Virgin Atlantic ve SAS Scandinavian Airlines bu yıl ülkeden tamamen çekildi. Havacılık haber sitesi Skift’e göre Finnair, British Airways, Lufthansa ve LOT Polish Airlines gibi diğer bazı şirketler de Çin’i “sessizce terk ediyor.”
Rusya’nın Şubat 2022’de Ukrayna’yı geniş çaplı işgalinin ardından Avrupa Birliği (AB) ve İngiltere, Rus uçaklarına kendi semalarında uçuş yasağı getirdi. Rusya da hava sahasını kapatarak misilleme yaptı ve Avrupalı markaları Asya’ya daha uzun rotalar izlemeye zorladı.
Yakıt, bir hava yolu şirketinin işletme maliyetlerinin yaklaşık yüzde 25’ini oluşturduğundan, Çin’e yapılan yolculuklar sonuç olarak önemli ölçüde daha maliyetli hale geldi ve Avrupalı şirketlerin rakamları gözden geçirmesine neden oldu.
Daha uzun uçuşlar daha fazla mürettebat gerektirebilir ve bu da maliyetleri daha da arttırır.
Bu durum, Avrupalılar için iyi bir haber değil zira 18 ülkenin pasaportuna sahip olanlar artık Çin’i vizesiz ziyaret edebiliyor.
Skift, yeni bir rota açılışına eşlik eden tantananın aksine, hava yolu şirketlerinin Çin’e uçuşlardaki önemli düşüş konusunda sessiz kaldıklarını yazdı.
Cirium Diio verilerinin analizi, Finnair’in Ağustos 2019’da Helsinki’den Çin’e haftada 42 aktarmasız uçuş gerçekleştirirken, Ağustos 2024’te sadece üç uçuş gerçekleştirdiğini ve Hong Kong’a günlük bir hizmet verdiğini ortaya çıkarttı.
Helsinki’den Şanghay’a yapılan seferler artık Finnair’in sunduğu tek anakara rotası. Bunun en önemli nedenlerinden biri de uçuş sürelerindeki artış: savaş öncesinde yaklaşık 8 saat 30 dakika olan bu süre şimdi 11 saat 24 dakikaya yükseldi.
Finnair’in Gelirler Müdürü Christine Rovelli, Skift’e yaptığı açıklamada, “Rus hava sahasının kapatılması nedeniyle Asya’daki uçuşlarımızın süreleri, varış noktasına bağlı olarak yüzde 10 ila 40 arasında arttı,” dedi.
“Bu duruma başarılı bir şekilde uyum sağladık ve ağımızı yeniden odakladık, Asya’daki kilit pazarlarımızda güçlü varlığımızı korurken batıya doğru uçuşlara daha fazla önem verdik.”
Rusya’ya yakınlığına rağmen Finlandiya’nın bayrak taşıyıcı hava yolu firması yalnız değil.
British Airways, 1980 yılından bu yana düzenli olarak gerçekleştirdiği Londra Heathrow – Pekin seferlerini ağustos ayında askıya alacağını duyurdu. Şanghay ve Hong Kong uçuşları hala tarifede yer alıyor ancak Şanghay uçuşları ekim sonundan itibaren günde iki seferden bir sefere düşecek.
Hong Kong uçuşları ise 216 koltuklu Boeing 787-9 ile gerçekleştirilecek – bu, daha önce sefer yapan 469 koltuklu ‘süper jumbo’ Airbus A380’den büyük bir küçülmeyi temsil ediyor.
Alman bayrak taşıyıcı Lufthansa da Frankfurt’tan Pekin’e günlük hizmetinin “devamını gözden geçirdiğini” duyurdu. LOT Polish Airlines bu ayın başlarında Varşova’dan Pekin’e olan seferlerinin kış döneminde iptal edileceğini duyurmuştu.
Çinli markalar Avrupa’ya uçuşlarını arttırıyor
Öte yandan, Çinli hava yolu şirketleri Rusya üzerinden uçmakta serbest oldukları için Avrupalı muadilleriyle aynı maliyetli dolambaçlı yollara tabi değil.
Air France-KLM’nin Çin Genel Müdürü Wouter Vermeulen de dahil olmak üzere Avrupalı yöneticiler, bu nedenle sık sık “eşit rekabet koşullarının olmamasından” yakınıyorlar.
Havacılık istihbarat şirketi OAG’nin baş analisti John Grant CNBC’ye yaptığı açıklamada, bu kış Çin menşeli markaların tüm uçuşların yüzde 82’sini gerçekleştireceğini söyledi. Bu oran COVID-19 salgını öncesinde yüzde 56’ydı.
Grant, bu sezon Çin ile Avrupa arasında yaklaşık 18 yeni rotanın devreye gireceğini ve bunların tamamının Çinli havayolu şirketlerine ait olduğunu sözlerine ekledi.
Avrupalı hava yolu şirketleri neden Çin’den vazgeçiyor?
Mesele sadece Rus hava sahasının kapatılmış olmasından ibaret değil.
Birincisi, bazı Avrupalı markalar, daha dolambaçlı yolculuklar yapmak zorunda kaldıkları Asya’nın diğer bölgelerine kapasite ekliyor. Örneğin Finnair, Tayland’a olan uçuşlarını artırıyor.
Skift ayrıca, Avustralyalı ulusal havayolu şirketi Qantas’ın, Rus hava sahası yasağından etkilenmemesine rağmen yaz aylarında Sidney-Şangay seferini iptal ettiğine dikkat çekti. Uçakların genellikle yarı boş uçtuğu ortaya çıktı.
Bu da daha zorlu bir piyasa koşulunun söz konusu olduğunu gösteriyor. Haber sitesine konuşan bir uzman, Çin ile Batı arasındaki gergin ekonomik ilişkilerin Avrupalı hava yolu şirketlerinin kararlarını etkiliyor olabileceğini söyledi.
Grant’a göre, daha açık bir ifadeyle, “talep” önemli bir sorun. Çin ekonomisindeki yavaşlama, dışarıya yapılan seyahatleri sınırlandırıyor gibi görünüyor, aynı zamanda ülkeyi ziyaret etmeye yönelik uluslararası ilgi de azaldı.
Resmi rakamlara göre, bu yıl temmuz ayı itibariyle Çin’e yalnızca 17,25 milyon yabancı giriş yaptı. Bu da pandemi öncesi 2019’daki 49,1 milyon ziyaretçiden büyük bir düşüş olduğunu gösteriyor.
Ancak Avrupalı hava yolu şirketlerinin çoğu Çin’i tamamen terk etmek istemiyor; rota haritasındaki “noktalarına” tutunarak yeniden toparlanmaya hazırlar.
/euronews/
