Süleyman Demirtaş tarafından yazılan yazılar

Süleyman Demirtaş: Kucaklaşma özlemi

Yazarlar
Geçen hafta da gidemedim görüşe. Bütün aile benden alıyor haberleri. Nasıllar? İyiler mi? İki cümle, iyiler selamları var için birkaç bin kilometre yol yapılır. Bornova’dan Buca’ya, oradan cezaevine giden otobüse…

Süleyman Demirtaş: Kuyudaki Yusuf’un yarası

Yazarlar
Kaskatı kesiliyor insan, elleri terliyor yarası sıcak olanın. Gözbebekleri irileşiyor ve hafızadaki bütün çekmeceler bir anda patlar gibi açılıyor; neyin var neyin yok orta yere dökülüyor. En mahremin aslında, kanın…

Süleyman Demirtaş: Yüreğimde esen dağ rüzgarı

Yazarlar
İşleri bitirip ancak çıkabilmiştim yola. Aç mıyım değil mi hissetmeye zamanım olmadı. Çok çalışmak zorundayım. Hayır öyle işlerim çok diye değil, aksine işlerim hep yetersiz diye… Buraya geldiğimden beri çok…

Süleyman Demirtaş: Kuşlar ve şarkılar…

Yazarlar
Kalemi sağlam tut, hayatın resmini çizerken…Renkleri ayırmayı bil, tanı bütün renkleri ve sev… Güzel şeyler çiz, mutlu hikayeler, ağız dolusu gülmeler… Ne kimseyi kır, ne hak ye. Güzel şarkılar söyleyen…

Süleyman Demirtaş: Taş yerinde mi ağırdır?

Yazarlar
Taş yerinde mi ağırdır yoksa bin yıllık yerinden kopup yuvarlanınca mı? Momentum fiziği bilenler kaçar o taşın önünden. Koparılmıştır artık yerinden, yoluna çıkanı düm düz eder. Kendi de parçalanır. Bu…

Süleyman Demirtaş: Anılar da kanar…

Yazarlar
Bina girişinde dışarının sesi kesildi…Eve girmiyorum da, salyangoz gibi kabuğuma çekiliyorum… Her sabah uyanıp dayatmaları, zorunlu işleri halletmek üzere, güç toplamak için adeta gecenin karanlığını kullanıyorum. Gündüz sesler daha az…