AZADÎ Hukuk Bürosu, Kürt siyasetçi Yüksel Koç’un tutuklanmasını, “Alman makamları tarafından Türkiye’deki barış sürecine yönelik bir sabotaj” olarak tanımladı.
Kürt ve Alman kamuoyunun yakından tanıdığı Kürt siyasetçi Yüksel Koç (61), 20 Mayıs Salı günü Bremen’de evine yapılan baskınla gözaltına alındı. Karlsruhe’de dün ifadesi alınan Koç, tutuklanarak Bremen Cezaevi’ne gönderildi. Avukatları tutuklamanın siyasi saiklerle yapıldığına işaret ederek, tutuklamaya itiraz edeceklerini belirtti.
Siyasi faaliyetler suç!
Federal Almanya Savcılığı, Koç’un 2016–2023 yılları arasında Kürdistan İşçi Partisi (PKK) içerisinde yönetsel düzeyde faaliyet yürüttüğünü belirtiyor. Hakkındaki suçlamalar arasında Avrupa’daki propaganda faaliyetlerini koordine etmek, PKK’nin üst düzey yöneticileriyle bağlantı kurmak ve çeşitli etkinlikler düzenlemek bulunuyor. Herhangi bir bireysel suç isnat edilmeyen Koç, “yurt dışında terör örgütüne üyelik” suçlaması kapsamında, Almanya Ceza Kanunu’nun 129a ve 129b maddelerinden yargılanacak.
Kapanış paniği
Koç’un tutuklanmasına sert tepki gösteren AZADÎ Hukuk Bürosu yaptığı yazılı açıklamada, “Bremen’de gerçekleşen bu tutuklamayı, Alman makamları tarafından Türkiye’deki barış sürecine yönelik bir sabotaj girişimi olarak görüyoruz” dedi.
Yeni Özgür Politika‘nın haberine göre açıklamada, PKK’nin 12. Parti Kongresi’nde silahlı mücadeleyi sonlandırma ve kendini feshetme kararının ardından gelen bu tutuklamanın dikkat çekici olduğu kaydedildi. PKK’nin kararının Birleşmiş Milletler, Avrupa Birliği ve Alman hükümeti tarafından memnuniyetle karşılandığını hatırlatan AZADÎ, “Böylesi bir ortamda Alman savcılık makamlarının baskıyı artırması ve Kürt siyasetçilere yönelik operasyonlarını yoğunlaştırması, adeta bir ‘kapanış paniğini’ andırmaktadır. Türkiye’de mevcut Terörle Mücadele Kanunu’nun değişimi için görüşmeler sürerken, Alman yargısı neredeyse Türkiye’deki mevcut baskı rejimine paralel bir tutum izlemektedir” ifadelerini kullandı.
Federal Meclis’e çağrı
“129b davalarında, sanıklara yöneltilen suçlamalar genellikle barışçıl siyasi faaliyetlerle ilgilidir ve bu da anayasal haklar ile ceza kanunu arasında ayrım gözetilmediğini göstermektedir” diyen AZADÎ, Alman Federal Meclisi’ni Kürt hareketinin attığı olumlu adımlara karşılık vererek çözümü desteklemeye çağırdı ve Adalet Bakanlığından şu taleplerde bulundu:
* PKK’ye yönelik 129b maddesi kapsamındaki kovuşturma izninin geri çekilmesi
* Devam eden davaların durdurulması
* PKK yasağının kaldırılması
* PKK’nin ‘AB terör örgütleri listesi’nden çıkarılması
Dayanışmamız tamdır
YEK-KOM döneminde Koç ile birlikte birçok ortak çalışma yürüttüklerini de kaydeden AZADÎ, “Birçok etkinlik, konferans, gösterinin hazırlık sürecinde kendisiyle yapıcı bir işbirliği içerisindeydik. Yüksel Koç’la dayanışmamız tamdır. Kendisi yıllardır barışçıl ve demokratik yollarla Kürt toplumunun sesi olmuştur. Bu nedenle derhal serbest bırakılmasını talep ediyoruz” dedi.
