🔴 Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB) ekonomik kaygılar nedeniyle bu hafta faiz oranını daha da düşürmeye hazırlandığı düşünülüyor. Trump, AB’ye yüzde 25 gümrük vergisi uygulama sözü vererek büyümenin daha da yavaşlayacağı endişelerine yol açtı.
Ekonomik kaygıların inatçı enflasyona ağır basması nedeniyle ECB’nin Perşembe günü faiz oranlarını daha da düşürmesi bekleniyor.
Bu indirim, geçen yılki yüzde tam indirimin ve ocak ayındaki yüzde 0,25’lik indirimin ardından temel gösterge faiz oranı olan mevduat kolaylığını yüzde 2,5’e düşürecek.
Avrupa daha fazla ekonomik ve siyasi zorlukla karşı karşıya
Faiz kararı, Kanada ve Meksika’ya uygulanan yüzde 25’lik gümrük vergilerinin yürürlüğe gireceği ve ABD Başkanı Donald Trump’ın Çin mallarına yüzde 10’luk ek vergi koyarak toplam ithalat vergisini yüzde 20’ye çıkarma kararı aldığı bir haftada geldi. Bu tarifelerin, küresel piyasalara geniş ölçüde maruz kalması nedeniyle Avrupa ekonomisini ağır bir şekilde etkileyeceği düşünülüyor.
Trump ayrıca, AB ithalatına yüzde 25 gümrük vergisi uygulama tehdidinde bulunarak, Euro Bölgesi ekonomisinin 2024’ün son çeyreğinde durgunlaşmasının ardından büyümenin daha da yavaşlayacağı endişelerine yol açtı.
Trump’ın Beyaz Saray’da Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodimir Zelenskiy ile yaşadığı sert tartışma da Avrupa’nın karşılaştığı zorlukları arttırdı. Kiel Enstitüsü, AB’ye uygulanacak yüzde 25’lik gümrük vergisinin AB’nin reel GSYH’sini ilk yıl yüzde 0.4 oranında azaltacağını tahmin ediyor. Avrupa Komisyonu’na göre, sadece çelik ve alüminyuma uygulanacak yüzde 25’lik gümrük vergisi 28 milyar euro değerinde ihracatı etkileyecek.
Avrupa’nın en büyük iki ekonomisi olan Almanya ve Fransa’da Gayri Safi Yurtiçi Hasıla (GSYH) 2024’ün son çeyreğinde daraldı. Almanya ekonomisi 2024 yılında üst üste ikinci kez küçüldü. Avrupa’nın en büyük ekonomisi olan Almanya, Rusya-Ukrayna Savaşı’ndan en çok etkilenen ekonomi olurken, artan enerji fiyatları da imalat sektörünü olumsuz etkiledi. Halihazırda baskı altında olan Alman otomobil üreticileri de Trump’ın gümrük vergilerinden özellikle etkilenecek gibi görünüyor.
AB’nin enflasyon verileri odak noktasında
Bu hafta açıklanacak olan mart ayı öncü Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE), ECB’nin faiz kararını şekillendiren kritik bir ekonomik gösterge olacak. Soğuk havanın enerji talebini arttırması ve fiyatları yükseltmesiyle Euro Bölgesi’nde enflasyon ocak ayında üst üste dördüncü ay yüzde 2,5’e yükseldi. Buna rağmen ECB Başkanı Christine Lagarde enflasyonun orta vadede yüzde 2’lik hedef seviyesine ulaşma yolunda olduğunu belirtti. Lagarde ayrıca, Euro Bölgesi ekonomisinin “yakın vadede zayıf kalmaya devam edeceği” uyarısında bulundu.
Yıllık enflasyonun, ılıman hava koşulları nedeniyle enerji fiyatlarının gerilemesiyle şubat ayında yüzde 2,3’e düşmesi bekleniyor. Enerji ve gıda gibi değişken kalemlerin hariç tutulduğu çekirdek TÜFE’nin ise ocak ayındaki yüzde 2,7’den şubat ayında yüzde 2,6’ya gerileyeceği tahmin ediliyor. Her iki rakamın da ECB’nin yeni bir faiz indirimine gitmesini desteklemesi bekleniyor. Reuters’ın konsensüs tahminine göre, Avrupa Merkez Bankası’nın bu hafta beklenen indirimin ardından faiz oranlarını 50 baz puan daha düşürerek mevduat faizini yılsonuna kadar yüzde 2’ye indirmesi bekleniyor.
Euro zayıflıyor, Avrupa borsaları daha iyi performans gösteriyor
Euro geçtiğimiz cuma günü ABD doları karşısında 1,0375’e gerileyerek, 13 Şubat’tan bu yana en düşük seviyesini gördü.
Trump’ın gümrük vergisi tehditleri, enflasyonun yükseleceği beklentisiyle doları desteklemeye devam etti. ECB’nin Federal Rezerv’e kıyasla daha güvercin politika duruşu da ortak para birimi üzerinde baskı yarattı. Piyasa katılımcıları, EUR/USD paritesinin bu yıl bir noktada pariteye ulaşabileceğini öngörüyor. Ancak bir ticaret savaşı iki tarafa da fayda sağlamayacak, bunun yerine enflasyonist baskıyı artıracak ve merkez bankalarının faiz kararlarını zorlaştıracaktır.
Öte yandan, Avrupa hisse senedi piyasaları bu yıl ABD’deki benzerlerinden daha iyi performans gösterdi: Euro Stoxx 600 endeksi yaklaşık yüzde 10 ve DAX yüzde 13 yükselirken, S&P 500 sadece yüzde 1,5 değer kazandı.
Ekonomik ve siyasi zorluklara rağmen daha düşük faiz oranlarına yönelik beklentiler piyasadaki yükselişte önemli bir etken oldu. Buna ek olarak, Trump’ın Rusya ile barış görüşmelerine başlaması ve Avrupa’yı askeri harcamaları artırmaya çağırmasından bu yana Avrupa savunma hisseleri yükseldi ve bu da piyasa kazançlarına güçlü bir şekilde katkıda bulundu.
/euronews/