Besê Hozat: Öcalan’ın açıklaması görüntülü olmalı, aksini kabul etmeyiz

GenelGündem

🔴 KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanı Besê Hozat, Abdullah Öcalan’ın açıklamasının görüntülü olması gerektiğine işaret ederek, aksi bir durumu kabul etmeyeceklerini vurguladı…

KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanı Besê Hozat, Abdullah Öcalan’ın yapılması beklenen çağrısını görüntülü olamayacağını, buna ‘mevzuatın’ izin vermediğini belirten ile Türkiye Adalet Bakanı Tunç’un açıklaması Medya Haber TV’de yayınlanan özel bir programda değerlendirdi. 

Öcalan’a ”43 aydır uygulanan mutlak tecride” dikkati çeken Besê Hozat, küresel özgürlük kampanyası ve mücadeleyle “İmralı tecridinde gedik açıldığını” belirten Hozat, Adalet Bakanı Tunç’un açıklamasının “gayrı ciddi” olduğu söyledi.

KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanı Hozat şöyle dedi:

Biz bu açıklamayı, bu yaklaşımları şiddetle reddediyoruz, eleştiriyoruz, hiçbir biçimde kabul etmiyoruz. Önder Apo üzerinde 26 yıldır bir tecrit ve izalasyon durumu söz konusu. Bu bir işkencedir, uluslararası hukuk bunu bir işkence olarak tanımlıyor, bir insanlık suçu olarak tanımlıyor ki öyledir. Bu halen sürüyor, tecrit de halen devam ediyor. Tecrit koşullarında Ekim’den bu yana sürekli iktidar cenahından, işte Devlet Bahçeli bunun başını çekti, Önder Apo’ya çağrıda bulunuyorlar. Önder Apo’nun harekete çağrı yapmasını istiyorlar, kamuoyuna çağrı yapmasını istiyorlar. Hatta Devlet Bahçeli, 22 Ekim grup toplantısında yaptığı konuşmada Önder Apo’nun Meclis’e gelmesini, DEM Parti grup toplantısında konuşmasını ve çağrı yapmasını istedi. Önder Apo’yu Meclis’e davet etti Devlet Bahçeli açıktan. Aylardır bu yönlü yoğun, açıktan Önder Apo’ya çağrılar yapılırken, şimdi Adalet Bakanı’nın çıkıp ‘bu mevzuata uygun değildir görüntülü açıklama’ demesi, ne kadar gayri ciddi olduklarını ortaya koyuyor. Bu sürece nasıl yaklaştıklarını, Önder Apo’ya, Kürt halkına, Türkiye toplumuna, Türkiye halklarına, dünyaya, dünya halklarına, toplumuna nasıl yaklaştıklarını, ne kadar gayrı ciddi yaklaştıklarını ortaya koyuyor. O zaman siz oyun mu oynuyorsunuz? Siz ne yapmak istiyorsunuz?

 Görüntülü açıklama mevzuata uygun değil, peki yazılı açıklama mevzuata uygun olacak mı?” diye soran Besê Hozat, şunları söyledi:

“Tecrit koşullarında Önder Apo’nun açıklama yapması doğru mudur? Tecrit koşullarında yapılacak açıklamanın etkisi nasıl olur? Ben Adalet Bakanı’na soruyorum, tecrit koşullarında Önder Apo’nun açıklama yapmasının mevzuatta yeri nedir? Hukukta yeri nedir? Buna cevap versin. Zaten baştan itibaren söylüyoruz, madem Önderlikten bir açıklama istiyorsunuz, Önderliğe çağrı yapıyorsunuz, o zaman İmralı tecrit ve işkence sistemini ortadan kaldırın, lağvedin bu sistemi. Bu sistem ortadan kalkmalı. Bu sistem bir suç durumudur. Bununla hukuk ayaklar altına alınıyor. Tecridi ortadan kaldırın, Önder Apo’nun özgür çalışır ve yaşar koşullarını oluşturun. Önder Apo zaten koşullar değişirse rolünü oynayacağını söyledi. Her türlü katkıyı sunacağını söyledi Türkiye’nin demokratikleşmesine. Süreci çatışma zemininden siyasi ve hukuki zemine çekeceğini söyledi Önderlik. Ama Önderlik ‘tecrit devam ediyor’ dedi. ‘Koşullar değişirse yaparım’ dedi. Peki koşullar değişmiş mi ki siz Önder Apo’dan çağrı bekliyorsunuz?”

 ‘İNANDIRICILIĞI OLMAZ’

 Abdullah Öcalan’ın 15 Şubat’ta yapması beklenen çağrının gecikmesi üzerinden süren tartışmalara dikkat çeken Besê Hozat, “Koşullar değişti mi Önder Apo çağrı yapsın, kimse sormuyor. Kendi hukuklarını, uluslararası hukuku ayaklar altına almışlar. Her şeyden önce bunun uygulanması gerekiyor. O yüzden yasal, hukuki düzenleme yapılması gerekiyor. Önder Apo’nun koşullarının değiştirilmesi, iyileştirilmesi gerekiyor. Tecridin tamamen ortadan kalkması gerekiyor, Önder Apo’nun özgür olması, serbest olması gerekiyor. Özgür yaşar ve çalışır koşullara sahip olması gerekiyor ki Önder Apo rolünü oynasın, çalışabilsin, demokratik dönüşüm sürecini yapılandırabilsin, yönetebilsin. Bunlar olmadan nasıl olacak? İlla da yapsın çağrıyı fakat görüntülü yapmasın, yazılı yapsın, kendisi de değil birileri alsın okusun onun adına! Biz bunu şiddetle reddediyoruz. Bunun hiçbir inandırıcılığı olmaz. Hiçbir etkisi olmaz, olur mu böyle şey. Sen Önder Apo’yu işkence ve tecrit koşullarında tutacaksın, Önder Apo adına birileri de bir belge okuyacak. Hareketten de halktan da bunun gereklerini yerine getirmesini bekleyeceksin. Bu boş bir hayaldir. Kimse böyle boş hayallere kapılmasın. Böyle gayrı ciddi yaklaşımları kimse ciddiye almaz, ciddiye almayız.

