amerika’nın Suriye tahayyülü

Öne Çıkanlar