🔴 Azerbaycan’da seçmenler Pazar günü Milli Meclis’i seçmek için sandığa gidecek. Peki, halkın siyasi iradesinin sandığa yansımasına izin veriliyor mu? Muhalefetin büyük bölümü neden seçimleri boykot ediyor?
Deutsche Welle’den Evgenia Markova’nın yazısı:
Seçimlerin aslında Kasım ayında yapılması öngörülüyordu. Ancak Kasım ayında Azerbaycan’ın ev sahipliğinde yapılacak Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Konferansı (COP29) nedeniyle seçimler erkene alındı.
2025 yılında yapılması öngörülen cumhurbaşkanlığı seçimleri de erkene alındı, bu yılın Şubat ayında yapıldı. Muhalefetin protesto ettiği bu seçimlerde 2003’ten bu yana ülkeyi yöneten İlham Aliyev oyların yaklaşık yüzde 92’sini alarak beşinci kez cumhurbaşkanı seçildi.
Pazar günü yapılacak ve Milli Meclis’teki 125 sandalye için 1052 adayın yarışacağı seçimlerden de sürpriz sonuç çıkması beklenmiyor. Aliyev’in genel başkanı olduğu Yeni Azerbaycan Partisi’nin (YAP) yine meclisteki çoğunluğu elde edeceği tahmin ediliyor.
Boykot kararı
Muhalefetin büyük bir bölümü, genel seçimleri boykot etme kararı aldı. Muhalefetteki Azerbaycan Halk Cephesi Partisi, seçimlerin şeffaf bir şekilde düzenlenmediğini, bu nedenle de seçimlere katılmanın hiçbir anlamı olmadığını söylüyor.
İktidar partisi milletvekili Hikmet Babaoğlu ise muhalefetin boykot kararını “saçmalık” diyerek eleştiriyor, zaten sonuçları değiştirmeyecek bir boykot kararıyla Halk Cephesi Partisi’nin “kendi iflasını örtbas etmeye çalıştığını” iddia ediyor.
Ancak sadece Halk Cephesi seçimleri boykot etmiyor. Boykot kararı alanlar arasında Ulusal Demokratik Güçler Konseyi (NDF) de yer alıyor. Mevcut koşullar altında yapılacak seçimlerin meşru olmadığını ve halkın iradesini yansıtmayacağını savunan NDF, seçimleri “Sonucu İlham Aliyev’in kişisel isteklerine göre önceden belirlenmiş ve senaryolaştırılmış ucuz bir gösteri” olarak nitelendiriyor.
Yapılan açıklamada, “seçime katılmanın ulusal çıkarlar açısından gereksiz ve zararlı olacağı” belirtildi, halka sandıklara gitmeyerek “hükümetin sahte seçim gösterisini boykot etme” çağrısı yapıldı.
“Seçimler de muhalefet de tasfiye edildi”
Başkent Bakü’deki Siyasi Yönetim Enstitüsü Müdür Acer Gasimli ise muhalefeti de eleştiriyor.
Aslında seçimlerin boykot edilmesini doğru bulmadığını, bunun “bir felaket” olduğunu söyleyen Gasimli, “Muhalefet güçlerini birleştirmeli, bir strateji geliştirmeliydi” diyor.
Ama artık çok geç kalındığını aktaran Acer Gasimli, “Artık seçimler, tıpkı muhalefet gibi fiilen tasfiye edilmiş durumda. Bu nedenle artık seçimlere katılmak da anlamını yitirdi” değerlendirmesini yapıyor.
Seçim takvimi Aliyev’in isteğine göre belirleniyor
Bu arada muhalefetteki tüm partiler seçimleri boykot etmiyor. Geçmişte seçimleri boykot eden Müsavat Partisi taktik değiştirdi, milletvekili adayları göstererek seçimlere katılma kararı aldı.
Parti başkanı Arif Hacılı, iktidarın demokrasinin bir gereği olan seçimleri baltalamasına izin vermek istemediklerini söyledi.
Cumhuriyetçi Alternatif Partisi de Milli Meclis seçimleri için aday gösterdi. Bu parti muhalefette yer almakla birlikte sık sık hükümete fazla sadık olmakla suçlanıyor.
Azerbaycan’da seçim takviminin Aliyev’in istekleri doğrultusunda değiştirilmesi de dikkat çekiyor. Normal takvime göre Kasım’da genel seçimlerin, seneye de cumhurbaşkanlığı seçimlerinin yapılması gerekiyordu. Ancak Cumhurbaşkanı Aliyev, Dağlık Karabağ’ın Ermeni güçlerinden geri alındığını, Azerbaycan’ın toprak bütünlüğünün yeniden tesis edilmesiyle yeni bir dönemin başladığını, bu nedenle ilk olarak cumhurbaşkanlığı seçimlerinin yapılması gerektiğini ileri sürerek bu seçimleri 14 ay erkene aldı.
Ayrıca Kasım’da yapılması gereken seçimler de COP29 nedeniyle Eylül’e çekildi.
Siyasi Yönetim Enstitüsü Müdür Acer Gasimli, seçim takvimindeki oynamaların aslında seçimlerin formaliteden ibaret olduğunu gözler önüne serdiği görüşünde.
Gasimli, “Seçim tarihlerinin bu kadar kolayca değiştirilebiliyor olunması, bu seçimlerin sadece formalite, manasız süreçler olarak görüldüğünü ispatlıyor” diyor.
Tek bağımsız aday: Kadın aktivist
Hafta sonunda yapılacak seçimler, 2020’de yapılan bir önceki seçimlerle kıyaslanıyor. O seçimlere bir düzine bağımsız aday katılmıştı. Her ne kadar hiçbiri meclise girememiş olsa da adaylıkları ve kampanyaları seçimlere canlılık katmıştı.
Bu sene ise tek bir bağımsız aday var: Toplumsal cinsiyet eşitliği için mücadele eden aktivist Vefa Nağı.
Nağı, adaylığını Neftçala’dan koydu. Adaylık için gerekli imzaları toplayabilmek için bütün bölgeyi dolaştığını, seçim kampanyası yürüttüğünü, insanlarla konuşarak sorunlarını dinlediğini anlatan Nağı, bu seçimlerde milletvekili seçilemeyebileceğini söylemekle birlikte “denemeye değer” diyor.