🔴 Avusturyalılar aşırı sağcı muhalefetteki Özgürlük Partisi’nin (FPÖ) ilk kez anketlerde birinci çıktığı, seçimler için Pazar günü sandık başına gidecek…
Beş yıl önce parti, Ibiza-gate adı verilen bir yolsuzluk skandalı nedeniyle FPÖ muhafazakar Halk Partisi ile kurduğu koalisyon hükümetinden düşmüştü .
Ancak şimdi, Herbert Kickl liderliğindeki FPÖ tarihi bir zafere yakın. Kamuoyu yoklamalarında iktidardaki muhafazakarların az farkla önünde ve muhalefetteki diğer parti Sosyal Demokratlar ise üçüncü sırada.
FPÖ seçimlerde birinci gelse bile hiçbir partinin salt çoğunluk için yeterli sandalyeyi kazanması beklenmiyor. Bu partiyle koalisyon kurmak ise hayli zor.
FPÖ, göç, artan enflasyon, Ukrayna’daki savaş ve Covid salgının meselelerini ciddi manada manipüle etmeyi başardı. Aylardır anketlerde %27 civarında seyrediyor. Bu oranla muhafazakar Avusturya Halk Partisi (ÖVP)’in iki puan önünde yer alıyor.
FPÖ lideri Kickl’in 1930’larda Adolf Hitler’i tanımlamak için kullanılan ‘’Volkskanzler’’ (halk başbakanı) terimini kullanması bazı Avusturyalıları endişelendiriyor.
Onlar için bu, FPÖ’nün kökenlerine dair rahatsız edici bir hatırlatma. FPÖ 1950’lerde eski Naziler tarafından kuruldu. Cuma gecesi partinin son seçim mitinginde bulunan protestocular “Naziler parlamentodan defol” yazan pankartlar açtılar.
Diğer aşırı sağ Avrupa partileri gibi FPÖ de göç ve İslam konusunda sert bir söyleme sahip. Ayrıca Avrupa Birliği konusunda ise Brüksel’in rolünün azaltılmasını vaat ediyorlar.
Öte yanandan Kickl, partisini aynı zamanda kendisini “illiberal demokrasi”nin savunucusu olarak tanımlayan Macaristan Başbakanı Viktor Orban ile de yakınlaştırdı ve Rusya söz konusu olduğunda daha uzlaşmacı bir tavır sergiledi.
Özgürlük Partisi lideri, Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen’i “savaş kışkırtıcısı” olarak suçluyor ve Ukrayna’yı işgali nedeniyle Rusya’ya uygulanan yaptırımlara karşı çıktıyor.
BBC’ye konuşan bir yetkili, “Elbette bu, Avusturya’daki İkinci Cumhuriyet tarihinde tamamen yeni bir durum olur, çünkü Özgürlük Partisi birkaç kez birinciliğe yaklaştı ama hiçbir zaman birinci olamadı, en azından genel seçim düzeyinde,” dedi.
Parti Jörg Haider’in lideri olduğu 1999 daki seçimlerde ikinci oldu ve muhafazakarlarla koalisyon kurdu.
Ancak Avusturya’da hiçbir parti sandıktan birinci çıksa da ağırı sağcı FPÖ ile koalisyon kurmayacağını açıkladı. Ancak açık kapı bırakanlarda yok değil.
Avusturya’nın mevcut başbakanı Karl Nehammer’in liderliğindeki muhafazakar Halk Partisi, Kickl liderliğindeki bir hükümete katılma olasılığını defalarca reddetti, ancak partisiyle ittifak yapma olasılığını da dışlamadı.
Avusturya Cumhurbaşkanı Alexander Van der Bellen de Kickl’in ülkeyi yönetmesine sıcak bakmadığını dile getirdi.
Sosyal Demokratlar ve Yeşiller’in de aralarında bulunduğu diğer partiler de FPÖ ile hükümet kurmayacaklarını açıkladılar.
Yeşiller’in İklim Eylem Bakanı Leonore Gewessler BBC’ye yaptığı açıklamada”İklim değişikliğini inkar eden, toplumumuzu bölmekten, korku ve komplo teorileri yaymaktan başka bir işe yaramayan aşırı sağcı FPÖ ile koalisyonda çalışmayacağız” dedi.
Pazar günü yapılacak seçimlerde 16 yaş ve üzeri yaklaşık 6,3 milyon Avusturyalı oy kullanabilecek. Uzun süredir ülkede ikamet eden 1,5 milyon kişi ise Avusturya’nın oldukça kısıtlayıcı vatandaşlık yasaları nedeniyle oy kullanamayacak.
Ülke genelinde bu, neredeyse her beş kişiden birinin dışlandığı anlamına gelirken, Viyana’da bu oran üçte bire kadar çıkıyor.
Konuya dikkat çekmek için bir yardım kuruluşu, yaklaşık 20.000 kişinin katıldığı Pass Egal Wahl adı verilen , pasaportun önemli olmadığı seçimler anlamına gelen resmi olmayan bir oylama düzenledi.
/BBC Word/
