Gezi davasında Yargıtay tarafından cezası onanan Osman Kavala, önümüzdeki haftalarda Avrupa kurumlarının gündeminden düşmeyecek.
DW Türkçe’den Kayhan Karaca’nın haberi:
Türkiye’de Yargıtay’ın Osman Kavala’nın da yargılandığı Gezi davasında açıkladığı onama kararı sonrası gözler Avrupa kulislerine çevrildi. Osman Kavala’nın durumu önümüzdeki haftalarda Avrupa kurumlarının gündeminde olacak.
Yargıtay 3. Ceza Dairesinin Gezi davasında açıkladığı kararlara Avrupa’dan ilk tepki Avrupa Parlamentosu Türkiye raportörü Nacho Sanchez Amor’dan geldi. İspanyol parlamenter sosyal medya hesabı paylaşımında, Yargıtay kararının “Türkiye’yi AB’den daha da uzaklaştırdığı” değerlendirmesinde bulundu.
Amor, “Türkiye’nin AB katılım sürecini yeniden canlandırma konusundaki gerçek iradesini bu tür şeylerle test etmeliyiz. Gerçekten harekete geçmiyorsanız iyi niyet beyanları boş laf olarak kalır. Ne yazık ki yapılanlar Türkiye’nin AB perspektifini baltalamaya devam ediyor. (Yargıtay kararı) AB’den daha da uzaklaştıran büyük bir adım” ifadelerini kullandı.
Amor’un iki hafta önce Strasbourg’da oylanan son raporunda da Türkiye’nin AB’den giderek uzaklaştığı mesajı verilerek, Birlik’e üyelik perspektifi yerine yeni ilişki arayışları çağrısında bulunulmuştu.
Uluslararası Af Örgütü ise Yargıtay’ın, dün açıkladığı karar ile, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) Osman Kavala’nın serbest bırakılması hükmünü “bariz biçimde ihlal ettiği” yorumunda bulundu.
Avrupa Konseyi’nde ne olacak?
Karara AB’den ziyade, AİHM’nin de bağlı olduğu Avrupa Konseyi’nden gelecek tepkiler merak konusu.
Osman Kavala’nın durumunun Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi’nin (AKPM) 9-13 Ekim tarihleri arasında Strasbourg’da düzenlenecek genel kurul toplantılarında gündeme gelmesi bekleniyor. AKPM’nin “Osman Kavala’nın Derhal Serbest Bırakılması İçin Çağrı” başlığı altında özel bir genel kurul oturumu düzenlemesi gündemde.
Oturumun düzenlenip düzenlenmeyeceğine dair nihai oylama 9 Ekim sabahı AKPM Başkanlık Divanı’nda yapılacak. Başkanlık Divanı’ndan onay çıkması halinde oturumun 12 Ekim Perşembe günü öğle saatlerine doğru yapılması planlanıyor.
Oturumun gerçekleşmesinin, Avrupa Konseyi çatısı altında aylardır devam eden Osman Kavala tartışmalarına AKPM’nin de doğrudan dahil olacağı anlamına geleceği belirtiliyor. Böyle bir senaryoda Kavala tartışmaları 46 Avrupa ülkesinin parlamenterlerinden oluşan, yani siyasi bir yapı olan AKPM platformuna da taşınmış olacak. Bu da AİHM kararlarının infazının denetiminden sorumlu Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi’nin, Kavala dosyasında gelecek aylardan itibaren AKPM ile beraber hareket edeceği şeklinde yorumlanıyor.
Osman Kavala’nın AİHM kararı gereği serbest bırakılmaması halinde, Bakanlar Komitesi, AKPM ve Avrupa Konseyi Genel Sekreteri’nden oluşan ve “Ortak Tamamlayıcı Prosedür” adı verilen mekanizmanın işletilmesi de gündemde. Bu aşamada Avrupa Konseyi’nden Ankara’ya üst düzey ziyaretlerin gerçekleşebileceği söyleniyor.
Yine bu süreçte Kavala hakkındaki AİHM kararının infaz denetim süreci Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi bünyesinde teknik düzeyde incelenmeye devam edilecek. Kavala dosyası Avrupalı büyükelçilerin haftalık toplantılarının daimi gündem maddeleri arasında yer alıyor.
Bakanlar Komitesi, AİHM kararlarının infazına ilişkin geçen hafta Strasbourg’da düzenlenen toplantılarda, Osman Kavala dosyasında yaptırım yerine diyalog yaklaşımını ön plana çıkarıp, “Kavala’nın serbest bırakılmaması halinde”, hakkındaki AİHM hükümlerinin uygulanışında “en elverişli ilerleme yolunu bulmak amacıyla diğer önlemleri incelemeye devam edeceğini” bildirmişti. Ankara ise bu karar öncesi Strasbourg’a ilettiği eylem planında, Kavala hakkında ulusal mahkemeler önündeki yargı sürecinin devam ettiğini belirtmiş ve Avrupa platformunda karar alınmadan önce bu sürecin sonlanmasının beklenmesini istemişti.
Vaclav Havel Ödülü
Öte yandan, AKPM her yıl insan hakları savunucularına ya da insan hakları savunucuları için mücadele eden sivil toplum kuruluşlarına verdiği Vaclav Havel Ödülü’nü bu yıl kazanan isim ya da isimleri 9 Ekim Pazartesi günü açıklayacak.
Bu yılki ödül için önerilen isimler arasında Osman Kavala, Justyna Wydrzynska (Polonya) ve Yevgeniy Zakharov (Ukrayna) 3 kişilik finalist listesine alındı. Vaclav Havel Ödülü jürisi AKPM Başkanı ve insan hakları alanında uzman 6 kişiden oluşuyor. Bu 6 kişiden 3’ü AKPM Başkanlık Divanı tarafından, diğer 3’ü ise Prag merkezli Vaclav Havel Kütüphanesi ve Charta 77 Vakfı tarafından iki yıllığına atanıyor. Jüriye AKPM Başkanı başkanlık ediyor.
2013 yılından bu yana verilen Vaclav Havel Ödülü, bir diploma, bir plaket ve 60 bin eurodan oluşuyor.