DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan “Kobani birileri için bir kumpas davası olabilir ama bizim için özgürlüktür” dedi.
DEM Parti Kobani Davasında HDP’li siyasetçilere yönelik verilen cezaları protesto etmek amacıyla İstanbul Esenyurt’ta, Adana’da ve Diyarbakır Dağkapı Meydanında eş zamanlı halk buluşması düzenledi. İstanbul Esenyurt’ta düzenlenen buluşmaya HDK Eş Sözcüsü Esengül Demir, EHP Genel Başkanı Hakan Öztürk, EMEP Genel Başkanı Seyit Öztürk, Sol Parti MYK Üyesi Alper Taş’ın da aralarında bulunduğu çok sayıda siyasi parti ve demokratik kitle örgütü temsilcisi katıldı.
Diyarbakır’daki protestoya DBP Eş Genel Başkanı Çiğdem Kılıçgün Uçar ve TİP Genel Başkanı Erkan Baş katıldı.
Adana’daki buluşmaya ise DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları katıldı.
İstanbul’daki buluşmada bir konuşma yapan DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan “Kobani nedir? Kobani direniştir; Kobani IŞİD barbarlığına karşı dünya halklarını koruyan, IŞİD barbarlığını o topraklara gömen direniştir; Kobani kadınların ve gençlerin, halkların ortak mücadelesidir. Ekim Devrimi neyse Kobani’deki halkların ve kadınların devrimi de odur. Onun için Kobani’yi yargılıyorlar. Niye Kobani’yi yargılıyorlar? Çünkü Kobani’de IŞİD yenildi; çünkü Kobani’de Kürt, Türk, Arap, Alevi, Sünni gençleri IŞİD katliamlarına karşı kendi toprağını ve geleceğini savundu.” dedi.
“Kobani birileri için bir kumpas davası olabilir ama bizim için özgürlüktür”
“Kobani birileri için bir kumpas davası olabilir ama bizim için özgürlüktür, direniştir ve öyle kalacaktır” diyen Bakırhan, “Azeri’si, Terekeme’si, Arap’ı ve Kürt’üyle, kadınıyla ve genciyle Esenyurt halkı Kobani direnişinde gösterdiği dayanışmasını bundan sonra da Kobani Kumpas Davasındaki arkadaşlarımızın özgürleşmesi için gösterecektir” ifadelerini kullandı.
Bakırhan sözlerini şöyle sürdürdü:
“Selahattin Demirtaşlar orada uzun süre kalmayacaktır”
“Emin olun ki Selahattin Demirtaşlar orada uzun süre kalmayacaktır, Figen Yüksekdağlar orada uzun süre kalmayacaktır. Cezaevlerindeki bütün siyasi tutsakların özgürleştiği bir Türkiye’yi hep birlikte göreceğiz. Yıkılmaz, gitmez, yenilmez denilenlere Türkiye hakları 31 Mart’ta büyük bir ders verdi. Ancak onların 31 Mart’tan doğru dersler çıkarmadıklarını Kobani Kumpas Davasında vermiş oldukları kararlardan bir kez daha anladık. O zaman ne yapacağız? Yeniden, daha güçlü şekilde bu meydanları, mücadele merkezlerini bütün renklerimizle ve farklılıklarımızla doldurarak bizi kumpas davası ile mahkum edenlere büyük bir ders daha vereceğiz. Emin olun ki demokrasi günleri uzak değil, cezaevindeki arkadaşlarımızın özgürleşeceği günler uzak değil.
