Antalya’da bulunan S Tipi, Yüksek Güvenlikli, Manavgat S Tipi ve L Tipi Kapalı Cezaevlerinde tutulan mahpusların temel haklara erişimi sistematik biçimde engelleniyor. Antalya S Tipi ve Yüksek Güvenlikli cezaevlerinde mahpusların bulunduğu koğuşlar gece saatlerinde keyfi şekilde aranıyor, hijyen malzemeleri ve kişisel eşyalara el konuyor. Mahpuslar, dava dosyalarındaki suçlamalar üzerinden kategorize edilerek oda değişim talepleri reddediliyor. Antalya’da bulunan cezaevlerinde tutulan 90 hasta mahpus ise ne tahliye ediliyor ne de tedavi ediliyor.
Antalya’daki cezaevlerinde yaşanan hak ihlallerine ilişkin konuşan Antalya Tutuklu ve Hükümlü Aileleriyle Yardımlaşma Derneği (TUAYDER) Eşbaşkanı Nazime Bayhan, Abdullah Öcalan’ın 27 Şubat’taki çağrısından bugüne adım atılmadığını hatırlatarak, cezaevlerinden tabutların çıkmasını istemediklerini söyledi.
“Tabutla çıkmalarını istemiyoruz”
Nazime Bayhan, Antalya’da bulunan cezaevlerinde ağır hasta 90 mahpusun bulunduğunu belirterek, “Tedavileri engelleniyor. Abdullah Öcalan’ın çağrısından bugüne devlet tarafından adım atılmadı. Devlet aynı zulmünü cezaevlerinde devam ettiriyor. Özellikle Antalya Döşemealtı S Tipi Cezaevinde çok büyük hak ihlalleri yaşanıyor. Arkadaşlarımız serbest bırakılmadığı gibi tedavilerine de izin verilmiyor” diye belirtti.
30 yıllık mahpusların tahliyelerinin farklı gerekçelerle engellendiğini söyleyen Nazime Bayhan, “Cezaevleri mahpuslara 6 ay ile 12 ay gibi ek cezalar vermeyi sürdürüyor. Bunu kabul etmiyoruz. Abdullah Öcalan’a inanıyor ve güveniyoruz. Çağrının yapıldığı 27 Şubat, barış ve özgürlük günüdür. Eğer Sayın Öcalan’ın arkasında durursak, kazanacağız ve hapisteki tutsakları da çıkaracağız. Bu zulme de son vereceğiz. Ağır hastalarımız var ve onların tabutla çıkmasını istemiyoruz. Cezaevlerindeki tüm siyasi tutsaklar serbest bırakılmalıdır” diye konuştu. (MA)
