Behice Feride Demir: Savaş Sanatı

Yazarlar

14 Nisan 2024 akşamı Ortadoğu semalarında yaşanan gelişmeler savaş tarihi açısından yeni bir başlangıç sayılır. Deniz savaşlarının yarattığı politik dengeler 19. yüzyılda yerini kara savaşlarına, kara savaşları da 2.Dünya Savaşı ile birlikte yerini hava savaşlarına bıraktı. Ancak havadaki askeri savaş tarihi 14 Nisan 2024 akşamı teknolojik savaşların startını vererek büyük bir paradigma değişikliğine gitti. Böylece perde arkasındaki diplomatik görüşmelerin, istihbarat ağlarının ve savaş endüstrisinin yılları bulan kapasitesi de açığa çıkmış oldu.

 İHA-SİHA filoları, lazerli silahlar, uzun menzilli balistik füzeler, nükleer bombalar, radar sistemlerinin birbirine karşı gösterdiği stratejik kabiliyet, teknolojik üstünlük ile isabet düzeyi, savaş endüstrisi kadar devletlerin ve ulusların siyasi kaderini belirleyen yeni etkenler olarak tarihin envanterine girdi.

Bu stratejik envanter değişikliği salt tekniğin başarısı ile sınırlı kalmayıp, buna bağlı yeni politik angajmanlar da üretiyor. Yeni angajman sürecinde zaman ve ihtiyaçların değişimi kadar işgallerin maddi ve manevi kapsamı da değişiyor.

Savaşın her millet nezdinde bir tarzı ve tepkisi olmakla birlikte her milletin savaşla kurduğu denge ve öncelikler farklıdır.

 Bu öncelikler imkanlara göre şekillenirken, bu değişimi tarihsel çıkar ve çekişmeler için kullanan ulusların tarih sahnesinde süper güç olarak konumlandıkları biliniyor. Sun Tzu’nun Savaş Sanatı adlı kitabı, savaş tarihi üzerine yazılan en eski kitaplardan biri olarak bu konumlanmanın tecrübelerini aktarması ile bilinir.

Sun Tzu’nun izahat ve öğüt karışımı olarak yazdığı kitap, Çin Hanedanlıklarının çekişmeleri üzerine yazılsada zaman içerisinde başka devletlerin, orduların hatta stratejistlerin referans kitabı haline gelmiştir. Kuşkusuz Sun Tzu’dan sonraki dönemlerde de benzer kitaplar yazıldı. Çin Hanedanlıklarının dünyaya yaydığı askeri, bürokratik, ticari ve kültürel zenginlik bu kitabın daha da tanınmasını sağlamıştır.

Kitabın yazılış tarihi M.Ö 403-221 olduğu düşünüldüğünde savaş arenasının hiç boş kalmadığı ve uygarlıklar arası akıl transferinin süreklilik arz ettiği görülüyor.

Kitabın askeri ihtiyaçlara istinaden pek çok dile çevrilmesi, Sun Tzu’yu stratejinin dehası kılarken, Sun Tzu’nun ; “Hesaplaşma, Savaş, Taktik saldırı, Konumlanış, Güç, Zayıflık-Güçlülük, Harekât, Dokuz Değişken : Bin Bir Olasılık, Orduyu Harekete Geçirme, Arazi, Dokuz Arazi, Ateşle Saldırı, Casus Kullanma” başlıkları altında ele aldığı konular askeri kurumlaşmanın altyapısını döşemiştir.

Bugünkü askeri tekelleşme ve militarizmin şiddeti kışkırtan yanlarına benzemeyen, ordu düzeni için bireysel kabiliyet, disiplin ve akla dayanan kurallar Sun Tzu’nun üzerinde durduğu önemli değerlerdir.

İnsan gücünden tekniğin hızına, teknikten teknolojik zekaya hızla ilerleyen insanlık düzeninde: toprak, sermaye, ticaret , güçlü ordu, yeni pazar ihtiyacı ve bilgi arasındaki zorunluluk, savaşın kapsamını hava küreye taşırken, aynı zorunluluk ulusların gelecek tasavvurunu da yeniden şekillendiriyor.

Bu nedenle 14 Nisan akşamında başlayan hava savaşı ile Sun Tzu’nun Savaş Sanatı arasında zaman ve mekan farkı çok olsada savaşın dinamiklerini besleyen nedenlerin sürekliliği değişmez bir yasa gibi karşımıza çıkıyor

13 makaleden oluşan Savaş Sanatı her defasında “ Sun Zi der ki”sözü ile başlıyor. Sun Tzu’nun danışman ve komutan olarak yazdığı kitap, kendi döneminden ziyade kendinden sonraki dönemlerde büyük ilgi gördü.

Kuşkusuz Sun Tzu’nun sözleri bugünkü savaş araçlarına karşı etkili değil ama bu araçların kullanılma biçimi ve barışı garantiye alabilmenin şartı yine Sun Tzu’nun önemsediği akıl ve değerlerle mümkün.

3. Dünya Savaşını kentler özelinde yaşadığımız bu günlerde Sun Tzu’nun aşağıdaki sözleri savaşın çok eski bir oyun olduğunu hatırlatıyor.

Sun Tzu’nun unutulmaz sözleri ile bitirelim.:

* Sun Zi der ki : savaş bir ülkenin baş sorunu, ölüm kalım yeri, var olma ya da yok olma yoludur ; muhasebesiz olmaz.

 * Savaş kandırmacalı bir iştir. Bu nedenle vurabilecekken vurmayacakmış gibi göstermek, saldıracakken saldırmayacakmış gibi göstermek, yaklaşırken uzaklaşıyormuş gibi göstermek, uzaklaşırken yaklaşıyormuş gibi göstermek gerekir.

 * Yenemeyen savunur, yenecek olan hücum eder. Yetersizsen savun, fazlan varsa saldır.

 * Kargaşa düzenden doğar, korku cesaretten doğar, zayıflık güçten doğar. Düzen ( ya da) düzensizlik sayıdadır(Örgütlenmededir).Cesaret ( ya da) korkaklık tavırdadır. Güçlüsün (ya da) güçsüzlük görünümdedir.

 * Nasıl ki suyun sabit bir şekli yoktur, savaşta da tek bir konuşlanış yoktur.

* Girilmemesi gereken yollar vardır, üzerine gidilmemesi gereken askerler vardır, üzerine saldırılmaması gereken kentler vardır, mücadeleye gerek olmayan yerler vardır, yerine getirilmeyecek hükümdar emirleri vardır.

Not: Tüm alıntılar Sun Tzu’nun Savaş Sanatı’nı Çince aslından çeviren Pulat Otkan ve Giray Fidan’nın  kitabından alınmıştır. Sayfa numaraları 1-11-14- 17 ve 23’tür.

İyi pazarlar!

İlginizi Çekebilir

Müslüm Yücel: Oluşum/ Genèse 
Rusya: İngiltere’nin kararına sert yanıt vereceğiz

Öne Çıkanlar