Herhalde Noel ve Ramazan Bayramı dışında çok az gün vardır ki Newroz kadar kalabalık ve coşku içinde kutlansın. Zaman, mekan ve ticarette yaşanan gelişmeler bu günleri tatil günlerine dönüştürürken; buluşma, konuşma, eğlenme ve paylaşma gibi bu günlere özgü duygularda giderek azalıyor. Ancak bu ruhani ibre ve küresel sevinç meşalesi, Kürdistanlıların eşit ve barışçıl yaşam talepleriyle birlikte Kürdistan’a doğru kayıyor. Kuşkusuz, Newroz, dünyada pek çok millet tarafından çeşitli anlamlar atfedilerek kutlanan bir gündür. Ancak Newroz, Kürtler için politik bir merkez ve etkinlikler dizisidir. Kürdistanlılar, bulundukları her yerde Newroz’u ciddi bir bilinçlenme, sahiplenme ve ulusal özgünlüğün bir göstergesi olarak kutluyor.
Güney ve Kuzey Kürdistan’da yaşanan mücadeleler, Newroz’a resmi bir ulusal bayram havası kazandırmış ve kitlelerin buluşma adresi olarak öne çıkmasını sağlamıştır. Hatta Kürt hareketlerinin, Newroz’un kitlesel öncülük gücü olmasıyla beraber egemenlere karşı daha cesur çıkışlar yaptığı söylenebilir. Özellikle Kuzey Kürdistan’da yaşanan mücadele ve toplumsal-siyasal göç, Newroz’u Kürt ve Türk metropollerine taşımıştır. Kürt metropolleri yarı yasaklı ve ölüm tehditlerine rağmen kendi yolunu çizebilmişken, Türk metropollerindeki Newroz’lar ise hem bu kentlerdeki yerleşik Kürtler hem de yeni göçle gelenler için bir buluşma, tanışma, kaynaşma ve mücadele alışverişine vesile olmuştur.
Bu hareketli Türkiye kentlerinden biri de İzmir’di. İzmir’de yaşayan Kürtler için Buca Kuruçeşme’deki kutlamaların yeri başkaydı. Daha çok akşamları ve yarı gizli yapılan kutlamalardaki kutsallık ve küçük serhildan hali, herkes için tarafını belli etme anlamına da geliyordu. Kuruçeşme Mahallesi, 1990 sonrasındaki göç patlamasıyla Kürtlerin İzmir’de en çok yerleşmeye başladığı yerdi ve kent merkezinin taşrası sayılırdı. Nüfus yoğunluğu olarak Kadifekale ve Karşıyaka ile yarışan bir havası olsa da, siyasal olarak bu iki yer kadar aktif ve organizeli değildi. Ancak Kürt hareketinin oy ve lojistik deposu olma vasfı her zaman yüksekti.
Bu nedenle, Newroz kutlamalarında Kuruçeşme’deki etkinlikler, gündüz yapılacak büyük mitingin ön hazırlığı sayılırdı. Akşamın pek de erken olmayan saatlerinde lastik ateşiyle başlayan kutlamalara, kentin her tarafından katılımlar olurdu. Ateşin etrafında halaylar, sloganlar, bayrak taşıma gösterileri ve yüzü pek az seçilen yüzlerce insan, birkaç saat boyunca Kürdistan’ı hatırlatan ve özellikle günün moda direniş şarkıları alkışlar eşliğinde söylenirdi. Uzun yıllar boyunca Kuruçeşme Newroz’unda olmak, bir partili ve Kürt olmanın en önemli belirtisiydi.
Kürdistan mücadelesi, uluslararası gelişmeler bağlamında yükseldikçe, Newroz da yükselen bir dalgaya dönüştü. Özellikle Kuzey Kürdistan için büyük sanatçıları ağırlama, konser modunda organizasyonlar yapma ve Newroz meydanları oluşturma gibi yeni misyonlar da kazanıldı. Bugün artık Newroz, devlet başkanlarının, resmi resepsiyonların, delegasyonların, turizm şirketlerinin ve kitlelerin Mart ayı programında es geçilmeyen en önemli günlerinden biridir. Kürt halkının haklılığı, inancı, hayalleri ve mücadelesi kendisini ayakta tutmuş ve konulan her türlü yapay sınırı çökertmiştir. Sadece fiziki sınırlar değil, fikri sınırlarda kalkmıştır.
2025 Newroz’u gerçekten bir Kürdistan Newroz’u olarak tarihe geçti.
Rojhilat’taki görüntüler unutulmazken, İran devlet güçlerince öldürülen Jîna Emînî’nin ailesi tarafından yayınlanan videolu anma ve kutlama mesajı, Kürtlerin kararlılığını bilmek açısından inanılmaz bir ulusal jest örneğidir.
Yıllarca Esad ve Baas diktatörlüğü altında yaşayan, çok bedeller ödeyen Rojava ve Şam Kürtlerinin Newroz kutlaması ise göz yaşartacak türdendi.
Akrê’de yapılan ve 340 basamaktan oluşan yolu tırmanarak gerçekleştirilen geleneksel meşaleli yürüyüş ise tüm dünyayı aydınlatan insanlık ve barış çağrısıydı adeta.
Ve tabii Kuzey Kürdistan.
Yani Kürdistan’ın atardamarı ve bitmez enerjisinin mekanı.Orada her şey her zaman mümkündür.
Bu yılın farklılıkları çoktu. Örneğin; Kürt kadın sanatçıların Newroz vesilesiyle çeşitli yerlerde sahneye çıkmaları çok güzeldi.
Rewşan Çeliker, Diyarbakır’da, Rojda Şenses, Van’da yüzbinlerin karşısına çıkarak, kültürün güzelliğini, sanatın tartışılmaz etkisi ile halkın coşkusuna ortak oldular.
Tabi siyasetçilerin de sürprizleri vardı. Dem Partili Newroz Uysal Arslan, bir kaç gün önce Ala Rengin ile halay tutarak bazı tabuları yıktı. Birbirine defalarca kötü ithamlarda bulunan, taş atan siyasiler yan yana gelebildi. Egemenlere angaje abartılı söylemlerin dozajı düşüktü. Yani Kürdistan’daki herkes dünyadaki siyasi sarsılmayı doğru okuyarak değişim ve birliği kabullenerek bu yıl Newroz’a geldi.
Elbette, şehit düşenlerin, direnenlerin ve hapiste tutulanların Newroz’a katkıları başkadır. Hepsine selam olsun.
Kuruçeşme, Bağcılar, Söke ve Dikmen gibi Kürt mahallelerinden Akrê, Amedîye, Agirî , Amed ve diasporaya uzanan duygu ve özlemlerin bir statü ile taçlanması dileğiyle.
Newroza me pîroz be!
İyi pazarlar!