Bu kadar tarihi bir sürece böyle gayrı ciddi bir yaklaşımı kabul etmiyoruz. Kendilerinin de tarihi önemde dediği bir çağrıya böyle gayrı ciddi, basit bir yaklaşım kabul edilemez. Böyle bir şey inandırıcı olmaz, etkili olmaz, karşılık bulmaz. Daha nasıl bir açıklıkta söyleyelim. Böyle olmaz. Bu yaklaşım, mevcut Adalet Bakanının sergilediği yaklaşım, bir devlet ve iktidar yaklaşımı ise, gayrı ciddi bir yaklaşımdır ve bunun bir oyun olduğu ortaya çıkıyor. Oyun oynadıkları ortaya çıkıyor.” 

 ‘TARİHİ BİR HAMLE BAŞLATMAYA HAZIRLANIYOR’

  Öcalan’ın tarihi bir hamle başlatmaya hazırlandığını ve yoğun bir çalışma içerisinde olduğunu belirten Besê Hozat, “Önderliğin 50 yıllık mücadelesi ve 26 yıllık İmralı direnişi bir bütünen Türkiye’nin demokratikleşmesi, Kürt sorununun demokratik temelde çözülmesine adanan bir mücadeledir. Şuanda da Önderlik bunun mücadelesini veriyor. Halklar, tüm ezilen kimlikler, kadınlar ve insanlık adına Önder Apo 26 yıldır amansız insan üstü bir irade ile gerçekten büyük bir direniş İmralı işkence tecrit sisteminde ortaya koyuyor, geliştiriyor. Şuanda da Kürtler için, Türkiye halkları için, bölge halkları için, tüm insanlık için büyük bir demokratikleşme hamlesine hazırlanıyor. Bir bütünen hareketi de köklü bir dönüşüm sürecinden geçirmek istiyor. Demokratik değişim ve dönüşüm sürecinden geçirmek istiyor. Bu açıdan biz gelen mektupta da çok net bir biçimde gördük. Önder Apo’nun demokratik değişim-dönüşüm, yeniden yapılanmada ne düzeyde derinleştiğini, kararlı ve iddialı olduğunu, bu konuda büyük çaba ve emek verdiğini çok net bir biçimde gördük. En küçük bir imkanı bile Önderlik gerçekten değerlendirmek istiyor halkların çıkarın. Tüm gücünü, enerjisini, hayatın, ömrünü Önder Apo buna adamış durumdadır” şeklinde konuştu.

 ‘İKTİDAR ÇÖKÜŞÜ YAŞIYOR’

Besê Hozat, iktidarın sürece yaklaşımına da değinerek, iktidarın “büyük bir çöküş yaşadığını” söyledi.

 Hozat son olarak şunları belirtti:

“Artık nefes alamaz duruma gelmiş. Sonuç alamıyor, sonuç alamadıkça daha fazla zora baskıya başvuruyor. Bu kadar şiddet kullanması, savaş yürütmesi, bütün toplum üzerinde büyük bir savaş yürütüyor, herkesle savaş içindedir. Muhalefetle savaşıyor, sanatçıyla savaşıyor, gazeteciyle savaşıyor, kadınla savaşıyor, gençle savaşıyor, çevreciyle, ekolojist kesimle savaşıyor. En son TÜSİAD ile savaşmaya başladı. Türkiye’nin en büyük sermaye kulüpleriyle de savaşmaya başladı, onlara da savaş ilan etti. Savaşmadığı kimse kalmadı. 

Şimdi bu durum bazı konularda değişiklik yapmasını zorunlu hale getirdi. Mücadele sonucunda İmralı tecrit işkence sisteminde gedik açmak zorunda kaldı. Hiç kimsenin ad koyamadığı bu sürece Önder Apo bir ad koydu, demokratik dönüşüm süreci dedi. Değişim, dönüşüm, yeniden yapılanma süreci dedi. Özgürlük hareketi de bunu yürekten sahiplendi, bunu kamuoyuna deklere de etti. Biz bunun yanındayız, Önder Apo’nun inisiyatifinin arkasındayız dedi. Şuanda Önderliğin devlet ile yaptığı bir anlaşma, uzlaşma, yazılı ya da sözlü durumu söz konusu değil. Mücadele karşısında zorlanan bir devlet, bir iktidar var.” 

/Mezopotamya Ajansı/

İlginizi Çekebilir

Trump: Ukrayna ile kıymetli madenler anlaşması yakında imzalanacak
Zelenskiy: Barışı görüşmek üzere kısa sürede Trump ile bir araya gelmem gerekiyor

Öne Çıkanlar