AKP döneminde artan kadın cinayetlerine dikkati çeken Yeşil Sol Parti Erzurum Milletvekili Meral Danış Beştaş, 28 Mayıs’ta en büyük motivasyonlarının “kadın düşmanı ittifakı göndermek” olacağını söyledi.
Türkiye’de tarihi olarak nitelendirilen 14 Mayıs seçimleri geride kalırken, kadınlara yönelik politikaları ile gündeme gelen Cumhur İttifakı bileşenlerinden HÜDA-PAR ve Yeniden Refah Partisi, Meclis’te koltuk sahibi oldu. Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi (Yeşil Sol Parti) Erzurum Milletvekili Meral Danış Beştaş, kadın düşmanı söylemleriyle gündeme gelen Cumhur İttifakı’nın kadın politikasına dair değerlendirmelerde bulundu.
‘MOTİVASYONUMUZ İKTİDARI GÖNDERMEK’
“Karşımızda kadın düşmanı bir ittifak var” diyerek sözlerine başlayan Beştaş, söz konusu ittifakın kadın kazanımlarına, yaşam ve nafaka hakkına, uluslararası alanda kabul gören değer ve ilkelere saldırdığına dikkat çekerek, şunları kaydetti: “Kadınların gücünün, mücadelesinin, kararlılığının, yaşamlarına ve kazanımlarına sahip çıkma iradesinin ne kadar güçlü olduğunu anlamamışlar ama onları anlatacağız. Kadınlar; büyük bedeller ödeyerek, büyük mücadeleler vererek bu kazanımları elde ettiler. Kadınlar, kadın beyanı esastır, 6284, İstanbul Sözleşmesi, taciz, tecavüze, istismara karşı yürüttükleri mücadelede kararlarından bir milim geri durmadıkları gibi durmayacak ve bu mücadeleyi büyütecekler. Bizim kadınlar olarak en büyük motivasyonumuz 28 Mayıs’a girerken bu kadın düşmanı ittifakı göndermek olacak.”
‘ÇOCUK GERÇEKLİĞİNİ KABULLENEMEYEN ZİHNİYET’
İstismar ve tecavüz davalarında cezasızlık politikalarının devam ettirildiğini vurgulayan Beştaş, “HÜDA-PAR, Yeniden Refah, AKP-MHP ittifakından önce bunu çıkıp savunamıyorlardı. Bu konudaki tepkinin farkında olmasalar bile sessizliği tercih ediyorlardı ya da dolaylı beyanlarda bulunuyorlardı. Şimdi ise doğrudan çocuk evliliği ile ilgili ‘Kime göre neye göre’ çocuk diyebiliyorlar. 18 yaşından küçük herkesin çocuk olduğu gerçeğini bile kabul etmeyen bir zihniyetle karşı karşıyayız” diye konuştu.
‘HERKESİN KARŞI ÇIKMASI GEREKİYOR’
Erdoğan kazandığı takdirde kadınların bugün yaşadıklarının çok daha ağırını yaşayacağını ve bunun iktidar tarafından ilan edildiğini belirten Beştaş, şunları kaydetti: “İçişleri Bakanıyla, kadına yönelik şiddetle ilgilenmeyen, bu konuda iktidarın dilinin kullanan Aile Bakanlığıyla durumun daha da ağırlaşacağını görüyoruz. AKP içindeki kadınlar da, MHP içindeki kadınlar da, diğer partiler içindeki kadınlar da kadın kimlikleriyle buna karşı dur diye bilmeliler. Ama belli ki büyük bir baskı altındalar ya da koşulların da yarattığı atmosferde sessiz kalıyorlar. Kadın paydasının en büyük paydalardan biri olduğuna inanıyorum. Bu yönüyle herkesin karşı çıkması gereken bir Erdoğan, bir iktidar gerçekliği var.”
KADINLAR NEDEN CUMHUR İTTİFAKINA OY VERMEMELİ?
Beştaş, sözlerini şöyle sürdürdü: “Kadınlar Cumhur İttifakına oy vermemeli çünkü Cumhur ittifakı, kadınların yaşam hakkını ortadan kaldıracak politikalara ve söylemlere imza atıyor. Oy vermemeli çünkü İstanbul Sözleşmesi’nin içeriğini çarpıtarak algı yaratmaya çalışıyorlar. Oy vermemeli çünkü kadınlar her gün daha çok ölüyor, daha çok şiddet görüyor, daha çok istismara uğruyor. Oy vermemeli çünkü yargı ve iktidar eliyle kadına yönelik suçlarla cezasızlık büyütülüyor. Oy vermemeli çünkü kadınlar, birey olarak, insan olarak görülmüyor. Oy vermemeli çünkü kadınlar sadece bir anne, itaat etmesi gereken bir figür olarak görülüyor.”
‘İTTİFAKI GÖNDERMEK İÇİN HAZIRLANALIM’
Düşüncesi, kimliği, dili, partisi ayırt edilmeksizin bütün kadınlara çağrıda bulunduğunu vurgulayan Beştaş, sözlerini şöyle sonlandırdı: “Bize açıkça düşmanlık ilan edenlere karşı sesimizi kısmayalım, irademize ortaya koyalım. 28 Mayıs’a giderken bunlara geçit vermeyelim. Mührümüzü biz kadınlar vuralım ve bu ittifakı gönderelim. Kısmen durdurduk, 28 Mayıs’ta göndermek için hazırlanalım.”
/ Kaynak: Mezopotamya Ajansı- Yüsra Batıhan/