Kapkara gece yavaş yavaş sabahın koynuna girdi. Ağılda Dappir ve Derman’ ın gözleri belirmeye başladı. O iki bakış birbirini üzgün üzgün yemeye başladı. Derman, bitkin, tükenmiş, yıkılmış gözlerle Dappir’e baktı.…
Sınıfı çocuklar doldurmuş, iri gözleriyle şaşkın bakan, üstleri başları per perişan, tek dertleri ekmek olan çocuklar…Aileleri onları, ‘başöğretmene’ şöyle teslim etmiş; “Al efendi, eti senin, kemiği bizim..” Başöğretmen uzak Asya’dan…
Hiç kimse sevmiyor Dappir’i…başında kocaman bir fes, fesi çevreleyen bir puşi, puşinin kenarlarına işlenmiş boncuklu bir tülbenti var… Kısa denilecek kadar boyu, kırk yamalı şalvarının üzerine, yaz kış hiç farketmez…
1804… Bir sonbahar günü , 16 yaşında olan Baden Prensesi Wilhelmine görkemli bir düğünle Hessen Dükalığını yöneten Prens Ludwig ile evlenir. Prenslerin sadece prenseslerle evlenmeleri; saray hayatına dayalı tekdüze, güç…
Derler ki Ferhat ile Şirin’in, Tahir ile Zühre’nin, Aslı ile Kerem’in aşkları kavuşamadıkları için çok şeye yol açmış ve bu yüzden dillerden hiç düşmemiş… Yıllar yılı Şengül, ne iç acısı…
Avlunun beklediği Şengül’ün hiç beklemediği o an gelmişti. Sevinç çığlıkları arasında İsmail avludaydı ve herkes nasıl da mutluydu. İsmail ne kadar da değer görüyordu. Şengül ise odasında, tül perdenin ardında…
Her evin bir fedâkarı, her ailenin bir kurbanı vardır. Eski avludaki bu kalabalık ailenin fedâkarı ve kurbanı ise İsmail’di. Bütün bir ailenin günahını boynunda taşıyan, hepsinden sorumlu olan oydu. Güneşli…
Almanya, yaşadıkları avludan ne kadar da uzak. Bir apartman dairesinin penceresinden sarı bir ışık sızıyor dışarı. Dünyanın durduğu andır, o an. “Dur yapma! Yapma, durrr” dedi, Eren… Eren, elinde tabancasıyla…
1990’lı yıllar…O ne karanlık, ne kötü bir dönemdi öyle. Ya şimdi şimdi? Farklı mı sanki ? – Yok öyle deme , deme öyle , hiç deme dedi, Makbule kadın… ”Bir…
Tercan yaylaları ; o canım yeşiline baharda yayılan kuzuları düşün, orada odun ateşiyle pişen sıcacık saç ekmeklerini ve bir de o sıcacık ekmek kokusunun ulaştığı herkesle bölüşüldüğünü düşün…art niyetsiz, hesapsız…