Tinder yedi kıtada onlarca ülkede flört etmek, yeni insanlarla tanışmak ve çevre ağını genişletmek için kullanabilen küresel bir online uygulamasıdır. Tam da bu isimde Netflix bir belgesel yayımlandığında dünya çapında ilgi uyandırdı. Artık dijital alanda her türlü dolandırıcılık sıradanlaşmıştı.
Serbest gazeteci Catriona Stewart BBC için Tinder avcısıyla ilgili son derece uyarıcı bir yazıyı kaleme almış.
Stewart yazısında şu görüşleri paylaşıyor:
Her şey bir yabancının yardım talebiyle gönderdiği kısa bir e-postayla başladı. Ve hikaye altı yıl sonra, inanılmaz bir kadın grubunun adalet mücadelesi sayesinde, şiddet yanlısı bir dolandırıcı ve tecavüzcünün 12 yıl hapis cezasına çarptırılmasıyla sona erdi.
Yıl 2017’ydi. Bir gazete muhabiri olarak çalışırken, Tinder’da Christopher Harkins adında bir adamla tanıştığını ve adamın kendisinden 3.247 sterlin çaldığını anlatan bir kadından e-posta aldım.
Bu hikayeyle sonsuza dek bağlantılı olmak istemediği için takma ad kullanan Lisa, Harkins’in kendisine aşk mesajı attığını, birlikte tatile gitmeyi teklif ettiğini, ardından parayı transfer ettiğinde ise sessizliğe büründüğünü anlattı.
Kısa süre sonra tatilin gerçek olmadığı ve Harkins’in parayı iade etmeyeceği ortaya çıktı.
Lisa, Harkins’in başka birini dolandırmasından korkuyordu. Lisa’nın veya benim aklıma, onun bu deney daha önceden geliştirdiği bir dolandırıcılık olduğu gelmemişti.
Lisa yardım için İskoçya Polisi’ne başvurmuş ve sorunun hukuki bir mesele olduğu söylenmişti.
Sinirlenmişti ama kararlıydı, şimdi bu adamı basına ifşa ederek diğer insanları korumak istiyordu.
Telefonda konuştuk ve durumu anlattı. Onun nasıl ilgi gösterdiğini, mükemmel bir beyefendi olduğunu anlattı. Ve para için onu zorlamaya karar verdiğinde işlerin nasıl hızla değiştiğini anlattı.
30’lu yaşlarda, akıllı, etkileyici ve profesyonel bir kadın olan Lisa, WhatsApp görüşmelerinin ve banka hesap bilgilerinin ekran görüntülerini paylaştı.
Bu adamın usta bir manipülatör olduğu çok kısa sürede anlaşıldı ama ancak telefonda görüştükten sonra bu işte ne kadar yetenekli olduğunu fark ettim.
Onu bulmak en zor kısmıydı.
Lisa, Harkins’e bir gazeteciyle konuştuğunu ve onun bundan pek etkilenmediğini söylemişti.
Hikayeye son verirse parayı geri vereceğine defalarca söz verdi ama parayı geri vermek için hiçbir adım atmadı.
Onu aradığımda, kendisine ait iki numarayı da aradığımda, cevap vermedi.
Lisa’nın hikayesi inandırıcıydı ve elinde sağlam deliller vardı, ancak Harkins’le konuşup onun tarafını da dinlemek istedik.
Aniden Lisa, Harkins’in parasını iade etmeyi kabul ettiğini söylemek için iletişime geçti. Onunla Glasgow’un güney yakasındaki bir cips dükkanında buluşacaktı.
Ben de onunla birlikte gittim, dışarıda bir fotoğrafçıyla birlikte bekledim ve Harkins’le konuşmaya çalıştım.
Para orada bir zarfın içindeydi. Ama ondan hiçbir iz yoktu.
Hikayeyi yayınlamaya karar verdik, onu bulmak için elimizden gelen her şeyi yaptık. Sonra telefonum çaldı. Arayan Harkins’ti.
Onunla konuşmak şaşırtıcı bir deneyimdi. Onu yolda tutmak zordu.
Bir şey söylerdi, sonra meydan okunduğunda hemen fikrini değiştirirdi.
Lisa’nın kendisini tehdit ettiğini ve ondan korktuğunu bana inandırmaya çalıştı.
Harkins’in söz hakkı vardı ve biz de haberi yayınladık.
Makalenin çevrimiçi yayınlanmasından bir saat sonra, Harkins tarafından hedef alındığını iddia eden başka bir kadından bir e-posta aldım. Ve sonra bir tane daha.
Telefonum çalmaya başladı. Telefonu açtığım anda bunun Harkins’in başka bir mağduru olacağını anladım. Açıkça bir tipi vardı: zeki ve anlaşılır.
Sürekli bilgilendirdiğim Lisa dehşete düşmüştü. İkimiz de onun ne kadar üretken olabileceği hakkında hiçbir fikrimiz yoktu.
Bazı kadınlar hikayelerini kamuoyuyla paylaşmak isterken, bazıları ise sadece başlarına gelenleri paylaşabilecekleri bir çıkış yolu arıyordu.
Dolandırıcılık, manipülasyon, sözlü taciz ve daha kötü hikayeler duydum.
