Behice Feride Demir: Tarkan’ın Son Albümü

Yazarlar

Tarkan’ın yüzde yirmisi Sezen Aksu, yüzde on beşi Yıldız Tilbe, yüzde onu Nazan Öncel ve yüzde beşi Aysel Gürel’dir. Geri kalanı ise Tarkan’ın kendisidir. Pop star kavramının kültürel gelişmeler bağlamında sanat hayatına eklenmesi ile star kavramı kadar yeni müzikal üretim ve söz yazarlığı biçimleri de ortaya çıktı. 1991 sonrası serbest piyasa gereği çok sesli medyacılığın çoğalması ile beraber gazino dünyası ve mafyanın tekeli kırılırken, Türkiye müzik piyasasında da bir takım denge ve değerler değişti. Devlet destekli sanat ve propogandatif sanatçılık bu değişimler neticesinde deşifre olsa da devletin sanat camiasından ve sanatçının serbestisinden elini çektiği söylenemez.

İki Bin yılı öncesine kadar Türkiye kentlerinde yaşayan Kürtler açısından Türk sanat ve müzik piyasasındaki gelişmeler bu gizli elin yaklaşımına göre tasnif ediliyordu. Devlet ve ona bağlı düzenleyiciler Kürtleri « Doğulu » imajına hapsederken, Kürtler de Türk sokağındaki gelişmeleri “yabancı” ve magazinsel durum olarak kapısının dışında tutabiliyordu. Sanat dünyası üzerinden gelişen derin egemenlik ve sömürü girişimleri karşısında Kürtler, Türk komşuları kadar uyanık olmasa da kendince mesafeleri hep vardı.

Diskografisi bir hayli uzun olan Tarkan ve 30 yıllık müzik kariyeri bu mesafe farkına fazla takılmayan birkaç sanatçıdan biri sayılır. Siyasal kimlik ve sözde milli reflekslerin ısrarla belli edildiği Türkiye’de, Tarkan liberal takılarak kariyerine devam ediyor.

Bireysel karizması sayesinde piyasa içindeki baskıları azaltan sanatçı, ses ve sahne konseptleri ile Zeki Müren’den sonra en başarılı kişi olmayı da sürdürüyor. Bu başarısını ülkesindeki en iyi söz yazarları ve müzisyenler ile çalışarak sürekli kılarken, yenilikçi olmayı da biliyor. Belki bu yüzden arabesk ve askeri bürokrasiden kalan alışkanlıkların dışında, gündelik kısa kelimelerle hit şarkı oluşturma ve milyonlara ulaşma başarısı Tarkan’la özdeşleşti.

1994’te Sezen Aksu’nun “Hepsi Senin Mi ?” adlı bestesiyle bir anda listeleri alt üst ederken, Sezen Aksu kıratında üretken ama onun kadar korunaklı sosyal ve siyasi bir çevreden gelmeyen Kürt Yıldız Tilbe’nin “ Kış Güneşi” adlı romantik parçasını popun içine yerleştirme becerisi Tarkan’ı geniş kitlelere ulaştıran çalışmalar oldu.

1997’ye geldiğimizde Sezen Aksu’nun bir başka bestesi olan “Şımarık” Tarkan’ı uluslararası alanda üne kavuştururken şarkının başarısında asıl payın kime ait olduğu hiçbir zaman bilinmedi. “Şımarık” Türk müzik piyasasında bir kült şarkı olurken, 2003’e geldiğimizde bu defa Nazan Öncel’i Tarkan’ın yanında gördük. “ Dudu ” Tarkan’a satış rekorları getirdi ama Tarkan’ın büyük şans anları hep Sezen Aksu’nun şarkılarına denk geldi. 2010’da çıkan “Adımı kalbine yaz” albümündeki “Öp ” Şarkısı bir Sezen Tarkan ortaklığı olsada tipik bir şımarık hatırlatması olmaktan hiç kurtulmadı. Aynı albümde bulunan ve bir Aysel Gürel şiiri olan “ Sevdanın Son Vuruşu” ise hala çok konuşuluyor.

 Bu hafta çıkan ve Kuantum 51 adını alan albüm ise Tarkan’ın kendisine ait olan yüzde ellilik payı nasıl değerlendirdiğini görmek açısından, merak uyandırıcıydı. Albümündeki tüm parçalara klip çeken sanatçı, kendi eserlerine ağırlık verse de iki Aysel Gürel bestesine yer vererek usta desteğine ihtiyaç duymuşa benziyor. Dinlerken “ Çınar ve Ayrılık Töreni” adlı şarkıların diğer şarkılardan daha olgun, daha cesur ve özgüvenli olduğu hemen belli oluyor. Ve bu iki şarkı hem albümü dengelemiş hem de albüme güvence olmuş.

Mega bir albüm değil ama günümüzün duygusal depresyonlarını düşündüğümüzde başarılı bir albüm.

İyi bayramlar.

İlginizi Çekebilir

Bu yıl hacı adayları arasında Asya ülkeleri yüzde 63’le başı çekiyor
Ukrayna Barış Zirvesi: 2. günde gündem nükleer güvenlik

Öne Çıkanlar