Babacan: Barış için yol haritası olmalı

GündemPolitika
🔴 DEVA Partisi ve DEM Parti görüşmesi sonrası yapılan açıklamada Tuncer Bakırhan, “Çağrı artık somut adımlara dönmelidir” derken, Ali Babacan da “Barış için bir yol haritası olmalı” dedi.

 

PPK Lideri Öcalan’ın yaptığı çağrı sonrası siyasi partilerle bir araya gelmeye başlayan DEM Parti Eş Genel Başkanları Tülay Hatimoğulları ve Tuncer Bakırhan’ın temasları sürüyor. DEM Parti heyetinin EMEP ve CHP görüşmesinden sonra bugünkü üçüncü durağı DEVA Partisi oldu. 

 DEM Parti heyeti, DEVA Partisi Genel Merkezi’nde Genel Başkanı Ali Babacan bir araya geldi. 

 DEM Partilileri, DEVA Partisi Genel Başkanvekili İbrahim Çanakçı ile Genel Başkan Yardımcıları Mehmet Emin Ekmen, Sadullah Ergin ve Ali İhsan Merdanoğlu tarafından dış kapıda karşılandı. Babacan, içeride DEM Parti heyetini karşıladı. Daha sonra partililer toplantı salonuna geçti. 

 Basına verilen fotoğraf ve görüntü sonrası toplantı başladı. Görüşme sonrası ortak basın toplantısı yapıldı. DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan  ve DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, ortak basın toplantısında açıklamalarda bulundu. 

 ‘YÜZDE 5 İHTİMAL OLSA DA DESTEKLERİZ’

 Toplantıda ilk olarak söz alan Babacan, süreci önemsediklerini söyledi. Çözümün zor olduğunu belirten Babacan, “Zordur kimse çözüme size altın tepsiyle sunmaz, ilmek ilmek örülmesi gereken bir süreçtir. Ama biz DEVA Partisi olarak küçük bir ihtimal, yüzde 5 bile çözüm ihtimali olsa biz o ihtimali destekleriz diye ilk günden anlatmıştık. Aynı noktada duruyoruz” dedi.

 ‘YOL HARİTASI OLMALI’

Bir yol haritasının olması gerektiğini belirten Babacan, “Bu yol haritasını henüz görebilmiş değiliz. Barış için kararlılık lazım. Bu kararlık acaba iktidarda, iktidarın her iki ortağında da gerçekten var mı? Bunu da görebilmiş değiliz. Siyasi irade şarttır bu çözüm için fakat Sayın Erdoğan’ın bu konuda tam olarak nerede durduğunu görmüyoruz. Sağlam bir siyasi irade ortaya koyulmasına da bugüne kadar şahit olmadık. Kararlılık, yol haritası olmayınca siyasi irade olmayınca da biz bu süreci başta da ifade ettiğimiz gibi ihtiyatlı bir iyimserlikle izliyoruz” diye konuştu.

 ‘KARDEŞÇE YAŞAMASINI ÖNGÖREN BİR ÇAĞRI’ 

 Bakırhan da çok önemli bir sürecin yaşandığını ifade etti. Bakırhan, sözlerine şöyle devam etti: “Türkiye’de 85 milyonu ilgilendiren, 85 milyon insanın demokratik bir zeminde eşitçe kardeşçe yaşamasını öngören bir çağrı yapıldı. Bu çağrıyı siyasi partilerle paylaşmak için başlattığımız turu DEVA Partisi ile devam ettirdik. Önemli bir tartışma yürüttük, bu konuda geçmişten kalan tecrübelerinden de yararlandık sayın Babacan ve ekibinin. Önemli bir süreçten geçiyoruz süreci doğru anlamak ve tartışmak çok önemlidir. Bir çağrı yapıldı. 50 yıldır bu ülkede süren çatışma ve şiddet ortamını sonlandıracak artık hak arama mücadelesini demokratik bir zeminde yürütecek bir çağrıdır. 50 yılda Türkiye’de çok büyük enerjisini ekonomisini aldı. Türkiye’nin he yerini etkiledi. 