Arayanlardan biri, Harkins’i 20’li yaşlarının başında tanıyan bir adamdı ve bana dikkatli olmam konusunda uyardı.
Harkins’in fiziksel şiddet yanlısı olduğunu bildiğini iddia etti ve benim neyle karşı karşıya olduğumu bilmemi istedi.
Gazetede ikinci bir haber daha yayınladık.
Bu, tatil dolandırıcılığıyla dolandırılan bir diğer kadındı. Bu sefer kadın İngiltere’deydi. Harkins’in ülke çapında faaliyet gösterdiği ortaya çıktı.
Sahte tatil dolandırıcılığı yüzünden 1.600 sterlin kaybetmişti. Ve ayrıca onun adına kredi çekmesi için baskı yapmıştı, neyse ki buna ‘evet’’ dememişti.
20’den fazla kadın bana ulaştı ve dolandırıcılık ve fiziksel ve cinsel şiddete dair korkunç hikayeler duyan, kamuoyuyla paylaşmak isteyen birkaç kadınla görüştüm.
Birçok kişi polise gitmişti, ancak Lisa’ya da söylendiği gibi, bunun hukuki bir mesele olduğu söylenmişti.
Sonra, İskoçya Polisi benimle iletişime geçti. Soruşturma yapacaklarını ve Harkins hakkında yazmayı bırakmamızı, böylece onun hakkında ne kadar çok şey bilindiğini ona söylemememizi söylediler.
Hiçbir davayı tehlikeye atmak istemediğimizden kabul ettik.
Röportaj yaptığım kadınlar İskoçya Polisi tarafından arandı ve birçoğu resmi şikayette bulunmaya karar verdi.
Uzun ve yorucu bir süreç olacağını biliyorlardı ama bu adamın sokaklardan çekilmesini istiyorlardı.
Aylar geçti ve kadınları beklemek çok stresliydi. Sonunda Aralık 2019’da tutuklandı. Hepimiz bunun sonun başlangıcı olduğunu düşündük ve kadınlar biraz rahatladı.
2020’nin başlarında telefonum çaldı. Londra’da bir kadındı.
Bu kadın, Harkins’le birlikte şehrin lüks bir semtindeki beş yıldızlı bir otelde kaldığını söyledi.
Otelin resepsiyonisti onu bir kenara çekip, birlikte olduğu adamın sahte bir isim kullandığını, aslında Christopher Harkins adında biri olduğunu ve onu Google’da araması gerektiğini söylemiş.
Kadın bana, yazılarımı internetten bulduğunu ve giderek artan bir dehşetle okuduğunu söyledi.
Yüreğim ağzımda dinlerken, odasına geri döndüğünü, Harkins’in hâlâ uyuduğunu ve çantasından cüzdanını çıkardığını anlattı.
Banka kartında Christopher Harkins yazıyordu. Eşyalarını alıp çıkmıştı.
O zamanlar Harkins’in kamuoyuna açıklanmayan diğer davranışları jakkında başka biligilere sahip olduğumdan onun uyanmamış olması beni çok rahatlattı.
Londra’da bir kadını daha dolandıran adamın, Londra Emniyet Müdürlüğü’ne gitmesi üzerine polis hemen harekete geçti.
Mahkum edilip hapse atılması, İskoçya’daki kadınlar için hem bir rahatlama hem de bir hayal kırıklığı oldu.
Harkins İngiltere’de hapse girmeden hemen önce editörümü arayıp kendisine karşı bir kampanya düzenlediğimi, çünkü ona takıntılı olduğumu söyleyip şikayet etti. Bunu açıklamak biraz zaman aldı.
Gecikmeler davaya dahil olan kadınlar için çok stresliydi ama onlar davayı sonuna kadar götürmeye kararlıydılar.
Onların cesaretine ve dayanışmasına tanık olmak inanılmazdı.
Geçtiğimiz yıl Paisley Yüksek Mahkemesi’nde dava görüldüğünde duruşmaya her gün katıldım.
Harkins artık küçülmüş bir figürdü. Onu yıllar önce Glasgow’daki Yüksek Mahkeme’de görmüştüm ve kaslı, heybetli bir adamdı.
Şimdi daha zayıftı, mahkeme takımı çok büyüktü. Görünüş konusunda takıntılı bir adamdı ve sadece bol gömlekleri ve uyumsuz ayakkabı ve pantolonlarının ona stres verdiğini düşünebiliyorum.
Harkins, tecavüz, saldırı, rıza olmadan yapılan video kaydı, tehdit ve taciz edici davranış ve dört başka cinsel suç da dahil olmak üzere 19 suçtan suçlu bulundu.
Ayrıca dokuz kadını 214.000 sterlinden fazla dolandırdığını da itiraf etti.
Harkins geçen yılın temmuz ayında 12 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Hücrelere götürülmek üzere kelepçelenirken, bana bakmak için döndü.
“Bu senin sayende,” dedi. Hayır. Bu, ona karşı koyacak kadar cesur olan kadınlar sayesindeydi.
Christopher Harkins’in öyküsünden alınacak bir ders varsa, o da bu kadınların kararlılığı ve yıllarca bir arada durarak Harkins’in sonunda hesap edemeyeceği bir güç haline gelmeleridir.
/BBC Word/
