🔴 Avrupa Konseyi’den yapılan açıklamada İstanbul, Ankara ve İzmir başta olmak üzere çeşitli şehirlerdeki gösteriler sırasında çevik kuvvet polisinin barışçıl protestoculara biber gazı, ses bombası ve tazyikli su kullanarak şiddet uyguladığına dair haberlere tepki gösterildi.
Avrupa Konseyi İnsan Hakları Komiseri Michael O’Flaherty Pazartesi gece saatlerinde yayınladığı bir açıklamada, İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun 19 Mart’ta gözaltına alınmasıyla başlayan protestolar bağlamında, Türk yetkililerden “toplanma” ve “ifade özgürlüğü” konusundaki insan haklarını koruması talebinde bulundu.
Protestoların başlangıcından bu yana yaşanan kısıtlamalara değinen Michael O’Flaherty, “Türkiye’de son günlerde meydana gelen protestolar bağlamında polisin orantısız güç kullanımı, bilgi alma ve verme hakkına yönelik yaygın kısıtlamalarla ilgili haberleri endişeyle takip ediyorum. Bu gelişmeler, Avrupa Konseyi tarafından kınanmıştır. Türk yetkililerden barışçıl toplanma özgürlüğü, ifade özgürlüğü ve medya özgürlüğüne saygı gösterilmesi konusundaki insan hakları yükümlülüklerini yerine getirmelerini rica ediyorum,” mesajını verdi.
Konsey’den yapılan açıklamada İstanbul, Ankara ve İzmir başta olmak üzere çeşitli şehirlerdeki gösteriler sırasında çevik kuvvet polisinin barışçıl protestoculara biber gazı, ses bombası ve tazyikli su kullanarak şiddet uyguladığına dair haberlere de değinildi.
Çok sayıda göstericinin polis şiddeti ve kötü muamelesiyle karşılaştığını belirten O’Flaherty, “Bazı protestocular tarafından gerçekleştirilen şiddet eylemlerinin polisin aşırı güç kullanmasını haklı çıkarmayacağını vurgulamak isterim. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi içtihadına göre, eğer güç kullanılacaksa bu son çare olmalı, gereklilik ve orantılılık gibi katı standartları karşılamalıdır,” ifadelerini kullandı.
Komiser O’Flaherty gazetecilerin gözaltına alınmasına da değindiği açıklamada, “Gazetecilere ve medya çalışanlarına, gazetecilik görevlerini yerine getirdikleri sırada yapılan saldırılara ilişkin haberleri ve bugün bazı şehirlerde yapılan baskınlarda protestolarla ilgili haber yaptıkları gerekçesiyle gazetecilerin gözaltına alınmasını endişeyle karşılıyorum. Gazeteciler ve medya çalışanları mesleki görevlerini yerine getirirken engellenmemelidir,” dedi.
Sosyal medya platformlarında bazı hesapların Türkiye’de erişime kapatılmasından endişe duyduğunu belirten O’Flaherty,”Düzenleyici kurum tarafından verilen emirler nedeniyle Türkiye’de çok sayıda hesabın engellenmesi, tüm ana sosyal medya platformlarında bildirilen bant genişliği kısıtlamaları ile çevrimiçi bilgiye erişimin ciddi şekilde kısıtlanmasından endişe duyuyorum. Ayrıca, sosyal medya paylaşımları nedeniyle çok sayıda kişi gözaltına alınmış, ev hapsine alınmış ya da adli kontrol tedbirlerine tabi tutulmuştur,” dedi.
Meşru haklarını kullandıkları gerekçesiyle gözaltına alınan kişilerin serbest bırakılması için çağrı yapan O’Flaherty, “Ayrıca yetkilileri, gazetecilerin kamuya açık toplantıları özgürce ve güvenli bir şekilde haberleştirebilmelerini sağlama yükümlülüklerini yerine getirmeye çağırıyorum. Durumu yakından gözlemlemeye ve bu konuları Türk makamları nezdinde gündeme getirmeye devam edeceğim,” sözlerini dile getirdi.
Avrupa’nın tepkisi hangi ölçüde?