ARTIK SOMUT ADIMLAR ATILMALI

Şimdi bu olumsuz etkileri ortadan kaldıracak Türkiye’de başta Kürtler, Aleviler diğer halk ve inançların demokratik bir zeminde demokratik bir cumhuriyette eşitçe yaşamasını sağlayacak bir çağrı yapıldı biz bu çağrıyı önemsiyoruz buna değer veriyoruz bu çağrı kime yapılmışsa gereklerinin layıkıyla yerine getirilmesi gerektiğini belirtiyoruz. Çağrı çağrı olmaktan çıkmalı ve artık somut adımlara dönmelidir. Bunun için bu çağrının toplum tarafından sahiplenilmesi gerekiyor. Sadece iktidarların inisiyatifine kalan ve zamana yayılan bu çağrılar geçmişte de yapıldı. Biz buna entübe olur dedik. Bu uzatılmadan kime ne düşüyorsa gereklerinin yerine getirilmesinin çağrısını yapıyoruz. 

 SURİYE’YE DAİR YAKLAŞIMIMIZ ÇOK NET

 Bizim Suriye’ye yaklaşımımız çok net. Suriye demokratik bir cumhuriyet olmalı. Suriye 100 yıldır orada halklara farklı inançlara yaşatılan o tekçi mantığın yaşattığı acılardan arınmalıdır. Rejim Kürt’ü, Alevi’yi, Dürzi’yi, Hristiyan’ı ve orada yaşayan bütün halkları ve inançları demokratik bir zeminde bir arada tutacak bir karaktere dönüşmelidir. Suriye’de Alevilerin ne amaçla ne biçimde olursa olsun katledilmesini kınıyoruz, bu doğru değil. Rejim bunun önlemini almalıdır. Çağrıları ile pratikleri ile attığı adımlarla kapsayıcı davranmalıdır. Tekçi, dar mantıkla yaklaşılan süreçler sabote de edilir. Tekçi yaklaşımlar dışarıdan müdahalelere de yeniden Suriye’nin bir çelişki ve çatışma odağına girmesini de oluşturabilir. Dolayısıyla Suriye’de Türkiye’de dünyanın neresinde olursa olsun dışarıdan müdahalelere kapalı olmanın tek yolu var demokratik olmak, kapsayıcı olmak, farklılıkları kabul etmek, farklılıklara saygı göstermekten geçiyor.  

ORTAK DUYGULAR ORTAYA ÇIKIYOR

Umarım bu Ramazan ayında yapılan bu çağrı da karşılığını bulur. Yaptığımız toplantılarda, ziyaretlerde ortak duygular ortaya çıkıyor. Tarihin hiçbir döneminde Türkiye’de bu çağrıya ilişkin böylesine pozitif bir hava oluşmamıştı. Sadece siyaset değil, toplumun kendisi de artık bu ülkede acı olmasın, kan akmasın, bu ülkede demokrasi olsun, herkes kendi farklılıklarıyla eşit yurttaşlar olarak yaşasın diyor. Bu çağrı da bunu işaret ettiği için bu çağrının hayat bulması için toplumun desteğini alması için DEM Parti olarak siyasi partilerle başlattığımız, toplumla toplantılarda buluştuğumuz, toplumun diğer dinamiklerinİ de katarak bu süreci devam ettireceğiz. Umarım günün sonunda çağrının amacına uygun bu ülkede artık çağrının bir barış sürecine evirildiğini hep birlikte konuşuruz. Bu toprakların uzun yıllardır özlemini duyduğu umut ettiği beklediği barışı bu çağrıyla birlikte bu ülkeye getiririz.”

/ Mezopotamya Ajansı /

İlginizi Çekebilir

Erdoğan’dan HTŞ’ye destek, CHP’ye tepki
Trump’ın Özel Temsilcisi Witkoff: Ukrayna ile bu hafta anlaşma imzalanabilir

Öne Çıkanlar