Uluslararası Berlin Film Festivali Berlinale’nin en büyük ödülü olan Altın Ayı’yı, Fransız-Senegalli sinemacı Mati Diop’un “Dahomey” adlı yapımı kazandı. VOA Türkçe’den Cem Dalaman’ın haberi
Dünyanın en prestijli film festivallerinden biri olarak Venedik ve Cannes’la birlikte “Üç Büyük” arasında sayılan festivalde, altın ve gümüş ayılar için bu yıl 20 film yarıştı.
Ödülleri belirleyen uluslararası jüriye Meksika-Kenya asıllı Oscar ödüllü Lupita Nyong’o başkanlık ederken Altın Ayı’yı kazanan “Dahomey” belgesel niteliği ile dikkat çeken bir film oldu. 67 dakikalık film, 1892 yılında Fransız sömürge kuvvetlerinin Afrika’daki Dahomey Krallığı’ndan yağmaladıkları yaklaşık 7000 sanat eserinin 26 tanesinin, 2021 Kasım ayında bugünkü Benin Cumhuriyeti’ne geri gönderilmesini konu alıyor.
Filmin yönetmeni Diop, festivalin yarışma bölümünde mücadele eden ve Altın Ayı kazanan ilk siyahi kadın yönetmen oldu. Festivalin ikinci önemli ödülü olan Jüri Gümüş Ayı, Güney Koreli yönetmen Hong Sang Soo’nun “Yeohaengjaui pilyo” (Bir Gezginin İhtiyaçları) adlı filmine verildi. Fransız yıldız Isabelle Huppert’in başrolünde oynadığı film, bir Fransız kadının Güney Kore’de benlik arayışını konu alıyor.
Berlinale’de en iyi yönetmen için verilen Gümüş Ayı Reji Ödülü’nü kazanan isim ise “Pepe” adlı filmle Kolombiyalı Nelson Carlos De Los Santos Arias oldu. Pepe, Afrika’dan Kolombiyalı uyuşturucu baronu Pablo Escobar’ın özel hayvanat bahçesine götürülen ve orada ölen genç bir suaygırına odaklanıyor.
En iyi erkek oyuncu ise, Aaron Schimberg imzalı “A Different Man” (Başka bir adam) adlı filmin başrolündeki Sebastian Stan seçildi. Film, suratındaki deformasyon nedeniyle sadece belirli filmlerde rol bulabilen New Yorklu oyuncu Edward’ın tedavi sonrası bir anda normal bir yüze sahip olmasını ve bunun hayatında yarattığı dönüşümü konu alıyor.
En iyi kadın oyuncu ödülünü ise, festivalin açılış filmi Small Things Like This’deki (Böyle Küçük Şeyler) rolüyle Emilie Watson kazandı. Film, Katolik Kilisesi tarafından 1820’lerden 1996’ya kadar işletilen ve “düşmüş genç kadınların” köleleştirildiği yurtları konu alıyor.
Alman yönetmen Matthias Glasner ise, ölüm ve veda konulu üç saatlik “Sterben” (Ölmek) filmiyle en iyi senaryo için verilen Gümüş Ayı’yı kazanan yönetmen oldu.
Türkiye’de çekilen iki film de ödül kazandı
Berlinale’de iki ödül Türkiye bağlantılı filmlere verildi. Hayatını Berlin’de sürdüren yönetmen Aslı Özge’nin, Almanya-Türkiye ortak yapımı “Faruk” isimli filmi, uluslararası eleştirmenlerden oluşan Fibresci Jüri’sinin ödülünü kazandı. Berlinale’de dünya prömiyerini yapan film, festivalin yan programı Panorama bölümünde yer aldı. Aslı Özge, İstanbul’un kentsel dönüşümünü ele aldığı filmde, aynı zamanda filme adını veren 90 yaşındaki babası ile ilişkisini de irdeliyor.
Panorama bölümünde gösterilen bir diğer yapım olan Gürcü yönetmen Levan Akin’in “Crossing” (Geçit) adlı film ise Panaroma Seyirci Ödülü ile LGBTQ konulu yapıtlara verilen Teddy ödülünü kazandı. Deniz Dumanlı’nın da rol aldığı film, Gürcistan’dan kaçıp İstanbul’a iltica eden trans yeğenini bulmayı kendine görev edinen 60 yaşlarındaki Lia ile onun peşine takılan yirmi yaşlarındaki işsiz güçsüz Achi’nin İstanbul yolculuğunu takip ediyor.