Avrupa Komisyonu, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanmasının ardından yaptığı açıklamada, Türkiye’nin ‘yerleşik demokratik geleneklerine bağlılığı’ konusunda ciddi soru işaretleri doğduğunu belirtti. Ancak Komisyon, doğrudan bir kınama ifadesi kullanmaktan kaçındı.
İmamoğlu, 18 Mart’ta İstanbul Üniversitesi’nden aldığı diplomanın iptal edilmesinden bir gün sonra gözaltına alınmış daha sonra da 23 Mart’ta ‘yolsuzluk’ soruşturmasından tutuklanmıştı.
Tüm bu süreç, İBB Başkanı’na son haftalarda açılan soruşturmaların ardından ve CHP’nin cumhurbaşkanı adaylığı ön seçiminin öncesinde geldi. Bu soruşturmaların başlangıcında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da “Onlar da çok iyi biliyorlar ki daha turpların büyükleri heybede. Telaşlarının sebebi bu,” demişti.
Ancak İmamoğlu, tutuklanmasıyla aynı gün 15 milyona yakın oyla ana muhalefet Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP) cumhurbaşkanı adayı olarak ilan edildi.
Konuyla ilgili olarak bir Avrupa Komisyonu Sözcüsü, ”Bir Avrupa Birliği adayı olarak Türkiye’nin demokratik değerleri koruması gerekiyor. Seçilmiş yetkililerin hakları ve barışçıl gösteri yapma hakkı tam anlamıyla saygı görmelidir,” açıklaması yaptı.
Ardından Türkiye’nin Avrupa ile olan bağlarını korumasının ancak demokrasiye yönelik açık bir taahhütle mümkün olabileceği vurgulandı.
Avrupa Birliği Konseyi, geçen hafta Euronews’e ilettiği mailde İmamoğlu hakkında verilen gözaltı kararını şiddetle kınadığını vurgulamıştı.
İmamoğlu’nu “gelecekteki Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin adaylarından biri olarak” nitelendiren AB Konseyi’nden yapılan açıklamada, “Demokratik yollarla seçilmiş İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun, önümüzdeki Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ana adaylarından biri olarak görülen bir siyasi figür üzerindeki baskının tüm özelliklerini taşıyan bu gözaltı kararını şiddetle kınıyoruz,” ifadeleri kullanılmıştı.
CHP ön seçimi ile İmamoğlu’nun diplomasının iptal edilmesine de değinen AB Konseyi açıklamasında, “Bu gözaltı, İmamoğlu’nun partisi CHP’nin cumhurbaşkanı adayını belirlemesinden birkaç gün önce gerçekleştiği ve İstanbul Üniversitesi’nin İmamoğlu’nun cumhurbaşkanı adayları için şartlardan biri olan diplomasını iptal etme kararını takip ettiği için özellikle kınıyoruz,” ifadelerine yer verildi.
AP Türkiye Raportörü: ‘Tam bir otoriter devlete doğru tam gaz’
Avrupa Parlamentosu (AP) Türkiye Raportörü Nacho Sanchez Amor da İmamoğlu’nun gözaltına alınmasına X hesabından yaptığı bir paylaşımla tepki gösterdi.
“Ekrem İmamoğlu’nun 100 kişi ile birlikte gözaltına alınması ve 4 günlük gösteri yasağı haberini büyük bir endişe ile takip ediyoruz,” diyen Nacho Sanchez Amor, başsavcılığı işaret ederek, “Yine son aylardaki tüm hamlelerde olduğu gibi İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı. Tam bir otoriter devlete doğru tam gaz” yorumunu yaptı.
AP’deki Avrupa Sosyalistleri Partisi’nden (PES) de İmamoğlu’nun gözaltına alınmasına tepki geldi.
PES lideri Luca Menesini adına X hesabından paylaşımda, “Ekrem İmamoğlu ve aralarında yerel temsilcilerin de bulunduğu 100 kişinin tutuklanmasını kınıyoruz. İstanbul Belediye Başkanı’nın dediği gibi ‘milletin iradesine darbe’. İlerici belediye başkanlarının ve Erdoğan rejiminin hedef aldığı tüm insanların yanındayız,” diyerek İBB Başkanı İmamoğlu’na destek verildi.
/euronews/