“Kobani Davası tam bir fiyaskoydu”
Bu zulüm düzeni sonsuz değil. Bu zulüm düzenini Esenyurtlular, Türkiyeli emekçiler, Kürtler, halklar bir gün mutlaka bitirecektir. Kobani Davası tam bir fiyaskoydu, tam bir oyundu. Mahkeme salonlarında arkadaşlarımız yargılanmadı; o çürümüş zihniyet, o emekçi ve kadın düşmanı zihniyet, o genç düşmanı zihniyet yargılandı. Yargılanan biz değildik. Yargılayanlar sizin yoldaşlarınızdı. Selahattinler, Figenler, Nazmiler, Aliler idi. Onun için Kobani Kumpas Davasında yargılanan yoldaşlarımızla ne kadar gurur duysak azdır. Onlar onurluca durdu, dik durdu. Onlar baş eğmedi, boyun eğmedi. Onlar sözünü sakınmadan Seyid Rızalar gibi, Şeyh Saidler gibi, Denizler gibi, İbrahimler gibi, Mazlumlar gibi dimdik ayakta durdular.
Şimdi sizlere soruyorum: Kobani’deki bu devrimci duruş gibi bizler de meydanlarda, mücadelede birlikte onurluca duracak mıyız? Kobani Kumpas Davasındaki yoldaşlarımızı özgürleştirmek için gece demeden gündüz demeden demokrasi mücadelesi için bir arada olacak mıyız? Size kurban olayım! Sizin evet diyen dillerinize milyon kez şükranlarımı sunuyorum.
“Kobani Kumpas Davasında kaybeden AKP-MHP-JİTEM ittifakı oldu”
Kobani Kumpas Davasında kaybeden AKP-MHP-JİTEM ittifakı oldu. Kobani Kumpas Davasında aslında arkadaşlarımız kazandı, Kobani direnişi kazandı. Kobani’de yaşamını yitiren gençler kazandı. Kobanili kadınlar kazandı. Bizler idam sehpalarında dahi başımızı eğmeyen bir gelenekten geliyoruz. Onların cezaevleri vız gelir tırıs gider. Bizler o cezaevlerini defalarca gördük. Yargılandık, işkence gördük ama vazgeçmedik. Vazgeçemedik. Bugün Esenyurt’ta olduğu gibi. Bizi Kobani Kumpas Davasıyla siyaset alanından sileceklerini düşünenlerin kendileri biteceklerdir. Kürt meselesini çözmeyen çözülür dedik ve 31 Mart’ta kaybettiler. Kobani Kumpas Davasında adil olmayın, haksız bir şekilde yargılanan arkadaşlarımız özgürlüklerine kavuşsun dedik, ceza verdiler. Bizi yargılayan, yok sayan, haksız ve hukuksuz şekilde cezaevlerine koyan bu iktidardan, bu JİTEM ittifakından kurtulacağız.
“Mutlaka ama mutlaka Kürtler ve emekçiler kazanacak”
Bugün Esenyurt’ta çok değerli bir dayanışma ortaya koydunuz. Van’da da irademizi gasp etmek istediler. Van halkı ile birlikte Türkiye devrimcileri, sosyalistler, Aleviler Van’ın meydanlarında bir araya gelerek, dayanışarak, direnerek halkın iradesinin halka verilmesini sağladılar. Şimdi bize büyük görevler düşüyor. Emin olun bu yoksulluk ve sömürü düzeni bitecek. Bizi 10 bin lira maaşa mahkum eden bu soyguncu ve talancı sistem bitecek. İhalelerle yandaşlarını zenginleştiren bu düzen yerine halkların, emekçilerin, yoksulların ve kadınların iktidar olacağı günler uzak değil. Yeter ki dayanışalım, ittifakımızı güçlendirelim. Yeter ki bugünkü bu tabloyu Türkiye’nin dört yanında, bütün Kürdistan kentlerinde onurluca ortaya koyalım. Yılmaz Güney’in de dediği gibi bir gün mutlaka ama mutlaka Kürtler ve emekçiler kazanacak.”
Cezaevinde yatanlara tek tek selam gönderen Bakırhan “Esenyurt Meydanında Selahattinlerle, Figenlerle birlikte miting yapacağımız günler uzak değil” dedi.
/rd/