Baro Raporu: Ağrı’da Kürtçe şarkıya ceza verildi, bazı tutukluların ise işkenceye maruz kaldı

Ağrı Barosu tarafından Ağrı cezaevinde yaşanan insan hakları ihlallerine ilişkin hazırlanan raporda, dört kadın tutukluya Kürtçe şarkı söyledikleri için hücre cezası verildiği ve bazı tutukluların işkenceye maruz kaldığı belirtildi.

Ağrı Barosu Cezaevi Komisyonu’nun Patnos L Tipi Cezaevi’ne ilişkin raporunda, tutukluların birçok haklarının ihlal edildiği vurgulandı.

Mezopotamya Ajansı’nın aktardığı raporda tutukluların güvenlik, sağlık ve tedavi, kişi özgürlüğü ve güvenliği, haberleşme ve ifade özgürlüğünün yoğun bir şekilde ihlal edildiğine dikkat çekildi. Raporun “disiplin soruşturmaları ve infaz yakma” bölümünde, tutukluların “keyfi disiplin soruşturmalarıyla” tahliyelerinin engellendiği, tutuklulara “pişmanlık” dayatıldığı, odalarda yapılan aramalarda defterlere-kitaplara el konulduğu ve bu durumlardan kaynaklı disiplin soruşturmalarının başlatıldığı aktarıldı. Ayrıca kendi aralarında Kürtçe şarkı söyledikleri gerekçesiyle dört kadın tutukluya hücre cezası verildiği ifade edildi.

AĞIZ İÇİ KONTROLLER İŞKENCEYE DÖNÜŞTÜ

Cezaevinde yeterli doktor ve sağlık personeli bulundurulmadığı, kurum revirindeki doktorların sık sık değişmesi sebebiyle tutukluların tedavi sürecinde aksamalara sebebiyet verildiği ifade edilen raporda, “Hastane sevklerinin geç yapıldığı, jandarma birimleri tarafından tedavi için hastaneye götürülen mahpuslara tedavi esnasında dahi kelepçe uygulandığı, mahpusların sığamayacağı darlıkta olan tekli ring aracı ile sevklerinin yapıldığı, hastanelerde ve revirde kelepçeli muayenenin yapıldığı, sevk esnasında tacize varan aramalara maruz kaldıklarını, itiraz etmeleri sebebiyle de mahpusların disiplin cezası aldıklarını, çeşitli ağır hastalıkları bulunan ve bu hastalıklar sebebiyle hastaneye sevk edilmesi gereken mahpusların hastaneye sevk sevklerinin çok güç olduğu, ilaveten hastaneye sevk halinde ise insan haklarına aykırı bir şekilde ağız içi aramalarının yapıldığı, bu aramayı reddedenlerin hastaneye götürülmediği gibi haklarında disiplin soruşturması başlatıldığı, sürekli ağız kontrolü yapıldığını, kontrollerin çıplak el ile eldiven takılmadan gerçekleştirildiği aktarılmıştır” denildi.

Ağız içi aramaların sürdüğü belirtilen raporda, bu nedenle hasta tutukluların hastaneye gitmek istemedikleri vurgulandı. Raporda, “Yapılan kontrollerin amacının dışına çıktığı ve ağız kontrol usulünün görevliler tarafından güvenlik önleminden ziyade işkence aracı olarak kullanıldığı hususları tarafımıza aktarılmıştır” diye belirtildi.

Raporun “işkence” adı altındaki bölümünde tutuklulara yönelik hak ihlalleri sıralandı. Raporda, şu tespitlere yer verildi: “B.T. kendisinde bulunan kemik erimesi hastalığından dolayı defalarca hastaneye gitmek için sözlü ve yazılı başvuru yapmıştır. Ancak hastane sevki her defasında reddedilen B.T. hastaneye gitmek için jilet yutmuştur. Ardından revire kaldırılan B.T. psikolog ile görüştürülmüştür. B. psikoloğa mevcut rahatsızlıklarını hukuksuz durumdan kaynaklı, dilekçelerin işleve alınması ve ardından kemik erimesinden dolayı hastaneye sevk edilmek için bu eylemi gerçekleştirdiğini söylemeden infaz koruma memurları tarafından zorla alınarak psikolog ile görüşmesi yarıda kesilmiştir. Daha sonra B.T’nin jilet yutmasından kaynaklanan rahatsızlığı sebebiyle tekrar fenalaşması sonucu, hastaneye kaldırılmıştır. B.T’nin iddiasına göre hastaneye götürülmeden önce mahkum kabininde psikolojik ve fiziksel şiddete uğradı. Revir işleriyle ilgilenen görevli tarafından ‘keşke 5 tane jilet yeseydin de ölseydin’ demesiyle psikolojik ve fiziksel şiddet uygulandığı hususları tarafımıza aktarılmıştır.”

TÜM SOSYAL HAKLAR İHLAL EDİLİYOR

Tutukluların hobi, etkinlik ve spor gibi haklarının pandemi tedbirleri bitmesine rağmen engellendiği ifade edilen raporda, tutukluların itirazları üzerine ayda bir kez spora izin verildiği kaydedildi. Raporda, kitap ve dergilere el konulduğu, kantinde ürün çeşitliliğinin az olduğu ve fahiş fiyatlara satıldığı, ailelerin getirdiği birçok giyim malzemesinin kabul edilmediği, yemeklerin besin kalitesinin düşük olduğu, yemek çeşitleri ve porsiyonlarının az olduğu, 25 kişilik koğuşlarda 4 adet banyo kabini bulunduğu, duş için sıcak suyun çok kısa süreliğine verildiği ve koğuşun yarısından fazlasının duş alamadan sıcak sularının kesildiği bilgilerine yer verildi.

Raporun sonuç bölümünde, ihlallerin sona ermesi istendi. Raporda, ihlallere neden olan görevliler hakkında soruşturma başlatılması çağrısı yapıldı. Raporda, “Mahpusların en temel insan hakları dahi askıya alınmış ve mahpuslar üzerindeki tecrit en üst seviyeye çıkarılmıştır. Mahpusların hapishane koşullarında sosyalleşebilmesi, infaz sürelerinde sosyal ilişkilerden kopmamaları, bedensel ve ruhsal sağlıkları açısından ortak alan faaliyetleri büyük önem arz etmektedir” denildi.

BARO SUÇ DUYURUSUNDA BULUNACAK

Ayrıca ağır hasta tutukluların tahliyesinin istendiği raporda, “Hapishane idaresi ve baş memurların kendilerine verilen yetkileri kötüye kullanmaya başladıkları görülmektedir. Patnos L Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumundaki işkence, kötü muamele ve işkence iddiası failleri hakkında suç duyurusunda bulunulacağını belirtiyoruz” diye kaydedildi.

İlginizi Çekebilir

“Uçuş sırasında namaz kılmak” riskli diyen 30 yıllık THY pilotu işten atıldı
AYM kararına rağmen engellenen içeriklerin sayısı artıyor

Öne Çıkanlar