🔴 DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, SDG’nin Suriye devlet kurumlarına entegrasyonuna ilişkin Abdullah Öcalan’ın 27 Şubat çağrısına uygun olduğunu söyledi.
DEM Parti öncülüğünde Diyarbakır’da 21 Mart’ta kutlanacak Newroz deklarasyonu açıklandı.
Sur ilçesindeki Mardin Kapı’da düzenlenen programda konuşan DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, “Bir bütünden Kürtlerin emekçilerin, ezilenlerin ne istediğini bu tarihi çağrıya ne kadar sahip çıktıklarını Türkiye kamuoyuna, Türkiye iktidarına ve devletine de aynı zamanda duyurmak gibi bir sorumluluğumuz var” dedi.
‘ÖCALAN’IN ÇAĞRISINA UYGUN’
Bakırhan, konuşmasında Suriye Demokratik Güçleri (SDG) ile devlet kurumlarının entegrasyonu konusunda yaptığı anlaşmaya da değinerek, şu ifadeleri kullandı:
“Yine dün siz de takip ettiniz. Bir çağrıda Suriye’den geldi. O da çok önemliydi. O da yine halkların varlığı olan direnişin bayramı olan nevruz bayramının haftasına denk geldi. Orada da yapılan mutabakat çok net, Öcalan’ın çağrısına uygun tekçilikten, mezhepçilikten uzak, Kürdün, Alevi’nin, Arap’ın, Dürz’ün, Hristiyan’ın, Ermeninin, diğer hakların ve inançların demokratik bir zeminde kendi kimlikleriyle yaşayabilecekleri bir mutabakatın altına imza atıldı. İşte bu Newroz niye önemlidir? Hem Suriye’deki mutabakatın, Kürtlerin demokratik hak ve özgürlüklerine ulaşması için hem Öcalan’ın çatışma ve şiddet yerine barışçıl demokratik zeminde daha güçlü bir mücadele yürütme çağrısına bir cevap olacaktır. Onun için bu her iki gelişme nevruzda taçlandırılacak. Newroz’da bu her iki gelişmeye nasıl baktığımızı, nasıl cevap verdiğimizi hep birlikte ortaya koyacağız.
Barış Türkiye’de konuşulur hale geldi. Suriye’de barış konuşulur hale geldi. Eşit ve demokratik bir zeminde Kürtlerin kimlikleriyle yaşayacakları bir Suriye daha mümkün hale geldi. Onun için emek veren, bedel ödeyen, sahip çıkan, bütün yasaklara, baskılara rağmen dinmeyen, durmayan, bu surların etrafında, kenarında, üzerinde halkların özgürlük bayramını kutlayan sizlere halkımıza ne kadar saygı duysak, ne kadar kutlasak, tebrik etsek azdır. Evet, çok mücadele ettik. Çok büyük bedeller ödedik. Artık geldiğimiz noktada barışı taçlandırma, Öcalan’ı özgürlüğüne kavuşturma, Orta Doğu’daki tekçi sistemler yerine bütün farklılıkların kendi kimlikleriyle yaşayacakları bir zemine doğru geldik. Öcalan’ın paradigması bugün Suriye’dedir. Suriye’de tekçiliği çalışanlar, Suriye’yi bir milliyete hapsetmeye çalışanlar öyle olmadığını çok iyi anladılar. Onun için çok büyük mücadeleler verdiniz, bedeller ödediniz. Geldiğimiz noktada emeğiniz büyük. Şimdi 2025 nevrozuyla birlikte milyonlarla en güzel giysilerimizde, en iyi türkülerimizde, en iyi duygularımızla birlikte bu Newrozu kutlayarak Türkiye halklarına, Kürtlere, emekçilere, ezilenlere yeni bir başlangıcın nasıl bir coşkuyla, nasıl bir kabullenme ile olduğunu kanıtlayacağız.”
‘O METİNDE NE KADAR KÜRT VARSA O KADAR ALEVİ VAR’
Suriye’de Alevilere yönelik katliamları kınadıklarını kaydeden Tuncer Bakırhan, “Suriye’de Alevi yurttaşlarımıza yapılan katliamı hep birlikte izledik, gördük, bunu kınadık, bunu eleştiriyoruz. Aslında Suriye’deki mutabakat metni Alevi yurttaşlara hemen katliamdan sonra gelmesinden dolayı biraz kaygılı yaklaşıyor olabilirler. Ama o metinde ne kadar Kürt varsa o kadar Alevi var. Ne kadar Alevi varsa o kadar Hristiyan var. Ne kadar Hristiyan varsa o kadar Arap var. Suriye’nin bütün renkleri var” diye konuştu.
/Anka-Duvar/